CHP'li İnci: Verginin de vergisi alınıyor

Cumhuriyet Halk Partisi Aydın Merkez İlçe Başkanı Bayram İnci Çiftçi sorunları ile ilgili basın açıklaması yaptı.

İnci sözlerine ‘Aydın, çok çeşitli bir ürün yelpazesine ve verimli topraklara sahip fakat artık bu topraklarda verimli bir üretim yapmak olanaksız hale gelmiştir.’ diyerek başladı.

İnci, tarımın olanaksız hale gelmesine üretim maliyetlerinin yüksekliğinin sebep olduğunu söyledi.Aydın merkeze bağlı köylerde çiftçilerle görüşmelerinde, AKP hükümetinin uyguladığı tarım politikası nedeniyle mağdur oldukları konuların başında girdi fiyatlarındaki artışların gelmekte olduğunu söyleyen İnci, ''Gübre, mazot, ilaç, tohumluk fiyatlarındaki artışa ve hayvancılık yapanlar için yem fiyatlarının artışına yetişmek mümkün değil.Üreticilerimiz, ürettiği ürünle girdileri alamaz duruma gelince, çiftçiliği bırakmaktadırlar. Peki girdi fiyatları neden bu kadar çok artmaktadır?' dedi.

Fiyat artışlarının nedenlerini açıklayan İnci;''Birinci sebep Türkiye’nin girdilerinin tamamında dışa bağımlı olmasıdır. Ülkemiz, tarımsal girdilerini ithal etmek zorunda. İthal edilen bir ürünün fiyatını kontrol etmeniz her zaman mümkün olmamaktadır. İkinci sebep ise ithal edilen girdiler üzerindeki vergilerdir. Özellikle, mazotta uygulanan katma değer vergisi, özel tüketim vergisi nedeniyle Türkiye’deki çiftçiler dünyanın en pahalı mazotunu kullanmak zorunda kalmaktadır. Gemicikler, yatlar için 1,5 TL olan mazot, çiftçi için 4,38 TL’ dir. Üçüncü bir neden de tarımsal girdilerin çok uluslu şirketlerin egemenliğinde olmasıdır. Bu şirketler tohum, ilaç fiyatlarını bütün dünyada kontrol altında tutmaktadırlar. Böyle olunca da fiyatı istedikleri gibi belirleyebiliyorlar.'' diye konuştu.

VERGİSİNİN DE VERGİSİ ALINMAKTADIR

Gübre ve mazot gibi temel iki girdiye bakıldığı zaman da fiyat artışı çok fazladır. Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’nın artış miktarını hesaplarken, AKP'nin iktidara geldiği 2002 yılını referans aldığını belirten İnci sözlerine şöyle devam etti;

'Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı'nın verilerine göre 2002 yılında mazotun litresi ortalama 1 lira 9 kuruş iken, bugün 4,38 lira gibi bir rakama ulaşmıştır. AKP iktidarı döneminde mazot fiyatındaki artış oranı yüzde 300 olmuştur. Mazottaki bu artışa karşın,2002-2013 döneminde, ürün bedelinde yüzde 300 oranında bir artış söz konusu değildir. Ancak, ürünü para etmediği için, tefeci ve tüccarın eline düşen üretici sayısında artış söz konusudur. Hal böyle olunca Bakanlığın savunması, üretici girdi desteği bekliyor olmaktadır. Üreticiye her yıl saçma sapan rakamlarla tarımsal destek fiyatları açıklanmakta, fakat bu fiyatlar, üreticinin ihtiyacını karşılamamaktadır. Verilen destekleme fiyatları devede kulak kalmaktadır ve desteklemeler de bir yıl gecikmeyle ödenmektedir. Üreticilerimizin büyük bir kısmı destekleme için başvuruda bulunamamaktadır.2011 yılında uygulamaya konulan çiftçi kayıt sistemi ile üreticilerin büyük bir kısmı, bilhassa küçük çiftçiler bu desteklerden yararlanamamaktadır.Mazot özel tüketim vergisinden muaf tutulmayarak katma değer vergisi uygulanmakta, bu katma değer üzerinden özel tüketim vergisi alınmaktadır.Diğer önemli girdi ise gübredir. Gübre fiyatlarındaki artış mazottan az değildir.2002 yılında bir ton üre gübresi 237 lira iken, 2013 yılında 1049 lira olmuştur. Di amonyum fosfat,yani DAP gübresinin tonu 354 liradan 1262 liraya fırlamıştır. Yüzde 33'lük Amonyum Nitrat gübresinin tonu 2002'de 193 lira iken bugün 885 liradır. Tarımda büyümeden bahseden Hükümet ve Tarım Bakanlığı gerçekleri çarpıtmanın peşindeler.Girdiler bu kadar artarken çiftçinin ürettiği hangi ürünün fiyatı 11 yılda yüzde 200,300 artmıştır? Bunun yanında çiftçinin borcu son 10 yılda tam 78 kat arttığını da özellikle belirtmek isterim.Evet yanlış duymadınız. Türkiye'de çiftçinin son on yılda borcu tam 78 kat artmıştır.Bu durumda çiftçi nasıl ekim yapsın?

Gübre ve mazota verilen destekler bazen 1-2 kuruş artırılmakta, bazen de hiç artırılmamaktadır.Çiftçimizin üretim yaparken kullandığı girdilerin fiyatları sürekli artmaktadır. Fakat ürünün fiyatı aynı oranda artmamaktadır.Çiftçimizin ürettiği ürünle mazot ve gübre alamamaktadır.Süt hayvancılığı yapan yetiştiricilerimiz bir kilo sütle bir kilo yem alamamaktadır. Hal böyle olunca 3 milyon hektar arazimiz boş dururken, yılda 17 milyar dolarlık ithalat yapılmaktadır. Sürdürülebilir tarım için çiftçimizin Dünya'daki diğer çiftçilerle eşit girdi alması sağlanmalıdır. AKP iktidarının bugün uyguladığı tarım politikaları ile önümüzdeki dönemde de gübre ve mazot fiyatlarında gerileme olmayacağını, girdi fiyatlarındaki artışın süreceğini söyleyebiliriz.

KÖYLÜ MİLLETİN EFENDİSİDİR!

Son olarak Atatürk'ün ''Köylü milletin efendisidir!'' sözünün altını çizen Başkan İnci ;''Cumhuriyet Halk Partisi olarak çiftçimize yapılan bu baskılara dur diyeceğiz, çiftçimizle köylümüzle biz iktidara geleceğiz,köylüyü çiftçiyi yeniden milletin efendisi yapacağız.Çiftçimizin layık olduğu seviyeye gelmesi de ancak Cumhuriyet Halk Partisi iktidarında mümkün olacaktır.''diyerek sözlerini tamamladı.