CHP, Akkuyu Nükleer Santral inşaatında çatlak oluştuğunda yönelik haberlerin araştırılmasını istedi.
CHP Mersin Milletvekili Alpay Antmen
ve arkadaşlarının imzasıyla TBMM Başkanlığına sunulan araştırma önergesinin gerekçesinde, 6 Nisan 2019'da Mersin-Akkuyu’da nükleer santralde reaktörün oturacağı temelin bazı bölümlerinde çatlak oluştuğu ifade edildi.
Nükleer santralde reaktörün oturacağı temelin çatlak olan bölümlerinin kırıldığı, tamamen yenilendiği ancak yeniden çatlak oluştuğu belirtilen gerekçede, nükleer santral çalışmaya başladığında yeni bir çatlağın olmayacağının, herhangi bir kazanın yaşanmayacağının garantisinin asla verilemediğe dikkati çekti.
Gerekçede, olası bir kazada, santralde oluşabilecek herhangi bir sızıntı veya patlama sonucunda 100 bin kilometrekareden fazla alanın olumsuz şekilde etkilenebileceği savunularak, dünyada örneğin daha önce Çernobil’de, Fukuşima'da nükleer kazalar yaşandığı, ilgili bölgelerde bütün doğa ve canlılığın yok olduğu, insanların yaşamını yitirdiği anımsatıldı.
Uzun yıllar geçmesine rağmen bu bölgelerde yaşam oluşamadığına işaret edilen gerekçede, "Mersin Akkuyu'da santral inşaatında yaşanan çatlak geleceğimizde, bölgemizde ve ülkemizde de çatlak oluşturmaktadır." denildi.
Mersin'in cennet bir şehir olduğu, yarın yaşanacak olası bir kazada cenneti cehenneme çevirmemek için bir an önce bu projenin durdurulması gerektiği savunuldu.
Akkuyu Nükleer Santrali'nin temel yapısının bazı bölümlerinde oluşan çatlakların projeyi denetlemekle yükümlü olan Türkiye Atom Enerjisi Kurumunun (TAEK) yetkililerince tespit edildiğinin basına yansıdığı anlatılan gerekçede, şunlar kaydedildi:
"Haberde, çatlak oluşan bölümlerin kırılarak, yeniden beton dökülmek suretiyle onarıldığı ancak aynı yerlerde yeniden çatlakların oluştuğu ifade edilmektedir. Haberde ayrıca, oluşan yeni çatlakların da aynı yöntemle onarılarak temelin tamamlandığı ve 80 metre yüksekliğindeki üst yapı için hazır hale getirildiği de belirtilmektedir. Akkuyu Nükleer A.Ş. tarafından 8 Mayıs 2019 tarihinde yapılan ciddiyetten uzak kısa açıklamada zeminde çatlakların oluştuğu dolaylı olarak kabul edilmektedir. Açıklamada, zeminde oluşan çatlak reddedilmeyerek kullanılan betonun ağırlık altında yayılıp sıkışma özelliğine sahip olan özel bir tür olduğu ifade edilmektedir.
Akkuyu Nükleer Santralinin yer seçimi 1970’li yılların başında yapılmıştır. Bu alanın seçildiği günden beri Akkuyu Santralinin seçilen bu alanda yapılmasının jeolojik olarak uygun olmadığı ilgili odalar ve konunun uzmanlarınca defalarca dile getirilmiştir. Ancak bu uyarılar dikkate alınmamış ve yeni incelemeler yapılmaksızın, yarım asır önce seçilen alanda inşaat çalışmalarına başlanmıştır.
Uluslararası nükleer santral yapım kurallarına göre nükleer santral yapım denetimlerinin yetkin bağımsız kuruluşlar tarafından yapılması gerekirken, ülkemizde bu görev bir devlet kuruluşu olan TAEK tarafından yapılmaktadır. Çok kısa bir süre önce de TAEK personelinin bir kısmı yeni kurulan Nükleer Denetleme Kurulu (NDK) isimli kuruluşa devredilerek Akkuyu Nükleer Santrali'nin yapım işlerini denetleme görevi bu kuruluşa verilmiştir. Oysa NDK'nın, denetim yapacak bir donanıma sahip olmadığı yine konunun uzmanlarınca dile getirilmektedir.
Bu ve diğer nedenlerle, Akkuyu Nükleer Santral inşaatında yaşanan çatlak ve zararın nedenlerinin araştırılması, ileride bölgemiz ve ülkemizde yaşanabilecek büyük bir felaketin önlenmesi; konunun ilgili odalar, uzmanlar ve demokratik kitle örgütlerinin katılımıyla araştırılarak şeffaf biçimde ortaya çıkarılması ülkemiz, insanımız ve doğamız açısından zorunlu ve tarihi bir görevdir."