Takvim yazarı Emin Pazarcı'dan şok iddia!. Pazarcı, CHP Genel Başkan Yardımcısı Emrehan Halıcı'nın partisinden istifa ettiğini iddia etti.
**İşte o yazı:**
Ana Muhalefet Partisi CHP, içten içe kaynıyor.
TBMM'deki yemin krizinin ardından partide istifalar da başladı...
İlk olarak Genel Başkan Yardımcısı Emrehan Halıcı istifa etti. Ancak, Kemal Kılıçdaroğlu tarafından "şimdilik" kaydı ile kabul edilmedi. Halıcı'nın istifasının 9 Temmuz'da yapılacak Parti Meclisi toplantısında yürürlüğe konulacağı öğrenildi.
Halıcı, yakın çevresine Genel Başkan'a istifasını veren başka arkadaşlarının da olduğunu söyledi:
- Biz istifamızı verdik. Bundan sonra yönetimde yer almayacağız.
CHP kulislerinde, toplam 4 genel başkan yardımcısının istifa ettiği konuşuluyor ve tahminler yürütülüyor. Halıcı ile birlikte Gülsüm Bilgehan ve Alaattin Yüksel gibi isimlerin de istifa etmiş olabilecekleri iddia ediliyor.
Tabii, bunlar şimdilik sadece iddia. İstifa eden ve Kemal Kılıçdaroğlu tarafından gizlenen Emrehan Halıcı dışındaki parti yöneticilerinin kimler olduğu 9 Temmuz'da ortaya çıkacak.
\*\*\*
**CHP, ciddi sıkıntılar içinde...**
İpler, Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu'nun elinden kaçmış durumda.
CHP'de her kafadan farklı bir ses çıkıyor. Ayrıca, parti yöneticilerinin büyük bölümü birbiri ile kavgalı. 17 kişilik MYK'da neredeyse birbiri ile anlaşabilen isim yok gibi. Birinin "ak" dediğine, diğeri "kara" cevabını veriyor.
Bunun en çarpıcı örneğini birkaç gün önce yaşadık. CHP'nin hukukçu genel başkan yardımcılarından Sezgin Tanrıkulu, Silivri'deki Mustafa Balbay ve Mehmet Haberal'ın tahliyeleri için kanun teklifi verilmesini istedi. Bu amaçla hazırlıklar yapıldı. Ancak, diğer hukukçu Genel Başkan Yardımcısı Süheyl Batum "olmaz" dedi:
- Bu düzenlemeden diğer terör örgütü üyeleri de yararlanır.
CHP, kanun teklifi vermekten son anda vazgeçti.
Diğer genel başkan yardımcılarının da Tanrıkulu ve Batum'dan farkları yok. CHP MYK'sının dörtte üçü birbiri ile kavgalı. Bu yüzden, CHP'deki ilk MYK toplantısının tam bir "savaş" şeklinde geçmesi bekleniyor.
Kulislere yansıyan bilgilere bakılırsa, Kılıçdaroğlu da bu durumdan rahatsız. MYK üyelerinin büyük bölümünü değiştirmek istiyor.
Ancak, bunun için elinde yeterli isim yok.
Kılıçdaroğlu'nun, MYK'da Gürsel Tekin, Bilhun Tamaylıgil, Sezgin Tanrıkulu, Umut Oran ve Osman Korutürk'ün dışındaki isimleri yenileri ile değiştirmeyi düşündüğü iddia ediliyor.
\*\*\*
**Bu arada, parti içinde yemin tartışmaları da devam ediyor...**
CHP'nin TBMM'ye girmesine rağmen, milletvekillerinin yemin etmemesinden rahatsızlık duyanların sayısı hiç de az değil. Mesela Tayfun İçli, CHP'li milletvekillerinin TBMM'de yemin etmemelerinin "anayasa suçu" olduğu görüşünde. İçli, milletvekillerinin Genel Kurul'a girerek yemin etmelerinin Anayasa'nın emredici hükmü olduğunu söyledi:
- Anayasa'ya göre ant içmek milletvekillerinin göreve başlamalarının ilk şartıdır.
İçli, bir başka noktaya daha dikkati çekti.
Mazeretsiz ve izinsiz olarak bir ay içinde TBMM'de 5 oturuma katılmayanların vekilliklerinin İç Tüzük gereği düşürüleceğini hatırlattı:
- CHP'de, "Yemin etmeyen milletvekillerinin üyeliklerini düşürmeyi kimsenin göze alamayacağı" anlayışı hakim.
Ancak, istenirse üyelikleri düşürülür ve bu hukuki de olur.
Tabi, işin bir başka yönü daha var. AK Parti'nin böyle bir operasyon için düğmeye basması halinde, Kılıçdaroğlu ne derse desin, bütün CHP'liler Genel Kurul'a girip yeminlerini ederler. CHP'li hiçbir milletvekili kendisini böyle bir riske atmaz.
Tayfun İçli'nin bir başka iddiası da muhaliflerin toplamak istedikleri olağanüstü kongre ile ilgili. İçli, Siyasi Partiler Kanunu'nun 14. Maddesi'nin 5. Fıkrasına göre, "Büyük kongrenin delegelerin beşte birinin yazılı talebi üzerine toplanabileceğini" söyledi.
Ardından da ekledi:
- CHP Tüzüğü, bunun için 630 imza toplanması gerektiğini öngörüyor. Ancak, hiçbir partinin tüzüğü Siyasi Partiler Kanunu'na aykırı olamaz. CHP Tüzüğü yasaya aykırıdır, olağanüstü kurultay için 630 imzaya gerek yoktur.
İçli'nin bu tespiti, hem CHP, hem de MHP'de yaşanacak yeni bir tartışmanın habercisi!
\*\*\*
-Bize oy versin ya da vermesin, kimsenin ekmeği ile oynamam.
Aynı Kılıçdaroğlu, bugün CHP Genel Merkezi'nden 50 civarında, Meclis Grubu'ndan da bir kısım çalışanın ekmeği ile oynamaya hazırlanıyor. Ancak, seçimde parası biten ve milyarlarca lira açık veren CHP'nin bu kişilerin tazminatlarını nasıl karşılayacağı da ayrı bir tartışma konusu.