Chp'li Tezcan: Cumhurbaşkanı Sarıyer'de Terörist Çadırına Mı Girdi?

Hakan TÜRKTAN/ESKİŞEHİR, (DHA)- CHP Genel Başkan Yardımcısı Bülent Tezcan, "Diyorlar ki 'Hayır diyenler teröristtir.' Ya insaf. Şimdi ben sayın Cumhurbaşkanına soruyorum; iki gün önce Sarıyer'de 'Hayır çadırına girdi. Hayır diyenlerin çadırını ziyaret etti. Sayın Cumhurbaşkanı Sarıyer'de terörist çadırına mı girdi?" dedi. Eskişehir Zübeyde Hanım Kültür Merkezi'nde düzenlenen söyleşiye katılan CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Aydın Milletvekili Bülent Tezcan, 16 Nisan'da 'Hayır' çağrısı yaptı. Anayasa değişikliği teklifinin neleri içerdiği konusunda 'Evet' diyenlerin tek kelime etmediklerini öne süren Tezcan, şöyle konuştu: "Bir anayasa değişiklik teklifi yapıldı, hazırlandı millete şimdi soruluyor; Evet mi? Hayır mı? diye. Bakıyoruz bu anayasa değişikliği teklifi neyi içeriyor? İçeriğinde ne var konusunu bizden başka konuşan yok. 'Evet verin' diyenler teklifin içeriği ile ilgili tek kelime etmiyorlar. Teklifin içeriğiyle hiç ilgili olmayan, 'Türkiye'yi şöyle ayağa kaldıracağız', 'Türkiye şöyle fırlayacak', 'Türkiye böyle fırlayacak' diye bir tablo üzerinden bunu anlatmaya çalışıyorlar. O zaman akıllara şu soru geliyor; Türkiye'yi 15 senedir başka birileri mi yönetiyordu? Evet verirseniz Türkiye fırlayacak diyenler 15 senedir Türkiye'yi yönetenler. Bugüne kadar fırlatamamalarının sebebi neymiş merak ediyoruz." 'KAVGA EDİP ÇIKTI' Evet demek için hiçbir nedenin olmadığını bu nedenle toplumu ayrıştırarak, kutuplaştırarak kampanya yürütmeye çalışıldığını savunan Bülent Tezcan şunları söyledi: "Diyorlar ki; 'Hayır diyenler teröristtir.' 'PKK Hayır diyor siz de hayır diyorsunuz', 'FETÖ Hayır diyor siz de hayır diyorsunuz.' Ya insaf. Şimdi ben sayın cumhurbaşkanına soruyorum; iki gün önce Sarıyer'de 'Hayır çadırına girdi. Hayır diyenlerin çadırını ziyaret etti. Sayın Cumhurbaşkanı Sarıyer'de terörist çadırına mı girdi? Madem hayır diyenler terörist. Girdi, ziyaret etti. Orada dikkat ederseniz kucaklayıcı bir dil yok. Kavga edip, çıktı. Oranın huzurunu bozdu, kavga edip çıktı çadırın içinden. Ne lüzum vardı? Biz de sevindik ki; çatışma ortamı ortadan kalkacak, kavga gürültü olmayacak. Ama biz bu dile girmeyeceğiz. Bizim anlatacaklarımız var. Biz bu işi bir siyasi polemik meselesi olarak görmüyoruz. Biz bu meseleyi bir parti meselesi olarak görmüyoruz. Biz biliyoruz ki partiler gelir, geçer ama bu sistemi koyduğun zaman bu sistemi bugün bir parti kullanır, yarın bir başka parti. Ama hiç kimseye hayrı olmaz bu sistemin, hiçbir partiye bu sistemin hayrı olmaz. Diktatör yaratırız. İtiraz ettiğimiz şey bu."