Çıray yaptığı yazılı açıklamada, "Suriye topraklarındaki dinci terör örgütlerine bütün dünyanın gözü önünde para ve silah yardımı yaptığı dünya medyasına bile sızan, IŞİD'e destek verip adeta hamiliğini yapan, bölgedeki mezhep savaşlarını kışkırtmaya zemin hazırlayan bir isim, maalesef kabinenin başına getiriliyor. Erdoğan, Cumhuriyet tarihinin en başarısız ve çapsız dışişleri bakanını terfi ettiriyor.Bu zillettir" dedi. Komşularımızla sıfır sorun iddiasının fiyasko çıkmasıyla stratejik derinlik iddiasının "stratejik şarlatanlık" olduğu anlaşılan birine devletin teslim edilemeyeceğini belirten Çıray, "Çevremizin ateş çemberine dönüşmesine neden olan biri yurtta barış sağlayamaz" görüşünü savundu.
"KUKLA BAŞBAKAN"
İki ay geçmesine rağmen IŞİD'in elinde rehin tutulan Musul Başkonsolosu ve 48 konsolosluk görevlisinin unutulduğunu ifade eden Çıray, şöyle devam etti:
"Bir Dışişleri Bakanı olarak kendi başkonsolosunu ve konsolosluk görevlilerini dahi koruyamayan, onları terör örgütünün elinden alamayan bir Dışişleri Bakanı'ndan nasıl başbakan olur, düşünmek istemiyorum.
Erdoğan'ın başbakanlığı ve genel başkanlığı fiili ve resmi olarak bitmesine rağmen, kendisinin AKP kongresini toplayarak Davutoğlu'nu delegelere seçtirmesi hukuki ve ahlaki değildir. Erdoğan cumhurbaşkanlığını seçime katılanların yüzde 51,5'u, milletin tümünün yüzde 38 oyu ile kazanmıştır. Erdoğan cumhurbaşkanı seçildikten sonra AKP kongresini toplayarak milletin yüzde 62'sini ötekileştirdiğini ve milletin tümünün cumhurbaşkanı olamayacağını tescil etmiştir. Milletin bütününün yüzde 38'nin desteğini alarak seçilen Erdoğan ve kukla başbakanını Türkiye taşıyamaz."
-"YOLSUZLUK VE RÜŞVETİN ÜZERİNİ Mİ ÖRTECEK?"-
Başbakan Erdoğan'ın AK Parti'nin MYK kararını açıklarken Davutoğlu'na "paralel yapı ile mücadele konusunda" açıktan mesaj verdiğini belirten Çıray, "Yoksa Davutoğlu, Başbakan hakkında ayyuka çıkmış olan yolsuzluk ve rüşvet iddialarının üstünü örtmek için mi bu göreve getiriliyor?" diye sordu. Çıray, şöyle devam etti:
"Erdoğan, Davutoğlu'nu bu göreve niçin layık bulduğunu anlatırken, "Kendisinin aday gösterilmesinde paralel yapıyla mücadele azmi ve kararlılığı da etkili olmuştur' diyor. Aslında bu sözlerin tercümesi şu; "Davutoğlu, paralel yapıyla mücadeleyi devam ettirme adı altında, yolsuzluk ve rüşvet olaylarını soruşturmaya çalışan polis ve savcılarla, yargıyla mücadele etmeye Erdoğan'ın siyasi vekili olarak devam edecek. Erdoğan, Köşk'te kendini güven içinde hissetmek için parti içindeki bütün dengeleri hiçe sayıp, beraber yürüdüğü arkadaşlarını dışlayarak Davutoğlu'nu başbakan yapıyor. Herhalde dışladığı bu isimler de Davutoğlu hadisesini istişare etmeye başlamışlardır." (ANKA)