CHP Genel Başkan Yardımcısı Onursal Adıgüzel, "11. Kalkınma Planı'nda AR-GE harcamalarının 2023'te yüzde 1,8'e çıkarılacağı iddia edilmektedir. 2007'de açıklanan 9. Kalkınma Planı'nda 2013 hedefi yüzde 2 iken, 11. Kalkınma Planı'ndaki 2023 hedefinde, 2013 hedefinin bile altına düşülmüştür." ifadelerini kullandı.
Adıgüzel, yaptığı yazılı açıklamada, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda kabul edilen 11. Kalkınma Planı'ndaki AR-GE hedeflerini değerlendirdi.
İktidarın, AR-GE hedeflerinden saptığını savunan Adıgüzel, 2002'de kalkınma hedeflerinden birinin de devlet bütçesinden AR-GE'ye ayrılan payın yıllar içerisinde oransal olarak Avrupa Birliği ortalamalarının üzerine çıkarılması olduğunu hatırlattı.
Adıgüzel, iktidarın, Avrupa Birliği ortalamasını yakalamaktan öte kendi koyduğu AR-GE hedeflerini küçülttüğünü savunarak, şunları kaydetti:
"11. Kalkınma Planı'nda AR-GE harcamalarının 2023'te yüzde 1,8'e çıkarılacağı iddia edilmektedir. 2007'de açıklanan 9. Kalkınma Planı'nda 2013 hedefi yüzde 2 iken, 11. Kalkınma Planı'ndaki 2023 hedefinde, 2013 hedefinin bile altına düşülmüştür. Kaldı ki AR-GE harcamalarının Gayri Safi Yurtiçi Hasıla (GSYH) içindeki payı 2013'te yüzde 0,82 iken, bu oran 2017'de ancak yüzde 0,96'ya yükselebilmiştir. 4 yılda yüzde 0,14 artış yakalayabilen bir iktidarın, 2023'e kadar yüzde 1'e yakın bir artış beklentisi gerçekçi değildir."
- "İhtiyaç duyulan sıçrama gerçekleşmez"
Adıgüzel, 2013'te yüzde 3,1 olan yüksek teknoloji sektörlerinin, imalat sanayi ihracatı içindeki payının 2018'de yalnızca yüzde 3,2'ye yükseldiğine dikkati çekerek, "Türkiye'deki ihracatın yalnızca yüzde 3'ü yüksek teknolojili. İktidarın, Kalkınma Planı'ndaki 2023 hedefi ise bu oranı yüzde 5,8'e çıkarmak. Sormak lazım, 5 yılda sadece yüzde 0,1'lik bir artış yakalayan iktidar, nasıl oluyor da bilimsel özgürlüğün yok sayıldığı, düşünce ve ifade özgürlüğünün olmadığı, Vikipedi'ye bile 2 yılı aşkın bir süredir erişimin yasak olduğu bir ortamda böylesi bir artışı öngörüyor?" değerlendirmesinde bulundu.
İktidarın, Türkiye'yi dünyadaki bilimsel ve teknolojik ilerlemenin gerisinde bıraktığını ileri süren Adıgüzel, üniversitelerin bilimsel özerkliğinin ortadan kaldırıldığı bir iklimde, bilim ve teknoloji yarışında ihtiyaç duyulan sıçramanın gerçekleştirilmesinin mümkün olmadığını ifade etti.