TCK'da basına yönelik hükümlerin ağırlaştırılmasını içine sindiremediğini açıkladığının hatırlatılması üzerine Çiçek, bu ifadelerin kullandığını doğruladı. TCK'yı CHP ile uzlaşarak çıkardıklarına işaret eden Çiçek, "Uzlaşma demek bir orta yolun bulunması demektir. Birinin suç saymadığı fiile öbürü 'niye suç olmuyor' diye itiraz edebilir. Kişisel olarak bu yasada 'şöyle değil böyle olmalı' dediğimiz maddeler var ama ben kendim için yasa yapmıyorum. Bu yasayı Türkiye için yapıyoruz. 'Hükümet basına karşı şu tavır içinde' diye eskiden kalma bir itham tarzı vardır. Demokrasi için basın çok önemlidir. Bizim basına karşı bir tavrımız yok. İftira suçunu kim işlerse işlesin suçtur. Basın yoluyla yapılması ağırlaştırıcı bir unsurdur" şeklinde konuştu.
Basın Kanunu ile TCK'nın bazı konularda çeliştiği yönündeki yorumların hatırlatılması üzerine Çiçek, Basın Kanunu'nun düzenlediği hususlarla TCK'nın düzenlediği hususların aynı olmadığını ifade etti. Çiçek, Basın Kanunu'nda iftira suçu ile ilgili bir düzenleme olmadığını bildirdi.
Emniyet teşkilatının TCK ile ilgili sıkıntılarının yönetmeliklerle gidereceğini açıkladığının hatırlatılması üzerine Çiçek, yeni TCK'nın uygulamaları açısından, kolluk hizmetleri açısından bir eksiklik görmeleri halinde bu kurumların bu eksikleri düzelteceğini kaydetti. Yönetmeliklerin polis ya da jandarma istediği için yapılmayacağını ifade eden Çiçek, TCK ile Ceza Muhakemeleri Kanunu arasındaki uyumun sağlanması için bu yönetmeliklerin hazırlanacağını belirtti.