CHP Zonguldak Milletvekili Ali İhsan Köktük, İçişleri Bakanı Beşir Atalay’ın yanıtlaması istemiyle verdiği soru önergesi ile Çelebi’nin avukatı Hüseyin Ersöz’ün açıklamalarını TBMM gündemine taşıdı. Köktürk, soru önergesinde Ersöz’ün şu açıklamalarını hatırlattı:
“Müvekkilimiz 18 Eylül 2008 tarihinde gözaltına alınmış ve aynı gün cep telefonuna da el koyulmuştur. Merkez Komutanlığı tarafından el koyulan telefonun İstanbul Emniyet Müdürlüğü’nde görevli polislere teslim edilme zamanı 19 Eylül 2008 günü saat 17.50’dir. Ancak mahkemeye ulaşan TİB raporları incelendiğinde 19 Eylül 2008 tarihinde müvekkilimize ait cep telefonunun 1 dakika 22 saniye süreyle İstanbul Emniyet Müdürlüğü’nün bulunduğu Fatih Metro İstasyonu Baz İstasyonu’ndan sinyal verdiği anlaşılmaktadır. Daha da ilginç olan bir başka konu ise TİB Raporu ile sabit olduğu üzere müvekkilimiz ile sonradan kaydedilen 139 tane telefon numarası arasında hiçbir iletişimin gerçekleşmemiş olduğu hususudur. Söz konusu telefon kayıtlarının Hizbul Tahrir’den gözaltına alınan M.O.K.’ya ait olduğu iddia edilmekte, bu yolla müvekkilimiz adı belirtilen örgüt ile irtibatlandırılmak istenmektedir.”
-“AVUKATIN İDDİALARI DOĞRU MU?”-
Ergenekon davası tutuklusu Teğmen Mehmet Ali Çelebi’nin ve avukatının iddialarının doğru olup olmadığını merak eden Köktürk, şu sorulara yanıt istedi:
“Eğer iddialar doğruysa sanığın, sözde terör örgütüyle ilişkilendirilmesine neden olan bu işlemi yapan görevlileri saptamayı ve onlardan hesap sormayı düşünüyor musunuz?
TİB gerçekten böyle bir rapor verdiyse; bu nasıl bir kumpastır? Devlet eliyle suç ve suçlu yaratmak neye ve kime hizmet etmektir? Bu olay Emniyet içindeki bazı kişilerin suç ve suçlu üretmek için özel bir gayret içinde olduklarının açık olarak ortaya çıkması anlamına gelmekte midir?
İçişleri Bakanı olarak, Teğmen Çelebi’nin cep telefonunu el konulduğu gün, o birimde görev yapan kişilerle ilgili kararlılıkla soruşturma açtırmayı ve bu olayın failini ortaya çıkarmayı düşünüyor musunuz?
‘Haliçte Yaşayan Simonlar’ adlı kitabı yazan Emniyet Müdürü Hanefi Avcı'nın kitabında anlatılanlardan yola çıkarak İstanbul Emniyetine açılan bir soruşturma var mıdır? Varsa bu soruşturma hangi aşamadadır? İsimsiz ihbar mektuplarının sonucunda birçok suçsuz insan sorguya çekilirken, gözaltına alınırken, Hanefi Avcı’nın bu çok ciddi iddiaları doğrultusunda kamuoyunu tatmin edecek bir soruşturma gerçekleştirilebilmiş midir?”
ANKA