CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Haluk Koç, Soma'daki maden faciasıyla ilgili Başbakan'a, "Sorumlu doğrudan sensin kardeşim, hiç başka yerde sorumlu arama, bu çetenin başı sensin. Bu işin vebali de günahı da yasal sorumluluğu da en başta bil senin omuzlarındadır" dedi.
CHP Merkez Yönetim Kurulu (MYK) Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu başkanlığında toplandı. Yeni MYK'da Parti Sözcülüğü görevine devam eden Koç, toplantı devam ederken basına açıklamalarda bulundu.
Manisa Soma'da yaşanan maden faciası nedeniyle hükümet ve Başbakan Erdoğan'a sert sözlerle yüklenen Koç, resmi rakamlara göre 301 madencinin hayatını kaybetmesinin tüm Türkiye'yi yasa boğduğunu ifade etti. CHP olarak bu süreçte siyasi açıklamalardan kaçındıklarını belirten Koç, facianın temelinde ciddi sorumluluk sahibi olan özel işletme yetkililerinin ve iktidarın davranışlarının ise bu büyük acıyı daha da derinleştirdiğini kaydetti.
Koç, Başbakan Erdoğan'a işaret ederek, "İktidarın başında öfke, denge, makullük sağduyu gibi kavramlarda kontrolü kaybettiği açıkça belli olan bir kişi bulunmaktadır. Bütün denge-fren sistemleri boşalmıştır. Bu kişinin artık yönetme yeteneğini yitirdiği yaşadığımız her olayda net bir şekilde ortaya çıkmaktadır. Recep Erdoğan'ın benzer sosyal olaylarda eleştiri ve tepki oluştuğunda, karşısındakine açıkça sövmeyle başlayan eylemleri, daha sonra da Danıştay'daki tören sırasında söz kesme ve tahammülsüzlükle devam etmiş ve Soma'da zirve yapmış yumruk atmaya varana kadar fiziki darbe yapacak boyuta ulaşmıştır. Bu açık bir küstahlık örneğidir" diye konuştu.
Başbakan Erdoğan'ın bu şekilde korku salarak, tehdit ederek olaylar üzerindeki sorumluluğunu unutturmaya çalıştığını savunan Koç, "Şimdiye kadar her süreci, bir yapay darbe algısıyla mağduriyet yaratarak emrindeki kalemlerle yorumcularla aşmaya çalışmış sebep olduğu mezalimin faturasını unutturmaya çalışmıştır.Canı yanan, içi kan ağlayan, yakınlarını yerin kaç metre altında canlı mı cansız mı kaldığına üzülen çaresiz insanlara karşı kendisinin ve yanındaki bazı magandaların tavırları, attıkları yumruklar, savurdukları tekmeler en hafif deyimiyle ağır bir suçluluk ifadesidir" dedi.
Koç, Başbakan'ın facianın ardından Soma'da yaptığı açıklamalara da tepki gösterirken, "Daha 4 yıl önce 17 Mayıs 2010'da Zonguldak'ta meydana gelen maden faciasıyla ilgili, "madencinin kaderinde böyle olaylar' vardır değerlendirmesini yapmıştı. 4 yıl sonra 301 işçinin ölümünden sonra da aynı zat o acılı insanların önünde "literatürde iş kazası vardır, bu işin fıtratında var' demektedir. Geçen 4 yıl boyunca bu kişinin ilkel zihniyetinde hiçbir şeyin değişmediğini, değişme ihtimalinin de olmadığını kanıtlayan sözlerdir" değerlendirmesinde bulundu.
Başbakan'a, "Madem bu işin fıtratında sana göre bunlar var, peki sorumlu olduğun Başbakanlık makamında, görev ve sorumlulukları yerine getirmemenin vicdan değerlendirmesi yok mu kardeşim?" diye soran Koç, "Ne utanmaz, ne arlanmaz adamsın sen? Eline geçince millete edep dersi vereceksin bir yerlerden, şu söylediklerine, şu yaptıklarına bak. Hiçbir vicdan muhasebesi yapmayacaksın, acılı insanların önüne çıkıp kaba kuvvet kullanacaksın, tehdit edeceksin, hakaret edeceksin, döveceksin, dövdürteceksin, İzmir'de 13 yaşındaki çocuğu korkutan gözaltına aldıracaksın. Yatacak yerin yok senin" ifadelerini kullandı.
Başbakan'ın korktuğunu ve bu nedenle saldırganlaştığını iddia eden Koç, şöyle devam etti:
"Tekme, tokat, küfür, darp Her türlü pisliğe başvuruyorsunuz. Sorumlu doğrudan sensin kardeşim, hiç başka yerde sorumlu arama, bu çetenin başı sensin. Bu işin vebali de günahı da yasal sorumluluğu da en başta bil senin omuzlarındadır. Sen herkesi korkutacaksın, herkese üst perdeden ayar vermeye çalışacaksın. Kimsin sen ya? Milletin başına bela olmaya mı geldin? Hiç güvenme, bugün oluşturduğun o medya havuzundaki vicdanı körleşmiş yandan papağanlarınla istediğin algıyı oluşturmaya çalışırsan çalış. Sorumluluktan uzaklaşamazsın, affedilmez hataları, "kader, fıtratta bu var' diye örtemezsin. Eli kanlı olan, temel sorumlu AKP'nin uygulamaları ve ona yön veren başındaki diktatördür."
Başbakan'ın er geç bu sorumlulukların bedelini ödeyeceğini söyleyen Koç, "Sebep olduğunuz katliamları tarih de bu halk da asla affetmeyecek. Hiçbir zaman rahat uyuyamayacaksın bundan sonra. Zaten herkesten korkuyorsun, kendinizden bile çekinir haldesin. Bundan sonra daha saldırganlaşacaksın, daha zulmünü, baskını ı artıracaksın Bu milletin başına musallat olan küfürleriniz, yumruklarınız, tekmelerinizle beraber, sonuçta hepiniz defolup gideceksiniz. Soma halkının protestosu karşısında bugün markete sığınabildin, kaçabildin. Nedeni olduğun acıların üzerine zulümle gittiğin sürece bundan sonra kaçacak market de bulamayacaksın. Sıkıştın, sıkışacaksın. Hiçbir çıkış yolun kalmayacak. Bütün diktatörlerin sonu gibi sende acı çektirdiğin halkına hesabını vereceksin."
Koç, Başbakan'ın partisinin grup konuşmasında medyaya da talimat verdiğini belirterek, "Medya patronlarından infaz istiyor. Hem suçlu, hem zorba, hem küstah, hem insanların söylediklerini çarpıtarak patronlarından infaz istiyor. İşte diktatörün ruh hali budur, tek ses ister" dedi.
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ü de olaylar karşısında sorumluluk almamakla suçlayan Koç, Gül'ün 3 yıl önce Devlet Denetleme Kurulu'na kömür işletmeleri için denetim araştırması yaptırdığını ve bu raporda Soma'da dahil çeşitli maden işletmelerindeki tehlikelere dikkat çekildiğini ifade ederek, "Sayın Cumhurbaşkanı her zamanki gibi ne kokuyorsun ne bulaşıyorsun? Yetkilerine dayanarak böyle bir araştırma yaptırdın Devlet Denetleme Kurulu'na, zahmet edip sonuçları nedir, bu sonuçlardan uygulamaya neler aktarabilirim diye dönüp baktın mı? Noterlik yapmaktan zamanın yok. Hepiniz aynı kumaşın parçalarısınız, hiçbirinizin birbirinizden farkı yok" ifadelerini kullandı.
Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız'a da seslenen Koç, "Son olarak Mart ayında, Enerji Bakanlığı bir denetim yaptırıyor, nerede bu denetim raporu? İki gündür aynı gömleği giyip simit yemekle övünen, 301 canın karşısında utanmazca tavır alan Enerji Bakanı nerede bu rapor? Bu denetim raporlarının sonuçları nerede" diye sordu.
Koç, hükümete şu sözlerle yüklendi:
"Nasıl gidip oturacaksınız o villalarınızda? O sıfırladığınız dolarlar, avrolar, o rüşvetler, o havuzlar Sizler münafıksınız. En kutsal duygularla bu insanları kandırdınız. Oraya "kaderdir, itiraz etmeyin, sorgulamayın' diye, ne idiği belirsiz, garip bir takım kafileler yollattınız. Oysa gerçek, bilimsel veriler, ihmal, vahim tablo ortada. Milletin aklıyla vicdanıyla hem alay edeceksin hem pişkinlik göstereceksin, ondan sonra da bin 500 korumayla markete sığınacaksın. Geldiği durum bu. Küçüldükçe küçüleceksin. Yok olana kadar bu şekilde olacak."
CHP Sözcüsü Koç, facianın ardından CHP'deki istifa tartışmasını da değerlendirdi. Bazı milletvekillerinin, yaşanan tüm bu olaylar karşısında sorumluların kılını kıpırdatmaması gerçeğini görerek bir sanatçı duyarlılığı, bir kadın duyarlılığı gösterdiklerini belirten Koç, "Mevzuat ayrı,o istifanın meclis çoğunluğu tarafından onaylanması gerek" dedi.
Konun, iki tane CHP'li kadın milletvekilinin bu canhıraş feryadı dile getirmesi olmadığını da söyleyen Koç,şöyle devam etti:
"Onların mesaj verdiği, kılını kıpırdatmayan, gözünü karartmış bu işin siyasi sorumluları. "İstifa etmeyi düşünüyor musunuz?' Mesaj odur. Arkadaşlarımız burada istifa kültürünü esas sorumlularını hatırlatmak istediler. Vicdan duvar olursa mesaj gider mi oraya, gitmez. "Nasılsa bu da unutulur, bunun da üstüne yatarız' hesapları bu.12 yılda 14 bin işçinin ölümünü seyretmiş bir hükümetten bahsediyoruz. Arkadaşlarımız bunu hatırlatmak istiyorlar. Bu felaketten siyasi istifa gelmemesi başka bir felakettir. İstifa etmesi gerekenler o önergeleri verenler değil, Özgür Özel, Hasan Ören, Sakine Öz değil, Manisa milletvekillerimiz değil. O önergeye "hayır' oyu veren iktidarın Manisa milletvekilidir."
Öte yandan, Kılıçdaroğlu'nun reviziyon yaptığı yeni MYK da ilk görüntüsünü verdi. Toplantı öncesinde, Genel Merkezin 12. Katından bulunan MYK salonunda, basın mensupları yeni MYK'dan fotoğraf ve görüntü aldı.
(ANKA)