CHP'den, Aksu'ya ikinci açık mektup

ANKARA (İHA) - CHP Genel Sekreter Yardımcısı ve İstanbul Milletvekili Mehmet Sevigen, İçişleri Bakanı Abdülkadir Aksu'ya ikinci açık mektubunu yazdı ve "Linç kültürü konusunda vurdumduymaz olmanız, olayları daha da büyütüyor" dedi.

İstanbul Emniyet Müdürü'nün linç girişimini öven sözleri üzerine Bakan Aksu'yu uyarmak ve kamuoyu önünde sorumluluklarını hatırlatmak için açık mektup gönderdiğini belirten Sevigen, "Görüyorum ki sizi uyarmam hiçbir işe yaramamış" dedi. Sevigen, mektubunda, Aksu'ya "Linç kültürü konusunda vurdumduymaz olmanız, olayları daha da büyütüyor" diye seslendi. 30 Ağustos Zafer Bayramı'nda 'savaşa hayır' diyenlere yönelik saldırıyı, linç girişimini İstanbul Emniyet Müdürü'nün övdüğünü belirten Sevigen, çok talihsiz bu ifadelerin linç kültürünün Türkiye'ye yerleşmesini özendirdiğini ifade etti. Sevigen açık mektubunda şunları kaydetti:

Reklam
Reklam

"Konuyla ilgili olarak sizi uyarmıştım. Görüyorum ki uyarmam hiçbir işe yaramamış. Bu konuda hiçbir şey yapmadığınız, daha doğrusu yapmak istemediğiniz anlaşılıyor. Bir kez daha uyarıyorum. Linç kültürü konusunda vurdumduymaz olmanız, olayları daha da büyütüyor. İlk uyarımın üzerinden 48 saat geçmeden linç girişimi İstanbul Fatih'te cinayetle sonuçlanmıştır. Linç girişimi 'Kafasını mihraba vura vura intihar etti' diye emniyetin raporuna geçirilir, böylece toplumsal cinnet, linç gözlerden gizlenir, kamuoyu yanıltılırken, cinayeti işleyenler ellerini kollarını sallayarak olay yerinden ayrılmıştır ve takibata bile uğramamışlardır. Öte yandan ne yazık ki, ev baskınlarına ayakkabılarını çıkartarak giren polislerle, tarikatçıların kamuoyu önüne çıkmaması, hesap vermemesi için olayları örtbas eden, gizleyen görevlilerin sayısı hergün artıyor. Bu düşüncede olan insanların başta İstanbul olmak üzere, Türkiye'yi yönetemeyeceği, hukuku egemen kılarak can güvenliğini sağlayamayacağı bir gerçektir. Bu nedenle kamuoyunun merak ettiği aşağıdaki soruları sizinle paylaşıyor ve yanıt bekliyorum; İsmailağa Camii eski imamını öldüren saldırganın linç edildiği açık. Emniyet neden apar topar intihar etti açıklaması yaptı? Emniyet kimi ve kimleri koruyor? Camiler Diyanet'in kontrolünde mi yoksa bazı tarikat ve cemaatlerin kontrolünde mi? Bu cinayetler tarikatların kendi içindeki çekişmeden mi kaynaklanıyor? Emniyet bunu takip etmezse, önümüzdeki günlerde bu linç kültürünün yaygınlaşmasından ve daha başka cinayetlerin işlenmesinden endişe duymuyor musunuz? Linçin yaşandığı Fatih Çarşamba semtine hiç gittiniz mi? O semtin laik ve demokratik cumhuriyetin bir ilçesi görüntüsünü verdiği söylenebilir mi? Göreviniz, milletvekili yemininde olduğu gibi insanların can ve mal güvenliğini, laik demokratik cumhuriyeti korumak ve kollamak değil midir? Ülke geriliyor, herkes aklını başına alsın ve bilinsin ki, bu ülke sahipsiz değil."

Reklam
Reklam