Chp’li Serter: “milli Eğitim Bakanlığı Cadı Avı Başlattı”

CHP İstanbul Milletvekili Nur Serter, 4+4+4 eğitim sisteminin daha başlamadan çöktüğünü, AK Parti’nin bu çöküşü...

CHP İstanbul Milletvekili Nur Serter, 4+4+4 eğitim sisteminin daha başlamadan çöktüğünü, AK Parti’nin bu çöküşü gizlemek ve sistemin ayakta kaldığı izlenimini vermek için ‘cadı avı başlatarak’ öğretmen ve velilere baskı uygulandığını ileri sürdü.

Serter, Meclis’te düzenlediği basın toplantısında halkın büyük tepki gösterdiği, eğitim bilimcilerin, öğretmenlerin karşı çıktığı 4+4+4 yasası ile ilgili baskıların artarak devam ettiğini söyledi. Öğretmenler, okul müdürleri ve velilerin bu baskının hedefi haline dönüştüğünü ifade eden Serter, “Milli Eğitim Bakanı 4+4+4’ün eleştirilmesini ve uygulamadaki aksaklıkların dile getirilmesini engellemek amacıyla hem öğretmenleri hem de velileri açıkça tehdit etmeye başlamıştır” dedi.

Reklam
Reklam

Türkiye’nin çeşitli yerlerinde yapılan toplantılarda öğretmenlerle video konferans sistemiyle karşı karşıya gelen Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer’in, öğretmenleri ‘ya 4+4+4 yasasına destek vermeleri ve hükümetin politikalarından yana tavır koymaları ya da açık ve net biçimde bu mesleği terk etmeleri’ konusunda tehdit etmektedir” diyen Serter, Moda Kız Teknik Lisesi’ndeki bir toplantıda Bakan Dinçer’in benzer bir tehdidi yaptığını savunarak, “Yani AKP, Milli Eğitim Bakanı aracılığıyla ‘ya sus ya terk et’, ‘ya sus ya gidersin’ tehdidini sürdürmektedir” dedi.

“CADI AVI BAŞLATILDI”

Milli Eğitim Bakanlığı tarafından açılan ‘147 öğretmen ihbar hattı’ ile öğretmenler hakkında hiçbir ön inceleme yapılmadan soruşturmalar açıldığını savunan Serter, “Örneğin öğretmenlerin milli eğitim politikasını eleştirmeleri, hükümete karşı olmaları, sosyalizm propagandaları yapmaları ya da ateist olmaları gibi gerekçelerle bir cadı avı başlatılmıştır” dedi.

Bunun sadece öğretmenlere yönelik bir baskı olarak sınırlı kalmadığını üniversitelerdeki öğretim üyelerinin de benzeri nedenlerle baskı altına alındığını savunan Serter, “Örneğin Sağlık Bakanının eleştirilmesi nedeniyle bir Tıp Fakültesi öğretim üyesi hakkında rektörlük tarafından soruşturma başlatılabilmektedir” dedi.

Reklam
Reklam

“VELİLERE ‘AÇIK LİSE’ TEHDİDİ”

Velilerin de bu süreçte tehdide maruz kaldığını ileri süren Serter, “Veliler 66 aylık çocuklarını okula göndermek istemedikleri için kaymakamlık ve valilikler aracılığıyla tehdit edilmektedirler. Kaymakamlık ve valilikler ‘çocuğunuzu okula göndermezseniz kolluk kuvvetiyle gelir kapıdan alırız’ tehdidi savurmakta, bakanlık yetkilileri de ‘ bu yıl çocuğunu e-kayıt sistemiyle okula kaydettirmeyen çocukların lise çağına geldiğinde açık liseye kayıt edilecekleri’ tehdidine yapmaktadır” diye konuştu.

“4+4+4 BAŞLAMADAN ÇÖKMÜŞTÜR”

Önceki sisteme göre 6 yaşında okula başlayanla 5.5 yaşında başlayan çocukların aynı sınıfta eğitim göreceğini ama 5,5 yaşındaki çocuklara Mart ayına kadar okuma-yazma öğretilmeyeceği taahhüdünde bulunulduğunu belirten Serter, şunları kaydetti:

“Okul öncesi eğitim çağındaki çocuğun, okul öncesi eğitim ortamında bu süreyi geçirmesi çeşitli imkanlarla mümkün oluyordu. Öğlen uyuyordu, minderlerde oturuyordu. Ama okulun katı ortamında siz 5 yaşındaki çocuğu alacaksınız, 6 ay bu ortamda nasıl koruyacaksınız? Bu nedenle veliler son derece kaygılıdır. Bu sisteme yönelik tepki giderek büyümektedir ve daha başlamadan 4+4+4 çökmüştür. Ancak bu çöküşü gizlemek tek bir yöntemle mümkün olabilir. Bu da öğretmene, veliye öğretim üyesine baskı uygulamaktır. İşte AKP’nin demokrasiden anladığı da budur. AKP demokrasiyi baskı uygulamak olarak algılamakta ve baştan başarısızlığa mahkum sistemin ayakta kaldığı izlenimini vermek için cadı avı başlatarak bu baskıya sürdürmektedir. Çünkü AKP de çok iyi bilmektedir ki, 4+4+4 bir eğitim projesi değil, siyasi bir projedir. Sadece AKP’nin hayal ettiği rejimi, sistemi hayata geçirmek için kurgulanmış, öğretmene de öğrenciye de veliye de zulmeden bir projedir.”

Reklam
Reklam

“TÜRKİYE’DE EĞİTİM DİLİ TÜRKÇEDİR, TÜRKÇE KALMALIDIR”

Serter, gazetecilerin Kürtçe seçmeli ders konusundaki sorularını da cevaplandırdı. Bu konuda yapacağı açıklamanın CHP’nin değil, şahsının görüşleri olduğunu vurgulayan Serter, “Kürtçe dersi aslında başta bu görüşün temsilcisi olan siyasi parti olmak üzere hiçbirinin talebine cevap vermiyor. Çünkü o talep aslında anadilde eğitim talebidir. Ana dilde eğitim ise Türkiye’yi gerçek anlamda bölen bir projedir. Birbirini anlamayan iki ayrı toplum yaratarak Türkiye’yi bölmeyi amaçlayan bir projedir” dedi.

Bölgedeki çocukların sorununun Kürtçe bilmemek değil, Türkçe bilmemek olduğunu belirten Serter, “Burada üretilecek proje aslında hem Türkçe hem de Kürtçeyi bilen öğretmenlerin o bölgelerde görevlendirilerek Türkçe bilmeyenlere Türkçe öğretmek olmalıdır. Çünkü Türkiye’de eğitim dili Türkçedir ve Türkçe kalmalıdır. İlkokul, lise yüksek öğretim ve çalışma yaşamı alanlarında Türkçe kullanıldığına göre, bizim öncelikli görevimiz okula başlayan ve Türkçe bilmeyen öğrenciye Türkçeyi öğretip onun eğitimde başarılı olmasını sağlamak iyi üniversitelere girmesini sağlamak olmalıdır. Ben Kürtçe seçmeli ders projesini gerçek anlamda hiçbir amaca hizmet etmeyen, sadece bu konuda ortaya çıkan siyasi baskıları yumuşatmaya yönelik siyasi bir proje olarak görüyorum” diye konuştu.

Reklam
Reklam

Serter, CHP içinde kendisinin de dahil olduğu ulusalcı grubun CHP’nin Kürt sorunu ile ilgili girişiminden rahatsız olduğu yönündeki gazetelerde çıkan haberlerin spekülasyon olduğunu ve gerçeği yansıtmadığını da söyledi.

Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz

Anahtar Kelimeler: