CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "İsmet İnönü Amerikancıymış algısı yaratılmaya çalışıldığını" savunarak, "İnönü gidip, Katar Şeyhi'nden bedava uçak almadı. O ayıbı asla ve asla Türkiye'ye getirmedi, hibe uçağa binmedi. Birinin önünde diz çökmedi, 7 düvele diz çöktürdü." dedi.
Kılıçdaroğlu, Çankaya Belediyesi Zübeyde Hanım Sosyal Tesisleri'nde gerçekleştirilen partisinin belediye başkanları toplantısında konuştu.
İstifa ettirilen AK Parti'li belediye başkanlarının, kendi parti liderleri tarafından tehdit edildiğini belirten Kılıçdaroğlu, "Ne diyor Erdoğan, 'İstifa edecekler, yoksa bedeli ağır olacak' ne demek bu? Ya istifa et ya da bedeli ağır olacak. Bu çok ağır bir laf. Eğer yolsuzluk yaptılar, istifa ettiler ve sen onları akladıysan sen harama ortaksın, yolsuzluğa ortaksın demektir. Ama yok başka gerekçelerle istifa ettirildilerse o zaman çıkıp bunun söylenmesi lazım." değerlendirmesinde bulundu.
Kendilerinin verilemeyecek hiçbir hesapları bulunmadığını, hesabı halkına vereceklerini anlatan Kemal Kılıçdaroğlu, "Hesap vermekten insanları kurtarmak, 'Bak sen hesap vermeyeceksin, seni kurtarıyorum, çekil köşende otur' diye tehdit etmek hangi demokraside vardır. Zorla istifa ettirilenlerin gelecekte torunlarına anlatacakları hiçbir hikayeleri yoktur. Bu kadar ağır bir vebali kimse sırtlayamaz, kimse çekemez." ifadesini kullandı.
Bir kişinin arzusu üzerine bir belediye başkanının istifa etmesinin, orada demokrasi değil, dikta yönetimi, tek adam egemenliği olduğunu gösterdiğini, bu istifaların arkasında ne bulunduğunun bugüne kadar ortaya çıkmadığını belirten Kılıçdaroğlu, "Bunu ortaya çıkaracağız." dedi.
- "Bizim için onur ve şeref olacaktır"
Kılıçdaroğlu, yerel seçimler için önemli hedefler koyduklarını, bütün belediye başkanlarıyla gurur duyduklarını vurgulayarak, "Önümüzdeki süreçte Balıkesir, Denizli, Uşak, Mersin, Adana, Antalya, Bursa, Ankara ve İstanbul dahil alacağız. Eğer üç büyük imparatorluğa başkentlik yapmış İstanbul bugün vurguncuların elindeyse ve 20 yıla yakın bir süredir yene yene bitirilemiyorsa İstanbul'a tarihi kimliğini kazandırmak bizim için onur ve şeref olacaktır." diye konuştu.
Ankara, Balıkesir, Bursa, Antalya için de aynı şeyin geçerli olduğunu belirten Kılıçdaroğlu, CHP'nin yerel yönetimlerde söz sahibi olduğunu, ama siyasal iktidarın engellemelerinden kaynaklanan eksikliklerin yaşandığını savundu.
AK Parti'li belediyeler, kentsel dönüşüm için başvurduğunda bir haftada karar çıktığını, CHP'li belediye başvurduğunda yıllarca karar çıkmadığını, bunun da bir eksiklik olduğunu gösterdiğini bildiren Kılıçdaroğlu, ama bu eksikliğin CHP'li belediyelerden değil, siyasal iktidarın engellemelerinden kaynaklandığını, bunun bütün halka anlatılması gerektiğini ifade etti.
- "Sandıkta ittifak yapacağız"
Kemal Kılıçdaroğlu, "Yerel yönetimlerde ittifak yapacak mısınız?" diye sorulduğunu belirterek, "Sandıkta ittifak yapacağız, halktan, beldeden yana olan, ayrımcılıktan yana olmayan, bütün belde halkına, gelin bizim belediye başkanımıza oy verin diyeceğiz, sandıkta mutabakatı sağlayacağız." dedi.
Nerede bir CHP'li belediye varsa orada huzur bulunduğunu, en karmaşık kent Hatay'da bile Belediye Başkanı'nın ayrımcılık yapmadan her yere hizmet götürmesi nedeniyle huzurun hakim olduğunu anlatan Kılıçdaroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Birileri gibi yapmıyoruz, inanç üzerinden, kimlik üzerinden, yaşam tarzı üzerinden vatandaşlarımızı ayırmıyoruz. Siyasal görüşleri dolayısıyla ayırmıyoruz, herkese eşit hizmet götürüyoruz. Sadece yoksul bölgelere pozitif ayrımcılık yapıyoruz. Biz kiminle ittifak yapacağız, önce yıllar yılı AK Parti'ye oy verip, bugün hayal kırıklığına uğrayan AK Parti'li kardeşlerimizle ittifak yapacağız. Gelin, belediyecilik hizmetleri nasıl yapılıyormuş göreceksiniz."
- Enflasyonla mücadele
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, hükümetin enflasyonla mücadele yöntemlerini de eleştirdi. Enflasyonla mücadelede yeni bir yöntem belirlendiğini aktaran Kılıçdaroğlu, "Vatandaşın mutfağında yangın var, sarayda hiçbir şey yok. Her şey güllük gülistanlık. 'Vatandaşa, kim zam yaptı, belediyeden zabıta memurunu göndereceğiz, fiyatları denetleyeceğiz.' Dünyada böyle bir örnek yok. Polisiye tedbirlerle fiyat mı düşürülür. Allah akıl fikir versin bunlara. Memleketi yönetemiyorlar." ifadesini kullandı.
- "Yalan söylüyorlarsa o kişi o makamda oturmamalıdır"
Kemal Kılıçdaroğlu, Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, 2. Cumhurbaşkanı İsmet İnönü'nün elinde ABD bayrağıyla bir fotoğrafını göstermesine ilişkin de değerlendirmelerde bulunarak, belli makamda oturan insanların konuştukları her şeye dikkat etmeleri gerektiğini belirtti.
Kılıçdaroğlu, şunları söyledi:
"Eğer Türkçe söylemek gerekiyorsa yalan söylememeleri lazım. Yalan söylüyorlarsa o kişi, o makamda oturmamalıdır. Belli makamlarda oturan kişilerin yalan söyleme hakları da yoktur. Bu kendi halkına bir anlamda kötülük etmektir. Kendi halkını bir şekliyle kutuplaştırmak, ayrıştırmak demektir. Kalktı Cumhurbaşkanlığı koltuğunu işgal eden zat, 7 Ekim'de şu açıklamayı yaptı, 'Bakın burada İnönü'yü görüyorsunuz.' Bir fotoğraf var, İnönü var doğru. 'Elindeki bayrak, dikkat edin Türk bayrağı değil, elindeki bayrak Amerikan.
Sonra gerçek ortaya çıktı. (ABD Başkan Yardımcısı Lyndon Johnson) Johnson'ın gelişi nedeniyle Türk ve Amerikan bayraklarını birlikte kaldırıldığı bir program. Soruyorlar Macaristan'dan gelirken ve 180 derece çark ederek, bu zat gene söylüyor, 'Ben tek bayrak demedim ki zaten', lafa bak. Allah akıl fikir versin. 'Gösterdiğim fotoğrafta zaten tek mi çift mi belli.' Tek mi çift mi belliyse niye söylemiyorsun. İki tane çubuk orada görülüyor. Birinci yalan 'Elinde Türk bayrağı yok' diyor. Nasıl yalan söylüyorsun sen, yalan söylemek yakışır mı? En azından makamına saygı duy, kendine saygı duymuyorsan, bizim insanımıza saygı duymuyorsan. O koltukta oturan birisi şimdi bize bir şey söylemiyor. Çünkü ne söyleyecek, alnımız ak, tertemiziz hepimiz. Belediye başkanlarımıza da bir şey söyleyemiyor. Kime söyleyecek, tarihe gidiyor İnönü'ye söylüyor. Ama söylediği laf ne, efendim 'Neden elinde Amerikan bayrağı taşıyorsun.' Neden, 'İnönü Amerikancıymış' algısını yerleştirmek için. İnönü gidip, Katar Şeyhi'nden bedava uçak almadı. O ayıbı asla ve asla Türkiye'ye getirmedi, hibe uçağa binmedi. Birinin önünde diz çökmedi, 7 düvele diz çöktürdü.
Cumhurbaşkanlığı makamı kimseye yalan söyleme özgürlüğü tanımaz, yoktur böyle bir şey. O makama saygı gerekiyorsa yalan söylemeyeceksin. Yalancıdan da zaten cumhurbaşkanı olmaz. Yalancıdan bırakın cumhurbaşkanını, bir siyasi partinin genel başkanı da bırakın genel başkanlığı yalancıdan insan olmaz, insan."
Kılıçdaroğlu, yalan söylemenin bütün inançlarda günah olduğunu belirtti.
\
- "Halkın belediyeciliğinde hiç kimse ötekileştirilmez"
Salondaki belediye başkanlarından "saray belediyeciliği" ve "halkın belediyeciliği" kavramlarını iyi bilmelerini isteyen Kılıçdaroğlu, "saray belediyeciliği"nde aslolanın "rant" olduğunu, belediyelerde hak, hukuk ve adaletin bulunmadığını, belediye başkanlarının kendilerine oy vermeyenlere hizmet götürmediğini iddia etti.
"Halkın belediyeciliğini" ise CHP'nin yaptığını savunan Kılıçdaroğlu, "Halkın belediyeciliğinde hiç kimse ötekileştirilmez. Belediye başkanı belde halkına eşit hizmet götürür, yoksul mahallelere pozitif ayrımcılık yapar. Halkın belediyeciliğinde vatandaşına, seçmenine hesap vermek onurlu bir görev olarak kabul edilir. Kent rantları yandaşa değil, rantı yaratan bölge halkına hakça dağıtılır." ifadelerini kullandı.
Kılıçdaroğlu, halkın belediyeciliğinde yeşil alanları korumanın esas olduğunu belirterek, bu belediyecilikte aslolanın mutlu, huzurlu insanların yaşadığı kentleri inşa etmek, kentte ve kırsalda yaşayanlar arasında ekonomik ve sosyal iş birliğini sağlamak olduğunu kaydetti.
Halkın belediyeciliğinde kenti kültür, sanat ve spor dünyasıyla buluşturmak, birlikte yaşam kültürünü kurumsallaştırmanın amaçlandığını aktaran Kılıçdaroğlu, "Söylediğimiz kurallar bütün çağdaş ülkelerde geçerli olan kurallardır. Biz bu kuralları, bütün baskılara, eksikliklerine rağmen uyguluyoruz." dedi.
CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, Türkiye'nin tüm belediyelerinde huzur içinde bir Türkiye'yi inşa etmek istediklerini vurguladı.
- "Bu seçimde çok güzel şeyler olacak"
Genel Başkan Yardımcısı Seyit Torun da zor şartlar altında önemli hizmetlerde bulunan CHP'li belediye başkanlarını tebrik etti.
Seçim kampanyalarını bugün başlatmadıklarını, 30 Mart 2014'ten beri bir seçim olacakmış gibi çalışma yürüttüklerini anlatan Torun, "Bu seçim dananın kuyruğu kopacak. Vatandaş artık yetti diyor." ifadesini kullandı.
Yerel seçimler öncesi 13 yerde bölge toplantıları, çalıştaylar yapacaklarını ve seçim stratejilerini bölge bölge oluşturacaklarını aktaran Torun, her adaya, her bölgeye uygun kampanyalar hazırlayacaklarını bildirdi.
Seyit Torun, "Herkesin talebi farklı, siyasi parti ayrımlarını bir yana bırakıp geçmişe kime oy verirse versin, her vatandaşla ittifak yapacağız. Bizim milletimiz partici değil, harbicidir. Milletimiz doğru konuşanı daima sahiplenmiştir. Yüreğimizi açarak halkımızla el ele vereceğiz. Allah'ın izniyle bu seçim çok güzel şeyler olacak, hep beraber başaracağız." diye konuştu.
CHP'li belediyelerin hizmetlerinin aktarıldığı bir sinevizyon gösterisi de katılımcılara izlettirildi.
Konuşmaların ardından toplantıya yemek arası verildi. Toplantının öğleden sonraki bölümünde ise sadece belediye başkanlarının katılmasının istendiği özel oturum yapılacak. Bu oturumda kamuoyu araştırmacısı Özer Sancar'ın hazırladığı seçim analizinin sunumu yapılacak.
(Bitti)