Burhan CEYHAN/ İNCİRLİOVA, CHP İncirliova İlçe Örgütünü ziyaret eden CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Aydın Milletvekili Bülent Tezcan, çarpıcı açıklamalar yaptı. Ülkenin sıkıyönetim rejimine gittiğini söyleyen Tezcan, "Geçen günlere bir yargı paketi geçirdiler şimdi ise Ocak ayında iç güvenlik paketi meclise geliyor. Bütün toplantı ve gösteri yürüyüşünü ortadan kaldıran bir Türkiye yaratmak istiyorlar. Polisi hakim kararı olmadan arama yapacak ve gözaltına alacak yetkiyle donatıyorlar. 81 ilin valisini olağan üstü hal valisi olarak donatılıyor. Türkiye bu gidişle sıkıyönetim rejimine gidiyor. Türkiye'de asıl sivil darbe budur. Türkiye'de birileri darbe arıyorsa bugün yaşanan tabloya baksın. Hükümetin hak ve özgürlükleri demokrasiyi ve yargıyı kontrol altına alan uygulamalara baksın. Kaçak saraydan sıkıyönetim düzeni Türkiye'nin düzeni yönetiliyor. Sıkıyönetimin başı kaçak saraydadır. Milletin ekmeği özgürlüğü ve hukuku kaçak saray tarafından gasp edilmektedir" dedi.
87 MİLYAR DOLAR AKLANMIŞ
'17-25 Aralık' operasyonlarına değinen Tezcan, "17 Aralık'ın üzerinden tam bir yıl geçti. 17 Aralık yolsuzluklarında İran'ın 87 milyar dolarlık parası Türkiye üzerinden aklandı. Bir çete kurulmuş ve hükümetin içerisine bir çete çöreklenmiştir. Devlet imkanlarını kullanarak uluslararası alanda çok açık bir şekilde 63 milyon dolar parayı ceplerine indirmişler. 87 milyar dolar paranın İran'a ait olduğu söylüyorlar. Bu para İran'ın parası değil bu para Türkiye'deki vatandaşın cebine girecek paradır. Bu para Türkiye'de aklanmış ve tekrar İran'a geri dönmüştür. Bu çete olmasaydı İran bize verdiği doğalgazın karşısında 87 milyar dolarlık mal alacaktı. Böylelikle bu paralarda benim vatandaşımın cebine girecekti. Türkiye'de 7 tane para kasası bakan çocuğunun evinde yatak odasında para sayma makinesi ve ayakkabı kutları vardı. Geriye dönüp bakıyoruz bir yıl sonra bu yolsuzluğun üzerine gidenleri görevden aldılar. Hızlı bir şekilde sahte takipsizlik kararı aldılar" ifadelerini kullandı.
TÜRKİYE KENDİ ÇETESİ İLE YÜZLEŞMEK ZORUNDADIR
Fettullah Gülen konusuna da değinen Bülent Tezcan, "Şimdide mahkeme Fettullah Gülen ile ilgili yakalama kararı vermiş. Versin. Bu mahkemenin daha öncede davalar açmış, ama biz bu mahkemenin tarafı ile meşgul değiliz. Ama başka bir tarafı ile halen meşgulüz. Mahkeme bu kararı versin. İyi de Türkiye'de aynı mahkeme ve savcıların; Recep Tayyip Erdoğan, Ahmet Davutoğlu ve Bülent Arınç'la ilgili fezleke hazırlaması ve düzenlemesi gerekiyor. Fettullah Gülen'i örgüt başkanı diye yakalama kararı çıkarıyorsun, bunlar değimliydi ABD'ye her gidişlerinde Fettullah Gülen'in kapısına giderek icazet alarak Türk siyasetini yönlendirenler. Bunlar değimliydi bu işi ortak yapanlar. Ergenekon davasında bunlar değimliydi, iftira atanlar sahte dijital delilleri yaratanlar. Bunlar değimliydi 'Balyoz' davasında Genel Kurmay Başkanını sahte iddialarla tutuklayanlar. Türk silahlı kuvvetlerinin dibine dinamit patlatanlar bunlar değimliydi. ABD'ye giderken dönemin başbakanı şimdiki Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, havaalanında Fettullah Hoca efendiyi ziyaret edecekmişsiniz dediklerinde 'Gök ne istedi de yer kabul etmedi' diyen bu değimliydi. Bülent Arınç'ı Pensilvanya göndererek icazet alan bu değil miydi? Böyle çifte hukuk böyle çifte skandal olur mu? Birisine yakalama kararı çıkarıyorsun, ötekine bu işin parçası değilmiş gibi davranıyorsun. Türkiye'de bugüne kadar tüm karanlık ilişkilerdeki bu hükümetin başındakiler çetenin ortağıdır. Türkiye kendi çetesi ile yüzleşmek zorundadır. Bu çete ile yüzleşmeden Türkiye'de hukuk devleti kurulamaz. Bu çete ile yüzleşmeden Aydın'daki üretici çiftçi nefes alamaz ve para kazanamaz. Haram yiyenlerin haram lokmasının önüne geçilmediği sürece, haram saltanatı yıkılmadığı sürece, milletin malını yolsuzlukla kendi yandaşlarının çocuğuna ve çocuğuna rızık yapanların ekmeğinin önüne geçilmediği sürece, milletin ekmeyi ve sofrası genişleyemez. Türkiye kendi içinde tüm çetelerle mücadele etmeli ama bütün çetelerin başında olan hükümetin baş edilemeyince bu işin sonu gelmez" dedi.
HIRSIZLARIN YÜZÜNÜ GİZLEYEN PEÇEYİ AÇIĞA ÇIKARACAĞIZ
Hırsızlık ve yolsuzlukların üzerine gitmeye devam edeceklerini söyleyen Tezcan, "Türkiye Halk Bankası Genel Müdürü Süleyman Aslan'ın parasını iadesine faizi ile karar vermişler. 3 buçuk milyon doları banka genel müdürünün evinde ne işi vardı? Banka müdürünün maaşı belli, geliri bellidir. Evinde bulunan paranın kaynağını izah etmek zorundadır. Edemiyorsa bu suçtur. Bütün bu tezgahta hırsızlar iktidarı var. Türkiye'de bizim görevimiz ise hırsızlar iktidarının foyasını meydana çıkarmaktır. Milletin tepesine hırsızlar olursa milletin sofrasında ekmek kalmaz. Bu hırsızlık ve yolsuzluklara karşı Türkiye'nin 81 illinde pankart asacağız. Onlar indirse biz yine asacağız. Hırsızların yüzünü gizleyen peçeyi açığa çıkaracağız" diye konuştu.
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz