CHP Parti Meclisi’nin dünkü toplantısında ‘tüzük talepleri’ gündeme getirildi. Edinilen bilgiye göre, muhaliflerin başını çektiği 15 imzalı ‘Yeni Tüzük için Kongre Önerisi’nin gündeme alınıp oylanması için dilekçe verildi. Dilekçede, “Delegelerin talebine gerek kalmadan PM tarafından tüzük kurultayı kararının alınması” istendi. Dilekçe üzerine parti yönetiminden bazı isimlerin, “Bu genel başkanı değiştirme girişimidir” dediği öğrenildi. PM’de tüzüğe göre 15 imzalı dilekçeler gündeme alındığından Kılıçdaroğlu, dilekçeyi okuyup gündeme koydu. Ancak bu esnada PM Üyesi Doğa Çiğdemoğlu, “Ben dilekçeden imzamı çekiyorum” dedi. Bunun üzerine dilekçeye imza atanların sayısı 14’e düştü. Böylece ‘Önerge düştü’ denilirken Kılıçdaroğlu, ilginç bir hamle yaptı.
‘İmzayı ben atıyorum’
Kılıçdaroğlu, “15 imza gerekiyor. Bu önergenin görüşülmesi sırasında imzalar eksik olsa da ben imza atıyorum. Konu gündeme alınsın” dedi, hemen ardından da “gizli oylama - açık tasnif” yapılacağını söyledi.
Yapılan gizli oylamada tüzük kurultayı isteyenlerin sayısı 18’de kalırken, 53 üye “Tüzük kurultayı”na hayır dedi. 4 üye ise çekimser kaldı. Böylece tüzük kurultayı PM tarafından reddedilmiş oldu. Tüzük kurultayının yapılabilmesi için muhaliflerin imza çalışmasına başlayacağı ve delegelerden gerekli 252 imzaya ulaşmak için çalışmalarını sürdüreceği de öğrenildi. Toplantıda “demokratik tüzük” tartışmasının başlamasını “olumlu bir gelişme” olarak gördüğünü söyleyen CHP İstanbul Milletvekili Binnaz Toprak’ın da, “Ben bu salonda daha önce demokratikleşmeye ilişkin görüşlerimi ifade ettiğimde üstüme saldıranlar, şimdi parti içi demokrasi istiyor. O dilekçedeki 15 imzayı görünce utanç duydum. Keşke bu arkadaşlarımız bana destek verseydi” dediği öğrenildi. Yaşar Ağyüz’ün de “demokratik tüzük şart oldu” dediği bildirildi.
Kaptan ağır konuştu
PM’de Baykal’a yakınlığı ile bilinen Osman Kaptan’ın ağır bir konuşma yaptığı da öğrenildi. Kaptan’ın, “Örgütleri değiştiriyorsunuz. Demokratik bir tüzük sözü verildi yapılmadı. TESEV’ci, Soros’cu insanlar partiye alındı. Antalya’da 1300 üye yapıldı hepsi Alevi, Cemevlerine gidilip partiyle ilgisi olmayan isimler bile üye yapılıyor. Örgüt tabanında kimlikleri nedeniyle partideki 2 ve 3. numaralar tartışılıyor. (Nihat Matkap ve Erdoğan Toprak) Örgüte köhne diyorsunuz. Bu köhne örgüt sizi genel başkan yapmadı mı?” dediği öğrenildi. Kaptan’ın Dersim tartışmaları konusunda da Kılıçdaroğlu’na yüklendiği ve “Ya gidin Dersim kitabı yazın ya da genel başkanlık yapın. Bırakın tarihçiler Dersim’i yazsın, bu konuyu siyasilere alet etmeyelim” dediği öğrenildi. Kılıçdaroğlu’nun bu sözler üzerine, “Dersim tartışmalarında bildiriyi samimi bulmuyorum. Bunların konuşulma nedeni yandaş medyaya servis yapmak için gündeme taşıyorsunuz” karşılığını verdiği öğrenildi. CHP liderinin bu sözlerine Kaptan’ın, “Hayır siz yapıyorsunuz. Dersim tartışmasını sıcak tutuyorsunuz. CHP’li olmayan isimleri partiye aldınız ve bu isimler bu konuyu gündemde tutuyor” dediği kaydedildi.
Muhafız alayı
Kaptan konuşurken Engin Özkoç’un ayağa kalkarak, tepki gösterdiği öğrenildi. Bunun üzerine sinirlenen Kaptan’ın, “Ben burayı CHP’nin Parti Meclisi sanıyordum ama Kılıçdaroğlu’nun muhafız alayı olmuş” diyerek toplantıyı terk ettiği öğrenildi.
Toplantıda İsa Gök’ün, CHP lideri Kılıçdaroğlu’nun daha önce 12 muhalif ismin bildirisine atfen yaptığı “yollarını ayırsınlar” sözleriyle ilgili olarak, “Yolunu ayırması istenen kim? Ben gerçek CHP’liyim. Programına yürekten bağlıyım. 12 kişinin değil, 12 milyon seçmenin mi partiden ayrılması isteniyor?” dediği bildirildi.
Türköne’ye ‘istifa et’ çağrısı
Kılıçdaroğlu, Atatürk Dil Tarih ve Yüksek Kurumu’na atanan Mümtazer Türköne’nin Zaman’da yazdığı ve Atatürkçülüğü “Bağnazlığı gizlemek için bir maske” olarak yorumlayan yazısını okudu. CHP lideri, “Bu kişi Atatürk’ün ismi olan bir kuruma yönetim kurulu üyesi olarak atanıyor. İnsanda biraz vicdan ve ahlak olur. Eğer bu sözlerinin arkasındaysan, oradan istifa edersin” dedi. MHP’li Oktay Vural da atamaya “Bu ne zihniyettir?” diye tepki gösterdi.
Haberal annesi için izin istedi
Eski CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, Başbakan Erdoğan’ı ziyareti sırasında Ergenekon sanığı Prof. Dr. Mehmet Haberal’ın hasta olan annesine ziyaret etmesi konusunda yardım istedi. Başbakan da bu konuyu Adalet Bakanı Sadullah Ergin’e ileteceğini söylemişti. Haberal dün, Silivri Cumhuriyet Başsavcılığı’na başvurarak, savcılığın bakanlık ile temasa geçerek annesini ziyaret etmesine izin vermesini istedi. Haberal, izin çıkması durumunda Ankara’da bulunan annesinin yanına ambulans veya uçak ambulans ile götürülmesini talep etti.
Adalet Bakanı Sadullah Ergin, şu anda Ceza İnfaz Yasasındaki düzenlemeye göre, tutuklu ve hükümlülerin hasta yakınlarını ziyaret etmesini, düzenleyen bir düzenlemenin bulunmadığını belirterek, “Mevzuat değişikliği dışında yöntemler var mıdır bunun üzerinde çalışıyoruz” dedi.