Chp'den Van Ziyareti

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkan Yardımcıları Umut Oran, Sezgin Tanrıkulu ve CHP Genel Sekreteri...

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkan Yardımcıları Umut Oran, Sezgin Tanrıkulu ve CHP Genel Sekreteri Bihlun Tamaylıgil, 10 ay önce depremin vurduğu Van’a giderek kentin sorunlarını yerinde tespit edip çözüme kavuşturmak amacıyla incelemelerde bulundu. Van Havalimanında İl Başkanı Cemal Şen ile birlikte partililer tarafından karşılanan CHP heyeti, ilk olarak CHP İl başkanlığını ziyaret etti. CHP heyeti, daha sonra Muradiye ve Canik köyünü ziyaret ederek vatandaşlarla bir araya geldi.Canik köyünde Muhtar İdris İleri, jandarma tabur komutanı ve köylüler tarafından karşılanan Umut Oran, Sezgin Tanrıkulu ve Bihlun Tamaylıgil burada vatandaşların sorunlarını ve taleplerini dinledi.

Reklam
Reklam

CHP heyeti Canik köyüne yaptığı ziyaretin ardından Muradiye ilçesini de ziyaret etti.CHP Muradiye İlçe Başkanlığı binasını ziyaret eden heyet, CHP İlçe Başkanı Nurettin Beyaz’dan kentin sorunları hakkında bilgi aldı. İlçe Başkanı Beyaz, “Sizleri daha sık aramızda görmek istiyoruz” dedi. Beyaz’ın bu talebine karşılık Umut Oran, “Kaç üyeniz var?” diye sordu. Beyaz’ın 200 civarında üye olduğunu belirtmesi üzerine Oran, “Üye sayısı 500 olunca bir daha gelelim” diyerek espri yaptı. Muradiye ilçesindeki çarşı esnafını işyerlerinde ziyaret eden ve esnafla bir süre sohbet eden CHP heyeti daha sonra CHP ilçe başkanlığının Erciş Öğretmenevi’nde verdiği iftara katıldı.CHP heyeti Erciş muhtarları, Esnaf ve Ticaret Odası başkan ve yöneticilerinin de katıldığı iftar yemeğinde vatandaşlarla birlikte oruç açtı. İftar programı sonrasında Van’ın merkezine dönen heyet il merkezine bağlı mahallelerde kahvehane ziyaretlerinde bulundu.

Umut Oran, Van’a üç TIR’lık yardım götüren CHP heyetinin Van ziyareti kapsamında tespit ettikleri sorunları ve eksiklikleri TBMM ve hükümet zemininde çözüm bulabilmesi amacıyla kısa bir rapor hazırladıklarını bildirdi.

Reklam
Reklam

SORUN VE ŞİKAYETLER

CHP Genel Başkan Yardımcısı Umut Oran, TBMM’de yasa teklifleri ve araştırma önergeleriyle gündeme getirmeyi kararlaştırdığı sorun ve şikayetleri yaptığı yazılı açıklamada şu şekilde sıraladı:

"Başbakan Recep Tayyip Erdoğan Van’a 3 milyar TL harcadıklarını söylüyor. 25 bin konut için 1 milyar TL harcandıysa geriye kalan 2 milyar TL nerede?,

Canik civarında 17 olmak üzere il genelindeki çok sayıda cami yıkıldığı halde yenisi yapılmadı halk ibadethane sorunu yaşıyor. Erciş’liler, 'Çamlıca’ya cami yapmayı biliyorsun da Van’da yıkılan camiyi niye yapmıyorsun' diyerek bu duruma tepki gösteriyor. Canik’te sağlık ocağı var ama lojmanı yok. Köylü yurttaş hafta sonunda basit bir tetanoz iğnesi veya aşısı için dahi büyük masraf yaparak 50 km ilerideki Van’a gitmek zorunda."

Muradiye’de; DSİ, Tapu-Kadastro, meteoroloji müdürlükleri ile cezaevi kapatıldığı için esnafın kan ağladığını anlatan Oran, yazılı açıklamasını şöyle sürdürdü: "Sadece emniyet müdürlüğü ve Ziraat Bankasının kamu adına hizmet verdiği Muradiye’de daha önce sadece cezaevinin dahi aylık olarak 100 bin TL ticaret büyüklüğü yarattığı, DSİ’de ise 100 kişinin çalıştığı belirtildi.

Reklam
Reklam

Tekerlekli sandalye ile yaşama tutunmaya çalışan Menşure Durmaz, kirada oturdukları evde deprem nedeniyle ağabeyinin vefat ettiğini, şimdi dul kalan yengesiyle birlikte konteynerde yaşadıklarını, kendilerine konut yardımı yapılmadığını söyledi. Kiracılara konut yardımı yapılmaması özellikle dul kalan kadınlar için büyük sıkıntı oluyor. Erciş eski Belediye Başkanı Bülent Erdinç, iftardaki 10 muhtar adına “CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu Erciş’in il yapılacağını söyleyerek CHP’nin yasa teklifi yapılmasını sağladı. Ama AKP’liler ‘CHP söylediği için Başbakan Erciş’i il yapmayacak’ diyor. Sizden ricamız bu teklifi geri çekmeniz’ dedi. Muhtarlar bu yönde Kılıçdaroğlu’na hitaben bir dilekçe yazarak topluca imzaladılar. Umut Oran ve söz konusu yasa teklifini hazırlayan Tanrıkulu da bu talebi yerine getireceklerini söyledi.

Erciş Kışla Mahallesinde toplam 17 bin 500 nüfus olmasına karşın sadece 12 derslikli bir okul olduğunu anlatan Oran, sözlerine şöyle devam etti: "Bu sorun birçok mahalle için geçerli. Çelebibağ beldesi kente sadece 3 kilometre ama orada yıkılan evlerin yerine yenisinin yapılmasına niçin izin verilmiyor?

Reklam
Reklam

Erciş’te deprem sonrasında 7 bin büyük ve küçükbaş küpeli hayvan daha güvenli diye Muradiye’ye gönderildi. Daha sonra bu hayvanlar sahipleri tarafından geriye getirilmesine karşın devletin söz verdiği büyükbaş için 400 TL, küçükbaş içinse 60 TL’lik destek niçin ödenmiyor? Erciş’te 5350 konteyner yapıldı ve tanesinin 25 bin TL’ye malolduğu ve halen bunların sadece yüzde 30’unun dolu olduğu belirtiliyor."

Erciş’te 4500 ağır hasarlı konut olduğu ve burada 5500 konut yapıldığı belirtilen açıklamada şu ifadeler kullanıldı: "Ancak bu konutlar için sadece 2300 başvuru yapıldı ve bunların yüzde 90’ı da koşulları uygun olmadığı için iptal edildi. Sonuç olarak sadece 1400 konut verildi. Niçin uygun planlama yapılmayarak kamu kaynağı israf ediliyor? Yapılan konutların 100 bin TL’ye teslim edildiği bunun 70 bininin ilgili kişinin ödemesine karşılık sadece 30 binini devletin karşılaması sosyal devlet anlayışına uygun mudur? TOKİ niçin bu konutları maliyetine teslim etmiyor da kar ekleyerek satıyor?"

Yüklenici firmaların malzeme ve işçilikte yerel kaynaklardan yararlanmamasının büyük eleştiri konusu olduğu belirtilen açıklamada şöyle denildi: "Gerek istihdam gerekse bölge ekonomisi açısından.

Reklam
Reklam

Yöre halkı 1976 depreminde dahi büyük hasar gören binalar için yapılan konutların 20 yıl geri ödemesiz olarak teslim edildiğini, bugün ise TOKİ’ye 2 yıl sonra ödeme yapmak durumunda kaldıklarını bildirdi. Doğunun kendine özgü koşulları nedeniyle tapular baba veya baba yoksa büyük ağabeyin üzerine kayıtlı olması örneğin depremde yıkılan 10 dairelik bir binada büyük sıkıntıya yol açıyor. Esnaf sermayesini kaybetti ancak banka kredilerinin ertelenmesinden kaynaklı ve KOSGEB yardımlarında büyük sıkıntı yaşanıyor. İstenilen sonuç alınamadı. Deprem bölgesinde SGK Primlerine dahi gecikme cezası kesilmesi dikkat çekici. Mart ayında elektriğe zam yapıldı. Ancak depremin yaşandığı Ekim 2011’den sonra fatura kesilemediği için Mart ayında gelen toplu faturalara da zam olduğu gibi yansıtıldı. Zaten 650 TL- 2 bin TL arasında toplu fatura gelmiş olan vatandaş bunu ödeyemezken bir de buna gelen zammın geriye yürütülerek borcun katlanılmaz hale getirilmesi kabul edilemez."

Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz

Anahtar Kelimeler: