CHP'liler Başbakan'a demokrasi kitabı gönderip utanç müzesini gezdi

CHP Genel Başkan Yardımcısı Gürsel Tekin, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’a Mithatpaşa Postanesi’nden iki “Demokrasi” kitabı...

CHP Genel Başkan Yardımcısı Gürsel Tekin, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’a Mithatpaşa Postanesi’nden iki “Demokrasi” kitabı gönderdi ve laik cumhuriyete dikkat çekti. Tekin Başbakan Erdoğan’a, Server Tanilli’nin “Nasıl Bir Demokrasi İstiyoruz” kitabında yer alan “En yetkili ağızlardan Laik ve Demokratik Türkiye modelinin, özellikle müslüman dünya için örnek olarak gösterilmesine bakıp övünmemek mümkün değil. Bir kez daha anlaşılıyor ki 1923 devrimini yaratanlar, yalnız Türkiyeli insanlar için değil, dünya çapında bir iş yapmışlardır” bölümünü hatırlattı.
İstanbul Milletvekili Melda Onur ile Mithatpaşa Postanesi'ne gelen Tekin, Başbakan'a, Server Tanilli'nin ''Nasıl Bir Demokrasi İstiyoruz'' kitabıyla Alain Touraine'nin ''Demokrasi Nedir'' kitabını postaladıktan sonra gazetecilerin sorularını yanıtladı. Tekin, bir gazetecinin, ''Başbakan'ın MİT Müsteşarı Hakan Fidan’ı 'kimseye yedirmem' sözlerini hatırlatması üzerine, şunları söyledi:
''Sayın Başbakan, daha önce CHP ve diğer siyasi partilerin görüşme yapılıyor sözlerini çok sert bir üslupla cevaplamış, bu konuda sayın Kılıçdaroğlu, 'eğer gerçekten iç barış sağlanacaksa bu tür görüşmeler olabilir' demesine rağmen sayın Başbakan hakaretini sürdürmüştü. Sonra gerçek ortaya çıktı. Hakaret sözleri de Başbakan’a yapıştı. Bu,'yedirmem', 'yedirtmemle' geçiştirilebilecek şey değil. Öte yandan, görüşmede 'sayın Abdullah Öcalan' deniliyor. Eğer Başbakan'ın temsilcisi 'sayın Öcalan' diyorsa bu hukuken bir suç değilse, bundan dolayı içerde bu konuda yatanların derhal bırakılması gerekir. Ayrıca, görüşmede CHP ve MHP terör örgütüne şikayet ediliyor.''
CHP Genel Başkan Yardımcısı Tekin, postaneden ayrıldıktan sonra Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu ve İstanbul Milletvekili Melda Onur ile birlikte Utanç Müzesi’ni gezdi. Müzede Devrimci 78'liler Federasyonu Sözcüsü Yılmaz Cerek'ten bilgi alan Tekin, Onur ve Tanrıkulu, 12 Eylül darbesinde hayatını kaybedenlerin fotoğraflarının bulunduğu alana karanfil bıraktılar. Tekin, ''Bütün arkadaşlarımıza baktığınızda, kimi idam edildi, kimi gözaltında kayboldu, kimi işkencelerde hayatını kaybetti. Hepsinin ortak özelliği vardı; tek talepleri daha özgür, daha demokratik bir Türkiye'ydi.'' dedi.
Müzedeki Cemil Kırbayır'ın fotoğrafını da işaret eden Tekin, Kırbayır'ı yakından tanıdığını belirterek, Kırbayır'ın 12 Eylül'de bir gece yarısı gözaltına alındığını ve 31 yıldır kendisinden haber alınamadığını söyledi. Gürsel Tekin, Kırbayır'ın kendisine verdiği Ulaş Bardakçı'nın hayatını anlatan kitap nedeniyle oğlunun adını Ulaş koyduğunu açıkladı. Müzeyi hazırlayanlara teşekkür eden Tekin, ''Hepsinin önünde saygıyla eğiliyorum'' dedi.
Tekin, bir gazetecinin, bugün Fatin Rüştü Zorlu ve Hasan Polatkan'ın idam edilişlerinin 50. yılı olduğunu hatırlatması üzerine bütün idamlara karşı olduklarını, işkence ve idamların olmadığı bir Türkiye için çalıştıklarını söyledi. Tanrıkulu da müzeden etkilendiğini belirterek, ''Hepsinin anısı önünde saygıyla eğiliyorum. Toplum hafızasında büyük izler bırakan büyüklerimizi bir kez daha hatırladık, bu müzeyi hazırlayanlara teşekkür ediyorum.'' dedi.
Bu tür müzelerin toplum hafızasını canlı tutmada büyük önem taşıdığını belirten Tanrıkulu, Türkiye'nin geçmişiyle hesaplaşarak temiz bir sayfa açması için mücadele ettiklerini ve bu mücadelelerini sürdüreceklerini söyledi. Yılmaz Cerek de ilgili, yetkili herkesin gelip müzeyi gezmesi gerektiğini belirterek, 12 Eylül darbecilerinin mutlaka yargılanması gerektiğini belirtti.

Reklam
Reklam

Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz