ANKARA (İHA) - CHP Grup Başkanvekili Haluk Koç, Dışişleri Bakanı Abdullah Gül'ü sert bir dille eleştirerek, AK Parti'nin dini siyasete alet eden bir siyasi altyapıya sahip olduğunu savundu.
Koç, Gül'ü eleştirirken, "Sayın Bakan aldığınız kültür, çöl, deva, çadır motifleri ve şark masalları ile öylesine bezenmiş ki, yüksek espri yeteneğinizi bile Alaaddin'in sihirli lambası masalından ilham alarak yapıyorsunuz" dedi.
Koç, Parlamento'da bir basın toplantısı düzenledi. Koç, açıklamalarının ilk bölümünde, Mera Kanunu'nda değişiklik yapan kanun, Toplu Konut Kanunu'nda değişiklik yapan kanun ve Kamu Etik Kurulu Kurulmasına İlişkin Kanun'un bazı maddelerinin iptaline ilişkin yasalarla ilgili Anayasa Mahkemesi'ne gideceklerini söyledi.
Konuşmasının ikinci bölümünde Dışişleri Bakanı Gül'ü sert bir dille eleştiren Koç, Gül'ün 'talihsiz çarpıtmalarda bulunduğunu' belirtti. "AK Parti kadroları 'imam-cemaat' örneği gibi' diyen Koç, "Önce Başbakan toplumu geren ifadelerinden tornistan yapıyor. Sonra sazı Dışişleri Bakanı alıyor. Sayın Dışişleri Bakanı CHP'nin 'içinde din geçen sözleri duyunca tüyleri diken diken oluyor' diyor. Sayın Bakana bir kez daha CHP'yi anlatmak gerekiyor" ifadelerine yer verdi.
CHP'nin din ve inanç özgürlüğüne saygılı olduğunu, sadece dinin siyasete devlet yönetimine ve eğitime karıştırılmasına karşı çıktıklarını söyleyen Koç, Gül'ün 1 Mart tezkeresinde 'mahçup başbakan' Kuzey Irak'ta Türk askerlerinin başına çuval geçirilirken 'Kayseri'de mantı yiyen Dışişleri Bakanı', Türkiye Cumhuriyeti'ni Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne şikayet eden Bakan', 'Libya'da çöl çadırında boynu bükük bakan', 'dokunulmazlık zırhına sığınan Bakan' olduğunu savundu. Koç, açıklamalarında daha sonra şu ifadelere yer verdi:
"Sayın Bakan aldığınız kültür, çöl, deva, çadır motifleri ve şark masalları ile öylesine bezenmiş ki, yüksek espri yeteneğinizi bile Alaaddin'in sihirli lambası masalından ilham alarak yapıyorsunuz. Sayın Bakan CHP'ye sataşacağınız yerde oturun CHP'nin sizi ve Türkiye'yi ne gibi badirelerden kurtardığını bir düşünün. Sayın Bakan, CHP'nin geçmişinde iktidara gelebilmek için okyanus ötesi ziyaretler yapıp, bir takım garantiler vermek, iktidara geldikten sonra da orada kalabilmek uğruna siyasi koşulları olan kredi anlaşmaları imzalamak, yani bir yandan avuç açmak, bir yandan da avuç kontrol ettirmek yoktur. Yine CHP'nin geçmişinde dini siyasete alet etmek yoktur. Oysa Sayın Başbakan'ın 'bir dönem dini siyasete alet ettik' itirafında olduğu gibi bu sizin temel politikanızdır. Bırakın içeride bu kadar din ticareti yapmayı, siz dışarıda bir takım güç odakları ile işbirliği içinde müslümanlara karşı tetikçilik yapmayın yeter. Bırakın din ve inanç sömürüsünü. Açık olun, samimi olun. İnançlı insanları siyasetinize alet etmeyin. Görevinizi yapın".