Hikmet Çetin, geri dönüş için, “Hiçbir şey söylemeyeyim” derken Fikri Sağlar, “Benim geri dönmem, partinin ihraç kararını kaldırmasına bağlı. Kaldırılırsa dönerim” dedi. Eşref Erdem de, “Ben bana karşı yapılan işlemin haksız olduğu için tepki koydum. O işlemin kaldırılması lazım” dedi.
-“BEN BANA YAPILAN HAKSIZLIĞA TEPKİ KOYDUM”
Referandumda “evet” oyu vereceğini açıklamasıyla 1 yıl ihraç istemiyle Yüksek Disiplin Kurulu’na sevk edildikten sonra CHP’den istifa eden Eşref Erdem, “Ben bana karşı yapılan işlemin haksız olduğu için tepki koydum. O işlemin kaldırılması lazım. Ama bir pazarlık içinde de değilim” dedi. ANKA’ya konuşan Eşref Erdem, “Dönmek diye bir şey yok. Kemal Bey’in gelişi olumlu olmuştur. İzliyorum, değerlendiriyorum. Umarım iyi olur. Ben bana karşı yapılan işlemin haksız olduğu için tepki koydum” dedi.
ANKA’nın sorularını yanıtlayan CHP’nin eski genel başkanlarından Hikmet Çetin, “15 gündür burada değilim. Yurt dışındaydım. Yurt dışından yeni döndüm. Ne olduğunu bilmiyorum. Hiçbir şey söylemeyeyim” dedi.
-SAĞLAR, İHRAÇ KARARININ KALKMASINI BEKLİYOR-
ANKA’nın sorularını yanıtlayan Fikri Sağlar da, “Partinin ihraç kararını kaldırmasına bağlı. Kaldırılırsa dönerim. Ben zaten sosyal demokrasiye, Türk soluna hizmet ediyorum. Yolsuzluklara karşı mücadele ediyorum. Bu mücadelemi CHP’de de verebilirim” diye konuştu.
-“BEN PARTİMDEN AYRILMADIM”-
Bazı basın organlarında, “CHP’ye geri dönecek” haberlerine CHP’nin eski genel sekreterlerinden Adnan Keskin, “Ben CHP’deyim. Partimden hiç istifa etmedim. Ön seçim olursa aday olacağım” diye tepki gösterdi.
ANKA’ya konuşan Adnan Keskin, 1999 yılında CHP’nin baraj altında kaldığı seçimde Deniz Baykal ile arasında görüş ayrılığı yaşandığını belirterek, “Ama istifa etmedim” dedi. CHP ile bağlarını koparmadığına dikkat çeken Keskin, şöyle dedi:
“2002 yılında da aday oldum. Merkez yoklaması yapıldığı için listeye koymadılar. 2007 seçimlerinde Denizli’de merkez yoklaması kararı alınca aday olmayacağımı açıkladım. Fakat seçimlerde partime destek oldum. Benim o geçmiş dönemde ki burukluğun temelinde; partimin felsefesi ile değil, yönetimde olan genel başkan ve arkadaşları ile siyaset üslubu konusunda görüş ayrılığı nedeniyle mesafeli duruş vardı.”
ANKA