CHP Genel Başkan Yardımcısı Loğoğlu, IŞİD'in bütün etnik gruplar ve mezhepler için bir tehlike olduğunu ifade ederek, Irak halkına "IŞİD ve diğer terör örgütleri karşısında derhal birleşmeleri" çağrısında bulundu.
Loğoğlu, AK Parti Hükümetinin de süratle TBMM'ye özel bir oturumda bilgi vermesi gerektiğini belirtirken,Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu'na ise istifa çağrısında bulundu.
CHP Genel Başkan Yardımcısı Loğoğlu, IŞİD'in bütün etnik gruplar ve mezhepler için bir tehlike olduğunu ifade ederek, Irak halkına "IŞİD ve diğer terör örgütleri karşısında derhal birleşmeleri" çağrısında bulundu.
Loğoğlu yaptığı yazılı açıklamada, Irak'ın ikinci en büyük kenti Musul ve başkenti olduğu Ninova'nın Irak Devleti'nin kontrolünden çıkarak bir süredir Suriye'nin kuzey ve doğu bölgelerinde de etkin olan El Kaide bağlantılı Irak Şam İslam Devleti (IŞİD) isimli terör örgütünün denetimine geçtiğini belirtti. Türkmenlerin yoğun olduğu Tuzhurmatu kentinin de IŞİD tarafından ele geçirildiğinin bildirildiğini ifade eden Loğoğlu, "Irak ordusu ve IŞİD terör örgütü arasındaki çatışmalar nedeniyle on binlerce Iraklı güvenli bölgelere kaçmaktadır" dedi.
-"ÖNCELİKLİ HEDEF REHİNELERİN KURTARILMASI"-
Irak'ın kuzeyinde Federal Hükümet ile bölgesel Kürt yönetimini ayıran hat boyunca Irak ordusu ve Peşmergeler arasındaki gerginliklerden de yararlanan IŞİD'in saldırılarını bu çizgi üzerine yoğunlaştırdığını, bölgedeki Kürt gruplar arasındaki gerginliklerin de IŞİD'in ilerleyişini ayrıca kolaylaştırdığını belirten Loğoğlu, "Türkiye'nin önceliği IŞİD tarafından rehin alınanlar başta olmak üzere bölgedeki vatandaşlarımızın kurtarılması ve tahliyeleridir.Bu, hükümetin görevi ve sorumluluğudur" dedi.
-"AKP RADİKAL TERÖR ÖRGÜTLERİNİN GÜÇLENMELERİNE YOL AÇTI"-
Musul'da yaşananların bugün tüm Ortadoğu'nun güvenliğinin yükselen bir terörist tehdidi altında olduğunu gösterdiğini kaydeden Loğoğlu şöyle devam etti:
"IŞİD ve benzeri terör örgütlerini Suriye'de Esad yönetimini devirmek adına doğrudan ve dolaylı şekilde destekleyen; teröristlerinin Türkiye üzerinden Suriye'ye geçmelerine olanak sağlayan AKP Hükümeti radikal terör örgütlerinin bölgeye yerleşmelerine ve yanı başımızda güçlenmelerine yol açarak tehlike ve tehditlerin bu noktaya varmasında ciddi pay ve sorumluluk üstlenmiştir.Bugüne kadar, ülkemizin Suriye ve Irak'la ilişkileri konusunda CHP'nin bütün uyarılarını görmezden gelen AKP Hükümeti, şimdi ektiğini biçmektedir. Mezhepsel güdülerle yürütülen dış politikanın acı sonuçları ortaya çıkmıştır.İzlenen yanlış Irak ve Suriye politikaları nedeniyle AKP iktidarı komşu ülkelerdeki etnik ve mezhepsel kutuplaşmaları tahrik etmiş, çatışmalara taraf olarak barış ve istikrarın önünü kesmiştir.Bu ortamda Suriye ve Irak'ta her geçen gün yeni mevziler kazanarak güçlenen IŞİD ve diğer terör örgütleri artık Türkiye'nin güvenliği için de ciddi ve yakın bir tehdit oluşturmaktadırlar."
-"IŞİD VE DİĞER TERÖR ÖRGÜTLERİ KARŞISINDA DERHAL BİRLEŞİN"-
Loğoğlu, IŞİD'in bütün etnik gruplar ve mezhepler için bir tehlike olduğunu ifade ederek, Irak halkına "IŞİD ve diğer terör örgütleri karşısında derhal birleşmeleri" çağrısında bulundu.Birleşmiş Milletler ve uluslararası toplumun da bu ağır tehdit karşısında sessiz kalmaması ve Irak halkına yardım elini uzatması gerektiğini belirten Loğoğlu şöyle devam etti:
"AKP iktidarına çağrımız ise, öncelikli olarak Irak'ta rehin alınan ve mahsur kalan vatandaşlarımızın ve Türkmenlerin güvenliğini sağlayacak girişimleri yapmasıdır. Çağrımız aynı zamanda, AKP Hükümetinin Irak'ın birlik ve bütünlüğünü tehlikeye sokan yaklaşımlardan vazgeçip komşu ülkeye istikrar ve güç kazandıracak bir politika izlemesidir. CHP Irak ve Suriye'nin bağımsızlık, egemenlik ve toprak bütünlüklerinin korunmasını bölge barış ve istikrarının vazgeçilmez ön koşulu olarak değerlendirir.Bu anlayışla CHP kardeş Irak ve Suriye halklarının yanındadır ve onlarla dayanışma halindedir.
Halkımız hangi tehlike ve tehditlerle karşı karşıya bulunduğumuzu ve AKP Hükümetinin bunlara karşı ne gibi önlemler almakta olduğunu bilmek istemektedir.Bu nedenle Irak ve Suriye'deki gelişmeler konusunda Hükümet süratle Türkiye Büyük Millet Meclisine özel bir oturumda bilgi vermelidir.Bu bağlamda durumun baş mimarı olan Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu'nun istifası ise atılacak ilk adım olmalıdır." (ANKA)
(GO/ÖZK)