CHP Genel Başkan Yardımcısı Gürsel Tekin, seçim çalışmaları kapsamında CHP İstanbul 1. Bölge milletvekili adaylarıyla Sultangazi ve Çekmeköy’de çeşitli ziyaretlerde bulundu.
Sultanbeyli’deki Enfes Restoran’da muhtarlar ve dernek başkanlarıyla bir araya gelen Tekin, birinci önceliklerinin, millet iradesinin parlamentoya yansıması için bütün seçim yasalarını değiştirmek olduğunu söyledi.
Milletvekillerinin de muhtarlar gibi vatandaş tarafından doğrudan seçilmesi gerektiğini savunan Tekin, "Liderlerin atadığı milletvekili, sizlerin vekili olamaz, doğal olarak liderinin vekili olacaktır" dedi.
CHP iktidarı döneminde, millet iradesiyle seçilen muhtarların, otomatik olarak belediye meclisi üyesi olacağını ve belediyede kendi mahallesini temsil edeceğini dile getiren Tekin, "Muhtarların komik rakamlar aldığını biliyorum.
Milletin seçmiş olduğu temsilcilerin, hiçbir sosyal güvencesi yok. CHP iktidarı döneminde, muhtarların sosyal güvencesi olacak. En azından memurların aldığı devlet güvencesi neyse, muhtarların da o olacak. Muhtarlıklar, belediye başkanlarına mahkum olmayacak. Muhtarlar, en az belediye başkanları kadar güçlü olacak; ricacı değil, direk icraatın içinde olacak" şeklinde konuştu.
Tekin, cemevlerine ilişkin bir soru üzerine, "CHP döneminde, kesinlikle cemevleri ibadethane olacaktır ve devlet güvencesi altında olacaktır" dedi.
Gürsel Tekin daha sonra Çekmeköy’de parti otobüsünden vatandaşları selamladı. Güzergahında bulunan Ahmet Keleşoğlu İlköğretim Okulu’na giden Tekin, okul bahçesinde açılan kermes stantlarını gezdi.
Daha sonra Çekmeköy’deki Taşdelen Mahallesi’nde partisinin seçim ofisini açan Tekin, burada vatandaşların sorularını yanıtladı.
"KEFALETİN NE OLDUĞUNU EN İYİ SİZ BİLİRSİNİZ"
YGS’ye ilişkin soru üzerine Gürsel Tekin, şunları söyledi: "Devletin kurulları, olası aksilikler olduğu zaman, bu sorunları tespit etmek için kurulmuştur. Ne yazık ki Kayseri olayından sonra bir kefalet sistemiyle yürümeye başladı devletin sistemi. ’Kayseri’de yolsuzluk var’ diyoruz, belgeler var, adamın itirafları var. Sayın Cumhurbaşkanı çıktı ’ben kefilim’ dedi. O yetmedi Sayın Başbakan da ’kefilim’ dedi. Sınavla ilgili sorun var, kamuoyu ayakta, gazeteler, televizyonlar bangır bangır bağırıyor...
Cumhurbaşkanı, Başbakan ’ben kefilim’ dedi. Şimdi o kefillere soruyoruz: Kefaletin ne olduğunu en iyi siz bilirsiniz; kefalet, imzadır, namus borcudur.
Kefil olanlar, bugün bu rezaletin hesabını vermek zorundalar. Sadece bu Ali’nin, Veli’nin sorunu değil. Bu sorun, Cumhurbaşkanı ve Başbakanın da sorunudur.
Kefilsiniz. Şimdi kefil olan bu Başbakana ve Cumhurbaşkanına sormak istiyoruz: 1 milyon 700 bin yavrumuz, -analar yemedi yedirdi, içmedi içirdi, bütün imkanlarını seferber etti, dershanelere gönderdi- bu çocukların geleceğiyle oynamaya kimin ne hakkı var?" Cumhuriyet Savcısının YGS’de şifre iddialarına ilişkin başlattığı soruşturmanın sonuçlarını heyecanla beklediklerini ifade eden Tekin, "Bütün bunlardan kurtulmak istiyorsanız, halkın iktidarını kurmak zorundasınız. Kemal Kılıçdaroğlu’nu Başbakan yaparsanız, bu ülkede yolsuzluk olmaz, bu ülkede yolsuzluk olmazsa yoksulluk olmaz. Türkiye’deki yolsuzluk rakamı her yıl 100 milyar dolar. 100 milyar dolar hortumları kestiğinizde bu ülkede yoksulluk da kalmayacak, huzur gelecek, sefalet olmayacak" diye konuştu.
"TAŞERON SİSTEMİNİ KALDIRACAĞIZ"
Gürsel Tekin, başka bir soru üzerine taşeron sistemini azaltmayacaklarını, tamamen kaldıracaklarını belirtti.
Tekin, "(Allah ile kul arasına girmez) diyoruz, devlet ile çalışan arasına kimse niye giriyor? Almanya’da, İngiltere’de, Fransa’da var mı? Aynı masada oturuyorlar, aynı işi yapıyorlar, birisi sendikalı 2 bin 500 TL maaş alıyor, diğeri 657’ye tabi 1200 TL maaş alıyor, diğeri taşeron, bırakın 700-800 TL ücretini, gelecekle ilgili güvencesi yok. Bu kölelik sistemi, kaldırılacaktır" diye konuştu.
Gürsel Tekin, "Ey taşeronlar, elinizi vicdanınıza koyun, geleceğinizi düşünün, sırtınızı AKP’ye, rantçı partiye dönün. Yolunuz CHP yolu olsun ve bu rezaletten, kölelik sisteminden kurtulun" diye konuştu.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın, son dönemlerde siyasi partilere hakaret ettiğini ileri süren Tekin, bunu kınadığını söyledi.
Tekin, şöyle devam etti: "Üslubunu bozmuş, CHP gibi Cumhuriyeti kurmuş Mustafa Kemal Atatürk’ün partisine ’cibilliyetsiz parti’ diyor. Cibilliyetsizliğin ne olduğunu en iyi siz bilirsiniz, o da bilir, o da Anadolu çocuğu. Sayın Başbakana sormak istiyorum: 1974 yılında İETT’ye, CHP’li Belediye Başkanı Ahmet İsvan alıyor. O günkü belediye başkanlarının hiç birisi, inançları ve düşüncelerinden dolayı ’sen olursun, olmazsın’ düşüncesi içinde olmamış, Tayyip Erdoğan’ı işe almış. 1977 yılında da Aytekin Kotil kadro vermiş. Sayın Başbakan, Emine Hanımı istemeye giderken, Emine Hanımın babası demiş ki ’ne iş yapıyorsun’, ’İETT’de çalışıyorum’, ’Kadrolu musun?’, ’Kadroluyum, Allah razı olsun Sayın Aytekin Kotil bana kadro verdi, çok da iyi maaşım var’ demiş. Bu bile sana yeter. CHP’nin emekleri, burnundan fitil fitil gelsin Sayın Başbakan."