CHP Genel Başkan Yardımcısı Orhan Sarıbal, ''Gıda egemenliğimizi kaybettik. Gıda güvenliğimize de kaybediyoruz. Acilen çiftçiler desteklenmelidir. Çiftçinin ödeyemeyeceğini söylediği borçlar hemen sıfır faizle uzun vadeli olarak yapılandırılmalıdır'' dedi.
CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Bursa Milletvekili Sarıbal, parti genel merkezinde basın toplantısı düzenlendi. ''Türkiye gıda egemenliğini kaybediyor. Üretim Türkiye'de artık bitiyor. Denetim mekanizması bütünüyle zayıf. Ve bugün dolar krizinden sonra ne yazık ki çok açık bir şekilde ülke gıda ve üretim kriziyle karşı karşıyadır? diyen Sarıbal, şöyle devam etti:
"Bugünler daha bu durumun başlangıcı. Gerçek sorunları 2019'un bahar ve yaz aylarının sonrasında göreceğiz. 10 gün önce Tarım Bakanı dedi ki : 'Bu ülkede et sorunu yoktur. İnsanlarımızın yeterli et ihtiyacı karşılanmaktadır. Yeterli etimiz vardır. Sadece et tercihi denen bir kavram vardır' lafı hiç fazla uzatmak istemiyorum. Bu ülke insanı yılda 14 kilogram civarında kırmızı et tüketmektedir. Ve bu ülkede bir grup insan da hiç et yiyememektedir. Ramazan ve Kurban bayramları olmasa daha çok et yemeyen insanla karşılaşacağız. Ama hemen yanı başımızdaki Yunanistan, Avrupa Birliği (AB) ülkeleri, ABD ve Kanada 80 kilogram ile 110 kilogram arasında et tüketmektedir ve bu doğrulta et üretmektedir. Yani Bakan'ın söyledikleri ile TÜİK'in verdiği rakamlar hiç birbirini tutmamaktadır. Ne yazık ki Bakan baktığı yerden seyretmeye devam etmektedir."
'KAMUNUN ŞEKER ÜRETİM ORANI YÜZDE 25'E DÜŞMÜŞTÜR'
Özelleştirme öncesi kamunun elindeki şeker fabrikalarının ürettiği şeker ile özel fabrikaların ürettiği şeker yaklaşık yüzde 50, yüzde 50 düzeyindeydi diyen Sarıbal, ''Yani 2.7 milyon ton şeker üretiliyorsa bunun 1 milyon 350 bin milyon tonu kamu, 1 milyon 350 bin milyon tonu özel sektör tarafından üretiliyordu. Son özelleştirmeden sonrasında kamunun şeker üretim oranı yüzde 25'e düşmüştür. Yüzde 75 ne yazık ki özel sektörün elindedir. Bugüne kadar bu topraklarda şeker posasına üretici para vermiyordu. Yıllık verdiği şeker pancarı miktarının yüzde 20'si kadar posasını geri alırdı. Özel sektör fabrikalarında bu bedava yüzde 20 oranı yüzde 10'a düşürüldü. Ve bazı kamu fabrikalarında da şimdi kartlar veriliyor ve o kartlar üzerinden tekrar fazlası ücrete tabii oluyor. Yani 100 ton pancar veriyorsanız 20 ton posa alacaksanız, özel sektör fabrikaları bugün bunu artık 10 tona düşürdü. Zaten hayvancılık batmıştı buna paralel olarak öbür taraftan siz yemi daha da kısıyorsunuz'' şeklinde konuştu.
'BUĞDAY VE ARPA ÜRÜNLERİNİN PRİM DESTEĞİ ÖDENMEDİ'
"Hükümet ne yazık ki krizi görüyor ancak buna psikolojik diyor, başka bir şey diyor ama günün sonunda kriz olduğunun farkına varıyor" diyen Sarıbal şunları söyledi:
''İşsizlik Sigortası Fonu'ndan 11 milyar TL'yi bankalara gönderdiler. Hükümete ve Tarım Bakanı'na bir kez daha sesleniyorum. 2017 yılı mısır primleri, 2018-2019 iyi tarım uygulamaları, 2018 yılı organik tarım uygulamaları prim desteği, buzağı desteği, buğday ve arpa ürünlerinin prim desteği ödenmedi. İstediğiniz yerlere para buluyorsunuz. İstediğiniz alanlara para var. Uçan saraya, yata, yazlık saraya her şeye para var. Ama iş köylü olunca, çiftçi olunca, iş bu ülkenin toprağından suyundan ailesinin çocuklarının alın terini kazanmak olunca 'nasıl olsa bize oy veriyorlar gerisi önemli değil' deyip o insanlara hiç bir şey yapamıyorsunuz. Gıda egemenliğimizi kaybettik. Gıda güvenliğimize de kaybediyoruz. Acilen çiftçiler desteklenmelidir. Çiftçinin ödeyemeyeceğini söylediği borçlar hemen sıfır faizle uzun vadeli olarak yapılandırılmalıdır. Buğday ve arpa gibi tohumlar bedava dağıtılmalıdır. Başka türlü bu ülkeyi büyük bir tarım, gıda ve üretim krizi beklemektedir."
'GAZİANTEP TARIM İL MÜDÜRÜ DERHAL GÖREVİNDEN ALINMALIDIR'
Gaziantep Tarım İl Müdürü Mehmet Karayılan'ın derhal görevinden alınması gerektiğini söyleyen CHP'li Sarıbal konuyla ilgili olarak şunları söyledi:
Bu kişi 26.7 dekar alanı 110 TL kira karşılığında kiralıyor. Kiraladıktan sonra da Kırsal Kalkınma Destekleme Fonu'ndan da kredi alıyor. Aynı tarım il müdürlüğü döneminde bir salça firması diyor ki ' benim bir yerim var, bu yerime orada bir salamura tesisi yapmak istiyorum ama yer tarım alanı. Bunun tarım alanından çıkarılması ve bu yapı izninin verilmesi lazım' diyor. Elbette hemen Mehmet Karayılan devreye giriyor. Ve oranın tarım vasfı kaldırılıyor. O alanın yerine tarımsal vasfı bozulup ticari sanayi alanına dönüştürülüyor ve orada bu işletmeye izin veriliyor. Aynı tarihte bu ilgili salamura firması yaklaşık 6 bin 700 metrekareye kentin hemen yakınında bir parseli çok uygun bir paraya satıyor. Yerin piyasa değeri 400-450 bin TL civarında olduğu söyleniyor. Ancak 2 bin 500 TL'ye bu alanın satışı görülüyor. Salça fabrikası salamura tesisini yapacağı için arazisi tarım niteliğinden çıkarılıyor ve aynı firmanın 6 bin 500 metrekarelik yeri bir kişiye çok komik rakamla 2 bin 500 TL'ye satılıyor. Kime satılıyor? Gaziantep Tarım İl Müdürü Mehmet Karayılan'ın eşine satılıyor. Bu adam şuan da hala tarım il müdürü. Derhal tarım il müdürü görevden alınmalıdır. Hakkında soruşturma açılmalı ve bu kirli yapılardan bir an önce kurtulmalıyız."