CIA operasyonları için operasyon

Paris (AA)- Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi (AKPM), Amerikan Merkezi Haberalma Teşkilatı'nın (CIA) Avrupa'daki yasa dışı faaliyetlerinin araştırılması için alt-komisyon kurulmasını kararlaştırdı.

AKPM genel kurulu, İsviçreli senatör Dick Marty'nin, CIA'nın Avrupa'daki yasa dışı faaliyetleri konusunda hazırladığı raporla buna bağlı karar tasarısını oylayarak kabul etti.

"Avrupa Konseyi ülkelerinin, CIA'nın Avrupa'daki yasa dışı faaliyetlerinin açığa çıkması konusunda daha derin araştırma yapması istenen" kararda, "yine üye ülkelerin, ulusal gizli servislerinin yasa dışı işlere karışmalarını engellemek için yasal mevzuatlarını gözden geçirmeleri" tavsiye edildi.

Reklam
Reklam

AKPM kararında, "üye ülkelerin, ABD ile yaptıkları ikili anlaşmaların, insan hakları normlarına uygun olmasını yakından denetlemeleri" istendi.
Marty, genel kurul oturumda yaptığı konuşmada, Avrupa Konseyi üyesi bazı ülkelerinin gizli servis ajanlarının, ABD ajanlarıyla suç ortaklığı içine girdiklerini söyledi.
İsviçreli senatör, "Bazı Avrupa üyesi ülkelerin gizli servis ajanlarının, terör zanlılarının gözaltına alınması ve nakledilmesi konusunda CIA ile işbirliği yaptılar. Bunun kanıtları mevcut" dedi.

Marty'nin iki hafta önce Paris'te kamuoyuna açıklanan 67 sayfalık raporunda, CIA'nın terör zanlılarının yasa dışı transferi ve gözaltında tutulmaları için "küresel örümcek ağı" kurduğu görüşü savunuldu.

AKPM raporunda, "CIA'nın bu konudaki insan hakları ihlallerinde, Avrupa Konseyinin 14 üye ülkesinin de çeşitli derecelerde sorumlu tutulabileceği" ifade edildi.
Raportöre göre, operasyonlara bir şekilde bulaşmış ülkelerin yer aldığı listede Türkiye ile birlikte İsveç, Bosna-Hersek, İngiltere, İtalya, Makedonya, Almanya, Polonya, Romanya, İspanya, Kıbrıs Rum kesimi, İrlanda, Portekiz ve Yunanistan bulunuyor.

Reklam
Reklam

Romanya ve Polonya'da gizli gözaltı merkezleri olabileceği belirtilen raporda, Almanya, Türkiye, İspanya ve Kıbrıs Rum kesiminde terör zanlılarının yasadışı yollardan transferinde kullanılan uçakların uçuşuna izin verilmiş olabileceği savunuldu.