Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkan Yardımcısı Gökhan Günaydın, her milletvekilinin istediği yerde siyasi faaliyet yapabileceğini belirterek, “Ancak ben yıllardır siyasetle uğraşan bir kişi olarak böyle bir süreçte BDP heyetinin Karadeniz gezisinin doğru bir adım olmadığını düşünüyorum” dedi.
Partisinin Bursa teşkilatını ziyaret te eden Günaydın, Danıştay Başkanı Hüseyin Karakullukçu’nun polisin savcı gibi, bilirkişilerin ise hakim gibi görev yaptığını açıklamasını değerlendirdi. Danıştay başkanının dediklerini daha önce Hanefi Avcı’nın da söylediğini hatırlatan Günaydın, “Hanefi Avcı, ‘Haliç’te yaşayan Simonlar’ kitabında iddialar ortaya koymuştur. Emniyeti şu 'x' kişisi yönetiyor demiştir. O kitapta yer alan diğer iddia ise, polisteki bazı yapılanmaların temel soruşturmaları bizzat kendisinin yürüttüğü, iddianameleri kendisinin yazdığını söylemiştir. Bunu yazdıktan sonra Avcı 40 yıllık hapis talebiyle yargılanmaktadır. Şu an Hanefi Avcı, Devrimci Karargah Örgütü davasından yargılanıyor. Aynı iddiayı ortaya koyan 2 kişi var. Birisi Hanefi Avcı, bir diğeri de Danıştay Başkanı, bu aradaki derin çelişkiyi birilerinin açıklaması gerekir” dedi.
"75 MİLYONUN İMRALI SÜRECİ HAKKINDA BİLGİSİ YOK"
İmralı süreci hakkında bilgi veren Günaydın, Türkiye gibi kolay unutan bir ülkede bazı şeylerin altını ısrarla çizmek gerektiğini dile getirdi. Görüşmelerin kamuoyu ile paylaşılmasını isteyen Günaydın, “Neyin pazarlığını yapıyorlar, bunu bilen yok. Bu sürecin Türkiye’yi nereye götüreceğini kaygıyla izliyoruz. Bu mesele askeri ve polisiye önlemlerle çözülemez, dedik. Bundan 3 yıl önce terörist tanımlamasıyla Silivri Cezaevi'nde tutuklu bulunan İlker Başbuğ, genelkurmay başkanı iken bu sözlerin aynısını söyledi. TBMM’de 550 milletvekili var. Partiler gruplar kurmuşlar. Bunlar temsilcilerini verir, TBMM çatısı altında bu görüşmeler partiler arasında sürdürülür. Türkiye’yi bir barış sürecine doğru çekebiliriz. Bu teklifimiz kabul görmedi. 75 milyonun en ufak bilgisi yok. Bu çerçevede bir görüşme yürüyor. Biz yapıcı olmaya gayret ediyoruz. Burada söz konusu olan insan hayatıdır. Ortaya konulan yöntemin ve bugüne kadar alınan mesafenin de haklı kaygılarımızı derinleştirdiğini ifade etmek isteriz" diye konuştu.
“HER MİLLETVEKİLİ İSTEDİĞİ YERDE SİYASİ FAALİYET YÜRÜTEBİLİR”
BDP milletvekillerinin Karadeniz gezisi esnasında Sinop ve Samsun’da yaşanan olayların hatırlatılması üzerine Günaydın, TBMM’de bulunan milletvekillerinin istedikleri yerde siyasi faaliyet yürütebileceğini kaydetti. Günaydın, şöyle devam etti:
“Bunun önündeki bütün engelleri kaldırmak devletin kolluk kuvvetlerinin en temel görevidir. BDP milletvekili ister Hakkari’de ister Samsun’da fikrini açıklayabilir. MHP milletvekili ister Tekirdağ’da ister Diyarbakır’da fikrini açıklayabilir. Bunları olgunlukla karşılamalıyız. Buna yönelik ortaya çıkabilecek saldırı girişimlerini kolluk kuvvetleri aracılığıyla bertaraf etmek gerekir.”
“ÖZÜR DİLEMEK ÖNEMLİ BİR ADIMDIR”
BDP'li Sırrı Süreyya Önder’in yerel gazeteye verdiği demeçle Sinop'ta provokasyon yaptığını iddia ettiği CHP'li Belediye Başkanı Baki Ergül’le ilgili, “Sözümüzü geri alıyoruz, özür diliyoruz” açıklamasının önemli olduğuna işaret eden Günaydın, “Bölgedeki milletvekili ve belediye başkanları ile konuştuk. Olayların hiçbir yerinde bırakın bir parti görevi taşıyan CHP’li olmayı, CHP sempatizanı bile o olayların içinde yoktur. Suçlanan belediye başkanı, maalesef ağır bir hastalıkla boğuşan eşinin tedavisi için Sinop dışındadır. ‘Buraya giremezler’ diye bir açıklaması yoktur. Böyle bir açıklama varmış gibi bunu asparagas basan bir gazetenin arkasına takılarak açıklama yapanlar, çok kısa sürede gerçeği fark etmişler. Özür dilemek zorunda kaldılar. Ben özür dilemeyi önemli bir adım olarak görüyorum. Çok siyasi aktör var, peş peşe her gün aynı yalanı tekrar edip özür dileme ihtiyacı içinde değildir. Bu noktada BDP'liler, yanıldıklarının ortaya çıkmasının ardından dönüp, ‘Biz özür dileriz’ diyebilmişlerdir. Bunu önemli bir adım olarak görmeliyiz” ifadelerini kullandı
“KARADENİZ GEZİSİ DOĞRU ADIM DEĞİLDİ”
BDP heyetinin böyle bir süreçte Karadeniz gezisini düzenlemesinin uygun bir adım olmadığını kaydeden Günaydın, “Böyle bir süreçte Karadeniz’de gezi planlamak, siyaseten doğru mudur yanlış mıdır? Soru budur. BDP bir siyasi parti, kendi programını kendisi yapar. Biz onların aldıkları kararları burada yargılama durumunda değiliz ancak ben, yıllardır siyasetle uğraşan bir kişi olarak böyle bir süreçte Karadeniz gezisinin organize edilmesinin doğru bir adım olmadığını düşünüyorum. Bu benim şahsi fikrimdir. Diğer milletvekilleri benimle aynı düşünmek zorunda değildir” ifadelerini kullandı.
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz