Cibuti'nin Ankara Büyükelçisi'nden Türk iş adamlarına çağrı

Cibuti'nin Ankara Büyükelçisi Aden Hüseyin Abdillahi, ülkesinde yatırım yapmak isteyen Türk iş adamlarına çağrıda bulunarak "Beklentimiz; Türkiye'de ne üretiyorsanız gelin bu ürünleri Cibuti'de satın. İnsanlar da ülkemizdeki serbest ticaret bölgesi alanına gelerek bu malları satın alsın. 150 milyon kişilik bir tüketici pazarından bahsediyorum. Bu göz ardı edilmemesi gereken büyük avantaj." dedi.

Stratejik Düşünce Enstitüsünde (SDE), SDE Başkan Yardımcısı Alper Tan moderatörlüğünde "Cibuti: Eski Dünyanın Yeni Kapısı" paneli düzenlendi. Panele, Cibuti'nin Ankara Büyükelçisi Abdillahi, SDE Ekonomi ve Finans Koordinatörü Prof. Dr. Abuzer Pınar ve SDE Savunma ve Güvenlik Kurulu Başkanı emekli Tümgeneral Dr. Güray Alpar'ın yanı sıra çok sayıda davetli katıldı.

Abdillahi, burada yaptığı konuşmada, Afrika'nın yeni iş destinasyonu olduğu değerlendirmesinde bulunarak Doğu Afrika ülkesi Cibuti'nin lojistik ve mali kavşak olduğunu dile getirdi.

Öte yandan, Cibuti'nin dünyanın en yoğun deniz hatlarından biri üzerinde bulunduğunu belirten Abdillahi, ülkesinin ekonomik açıdan birçok farklı bölgeye açılan kapı olduğunun altını çizdi.

Büyükelçi Abdillahi, Afrika'nın, doğrudan yabancı yatırımcı çekme konusunda son dönemde oldukça başarılı olduğuna işaret ederek "Afrika ile Türkiye arasındaki ticaret hacmi de istenilen düzeyde hızla artırıyor." diye konuştu.

Türkiye ile Afrika ülkeleri arasındaki ilişkilerin önünün açık olduğunu söyleyen Abdillahi, karşılıklı ikili ziyaretlerin ülkelerin birbirini daha yakından tanıması ve potansiyelini fark etmesi açısından önemli olduğunu dile getirdi.

Konuşmasında, Türk iş adamlarına çağrıda bulanan Abdillahi, "Gelin topraklarımızda birlikte çalışalım. Bir an önce harekete geçelim. Afrika ekonomisini birlikte kalkındıralım. Beklentimiz; Türkiye'de ne üretiyorsanız gelin bu ürünleri Cibuti'de satın. İnsanlar da ülkemizdeki serbest ticaret bölgesi alanına gelerek bu malları satın alsın. 150 milyon kişilik bir tüketici pazarından bahsediyorum. Bu göz ardı edilmemesi gereken büyük avantaj." dedi.

Büyükelçi Abdillahi, Cibuti ve Dubai limanlarının birbirine alternatif olup olamayacağı sorusu üzerine şunları kaydetti:

"Dubai'ye Cibuti limanını 2006'ya kadar işletme imtiyazı sağladık ama sonrasında gördük ki Dubai'nin asıl hedefi hiçbir şekilde Cibuti limanını tanıtmak ve geliştirmek değildi. Tek emelleri Cibuti’nin büyümemesi, Dubai ile rekabet içinde olmaması için orada mevcut oldular. Dolaysıyla bu sefer Cibuti limanının kapasitesinin yüzde 50'yi aşmayacak şekilde işletilmesi için ellerinden geleni yaptılar. Biz bunu 2 yıl önce fark ettik ve imtiyazların uygulanmasını kaldırdık. Artık Dubai ile hiç ilişkimiz yok. Mahkemeler aracılığıyla iletişim halinde kalıyoruz diyebilirim."

- IMF ve Dünya Bankasının Afrika'daki politikalarına eleştiri

Abdillahi, Uluslararası Para Fonu (IMF) ve Dünya Bankasının yapısal reform ve uyum programlarının başarısız olduğu eleştirisinde bulunarak "Bu programlar, uzun bir süre birçok Afrika ülkesinin kalkınmasının önünde engel teşkil etti." dedi.

Büyükelçi Abdillahi, "IMF ve Dünya Bankası tarafından bize dikte edilen politikalar; sosyal gerilimler, aşırı yoksulluk ve gelir dağılımında eşitliksizlik gibi birçok sorunu ortaya çıkardı." diye konuştu.

- "Cibuti, ticaret rekabetinde Dubai'den daha stratejik pozisyonda"

SDE Ekonomi ve Finans Koordinatörü Pınar da "Ticaret Rekabetinde Yeni Durak: Dubai Yerine Cibuti olabilir mi?" başlıklı konuşmasında, önemli stratejik konuma sahip Cibuti'nin, ticaret rekabetinde Dubai'den daha stratejik pozisyonda olduğu değerlendirmesinde bulundu.

Pınar, "Afrika'ya bir kapı açılacaksa bu Cibuti'dir. Türkiye Afrika'ya kayıtsız kalamaz. Cibuti'ye hiç kayıtsız kalamaz." diye konuştu.

Konuşmasında, IMF ve Dünya Bankasının artık kurumsal işlevlerini yitirmeye başladıkları yorumunda bulunan Pınar, "IMF'nin girdiği hiçbir ülkeye refah getiremediğini ve sistematik krizlere neden olduğunu söyleyebiliriz." dedi.

- "Cibuti, Kızıldeniz üzerindeki mücadelenin merkezinde yer alıyor"

SDE Savunma ve Güvenlik Kurulu Başkanı Alpar da yaklaşık 2000 kilometre uzunluğundaki Kızıldeniz'in tarihi ve stratejik öneme sahip olduğuna işaret ederek "Günümüzde Kızıldeniz üzerinde güç edinme mücadelesi başka bir boyut kazanıyor. Coğrafi konumu nedeniyle Cibuti bu mücadelenin merkezinde yer alıyor." ifadelerini kullandı.

Alpar, İsrail'in Afrika'daki askeri varlığına da değinerek "İsrail'in bugün Etiyopya başta olmak üzere Kenya, Angola, Mozambik, Orta Afrika Cumhuriyeti, Tanzanya, Gana, Çad, Uganda ve Kongo'da askeri birlikleri bulunmaktadır. Bunların çoğu, Arap ülkelerini kontrol altına almak için Kızıldeniz ve Sudan hudutlarına yakın yerde inşa edilmiştir." ifadesini kullandı.