CHP'li Öztrak'tan Ekonomi Eleştirisi

CHP Genel Başkan Yardımcısı Faik Öztrak, üretimde belirli bir canlanma olmadığını ifade ederek, dış ticaret...

CHP Genel Başkan Yardımcısı Faik Öztrak, üretimde belirli bir canlanma olmadığını ifade ederek, dış ticaret açığındaki bozulmanın hızlandığını ileri sürdü. Özellikle şubat ayında tüketim malı ithalatındaki yüzde 13,3 artış olduğunu aktaran Öztrak, "Tüm bunlar ekonomide talep tarafında bir toparlanma başlamış olsa bile bu talep artışından yerli üreticinin değil, yabancı üreticilerin yararlandığı anlamına gelmektedir." dedi.

CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Tekirdağ Milletvekili Faik Öztrak, parlamentoda düzenlediği basın toplantısında ekonomik gelişmelere dair eleştiri ağırlıklı değerlendirmelerde bulundu. Öztrak, "Piyasalar ekonomide canlanmayı fiyatlıyor. Ancak, bu yılın ilk 3 ayına ilişkin öncü ekonomik veriler anlamlı bir canlanma ya da toparlanma sinyalini vermiyor." dedi. Üretimin seyri açısından önemli bir veri olan imalat sanayi kapasite kullanım oranının yılın ilk 3 ayında, geçen yılın aynı dönemine göre 1,1 puan gerileyerek ortalama yüzde 72,4 olduğunu aktaran Öztrak, "Böylece üst üste beş çeyrek boyunca imalat sanayi kapasite kullanım oranı geriledi. Yine mevsim etkilerinden arınmış imalat sanayi kapasite kullanımı bu yılın ilk üç ayında, bir önceki 3 aya göre, 0,2 puan gerileyerek yüzde 73,5 oldu. Güven ve beklenti anketlerinden de henüz net ve tutarlı bir işaret gelmiyor. Reel kesim güven endeksi mart ayında, geçen yılın aynı ayına göre, 0,8 puan geriledi ve 112,1 oldu. İlk üç ayda mevsim etkisinden arınmış güven endeksi ise geçen yılın son üç ayına göre, 0,9 puan gerileyerek 107,2'ye indi. Mart ayında Tüketici güveninde de düşüş var. Tüketici güveni Martta yüzde 2,3 geriledi.” ifadelerini kullandı.

Reklam
Reklam

Faik Öztrak, Kredi Derecelendirme Kuruluşu Standard & Poor's (S&P)'un Türkiye'nin uzun vadeli yabancı para kredi notunu BB'den, bir kademe artırarak, BB+'ya çekmesini de şöyle değerlendirdi:

"Görünümü ise durağanda tuttu. Bu not artışı ile birlikte S&P, diğer bir derecelendirme kuruluşu olan Moody's ile aynı seviyeye gelmiş oldu. Bir kademelik not artışı olumlu olmakla beraber alınan karar şu anlama geliyor. Türkiye'nin yatırım yapılabilir ülke statüsüne gelmesi için bir süre daha beklenecek. Biliyorsunuz iki ayrı kredi derecelendirme kuruluşu Türkiye'yi ‘yatırım yapılabilir ülke’ konumuna yükseltmeden Türkiye'nin uzun vadeli fonları çekmesi zor. 2012'de cari açıktaki düşüşün ve büyümedeki yavaşlamaya rağmen mali dengelerin çok bozulmamasının bu kararın alınmasında rol oynayan ekonomik faktörler olduğu anlaşılıyor. Ancak not artışına bir de siyasi gerekçe konmuş ki ilginç. Son dönemde kredi derecelendirme kuruluşlarının, siyasi gerekçelerle not değişiminde bulunması sık rastlanır hale geldi. Biliyorsunuz kredi derecelendirme kuruluşu FITCH, Kara para ve terörle mücadele yasasının çıkması için TBMM'nin önüne bir takvim koymuştu. Bu takvime uygun şekilde TBMM gerekli düzenlemeyi çıkardı. Şimdi de diğer bir derecelendirme kuruluşu S&P, Hükümetin Kürt sorununun çözümünde geldiği noktanın da not artışında etkili olduğunu ifade ediyor. Bu durumda akıllara ister istemez şu soru geliyor. Türkiye derecelendirme kuruluşları aracılığıyla uygulanan bir havuç ve sopa gösterme politikası ile mi muhataptır.

Reklam
Reklam

Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz

Anahtar Kelimeler: