CHP'li Özdemir'den Savcıya Kerbela tavsiyesi

ANKARA (ANKA) -Meclis İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu, Cezaevleri alt komisyonunun Silivri Cezaevi'nde yaptığı incelemelere ilişkin raporunu görüşürken, komisyon üyesi CHP Sivas Milletvekili Malik Ecder Özdemir, rapora "objektif" olmadığı gerekçesiyle muhalefet şerhi koydu. Özdemir Ergenekon soruşturmasının Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'ne uzanmasına tepki göstererek "İddianameyi hazırlayan savcıya bir öneride bulunuyorum, Kerbela vakasını da bu iddianameye koysun" dedi.Özdemir, Ergenekon tutuklularının cezaevinde yasalara ve hukuka aykırı olarak 24 saat kamera ile izlendiğini belirtirken "Adalet bakanının 24 saatlik yaşamı kamera ile kaydedilsin, Adalet bakanının bu kayıtlar karşısında tepkisi ne olur?" diye konuştu.

Reklam
Reklam

"KOMİSYON İKİ KONUDAN ISRARLA KAÇINIYOR"

Meclis İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu toplantısı öncesinde gazetecilere açıklama yapan CHP Sivas Milletvekili ve komisyon üyesi Malik Ecder Özdemir, cezaevleri alt komisyonunun bugüne kadar yaptığı cezaevi ziyaretlerinde objektif tespitler yaptığını belirtirken, Ergenekon tutuklularının bulunduğu Silivri cezaevinde yapılan ziyaretin ardından hazırlanan raporun ise objektif olmadığını savundu. Ergenekon tutuklularıyla ilgili yaptıkları tespitler ve görüşmelerin bant kayıtlarının bulunduğunu, bu kayıtların hala üyelere dağıtılmadığını kaydeden Özdemir, yapılan tespitlerin hazırlanan rapora yansıtılmadığını da kaydetti. Raporda eksik gördüğü hususları karşı oy yazısı ile komisyona sunduğunu ifade eden Özdemir, "Komisyonun tespit etmekten ısrarla kaçtığı iki önemli konu var. Bunlardan biri Silivri Cezaevinde, Ergenekon iddianamesiyle tutuklu bulunan insanlar yasaların amir hükmüne rağmen tutuklu ve hükümlü ayrımı yapılmaksızın birlikte kalıyorlar. Bu anayasaya ve yasalara aykırı bir durum. Tutuklu ve hükümlülerin ayrı ayrı yerlerde tutulması lazım." diye konuştu.

Reklam
Reklam

24 SAAT KAMERAYLA İZLEME YASAL DEĞİL

Ergenekon tutuklularının savunma haklarını yeterince kullanamadıkları ve kısıtlandığı yönünde şikayetlerinin olduğunu kaydeden Özdemir "İkinci önemli tespitimiz de burada yasaya, hukuka uygun olmayan bir şekilde koğuşların 24 saat kamerayla izlendiği. Cezaevi yetkililerine ‘bu kamera ile yapılan kayıtlar yasal mıdır' diye sorduğumuzda doyurucu cevaplar verilmedi. Nitekim tutukluların banyo ve tuvalete giriş çıkışları da dahil 24 saat kamera kaydına alınıyor. Cezaevleri Genel Müdürü, 24 saat kamera ile kaydedilmelerinin yasal olmadığını söyledi" dedi.

"BAKANIN YAŞAMI 24 SAAT KAMERAYA ALINSA TEPKİSİ NE OLUR?"

Salı günü Meclis Genel Kurulu'nda yaptığı gündem dışı konuşmada konuyu gündeme getirdiğini ve Silivri cezaevindeki Ergenekon tutuklularının 24 saat kamera ile izlenmesinin yasal olup olmadığı sorusunu Adalet Bakanı Mehmet Ali Şahin'e yönelttiğini ifade eden Özdemir, şunları söyledi: "Sayın Bakan komisyon olarak raporunuz önüme gelirse gerekli işlemi yapacağım dedi. Kayıtların kimlere servis edileceği belli olmadan, oradaki insanların günlük yaşamlarını kameraya almanın psikolojik işkence olduğu konusu rapora girmeliydi. Ancak komisyon raporunda bunlar eksik. İki önerim var bunlardan birincisi; Sayın Adalet Bakanının yaşamı 1 ay süreyle, 24 saat kamerayla kaydedilmeli. Tepkisi ne olur?"

Reklam
Reklam

"İDDİANAMEYE KERBELA VAKASINI DA ALSIN" ÖNERİSİ

Ergenekon soruşturmasının Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'ne uzanmasını da eleştiren Özdemir, "Susurluk, Sivas, Maraş olayları, Uğur Mumcu'nun öldürülmesi, arkasından Danıştay davası olmak üzere, yakın tarihimizde olan ne varsa hepsi Ergenekon iddianamesine konuldu. Bu olayın boyutu KKTC'ye, Rauf Denktaş'a kadar uzandı. Ben iddianameyi hazırlayan savcıya bir öneride bulunuyorum: Bundan tam bin 300 yıl önce yaşanmış Kerbela vakasını da bu iddianameye koysun ve Hazreti Hüseyin'in katilini bulsun. Böylece İslam alemine de hizmet etmiş olur." diye konuştu.

"ATİLLA UĞUR'UN İDDİALARIYLA DOĞRUYSA İDDİANAME SAFSATADAN ÖTE BİR ŞEY DEĞİL"

Komisyon üyelerinin huzurunda Ergenekon davasında tutuklu bulunan Emekli Albay Atilla Uğur tarafından TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu'na yazılmış olan bir dilekçenin kendisine teslim edildiğini söyleyen Özdemir, "Komisyonun kayıtlarına geçirilen bu belgede Sayın Atilla Uğur, gözaltına alındığı Emniyet Müdürlüğünde önce bir Emniyet müdürünün ardından Sayın Zekeriye Öz'ün kendisine ‘Şener Eruygur ve Hurşit Tolon hakkında bir şeyler söyle seni serbest bırakalım' dediklerini ifade etmektedir. Atilla Uğur'un iddiaları doğruysa Ergenekon iddianamesinin karalama kampanyası ve safsatadan öte bir şey olmadığı ortaya çıkar" dedi.

Reklam
Reklam

ANKA