Çiçek: Dershaneler Ihtiyaçtan Doğdu, Ihtiyaç Bitmediyse Sıkıntı Çıkar

TBMM Başkanı Cemil Çiçek, dershanelerin ihtiyaçtan ortaya çıktığını belirterek, 'Bu ihtiyaç ortadan kalkmadıysa sıkıntı çıkar'...

TBMM Başkanı Cemil Çiçek, dershanelerin ihtiyaçtan ortaya çıktığını belirterek, 'Bu ihtiyaç ortadan kalkmadıysa sıkıntı çıkar' dediDershanelerin kapatılma çalışmasını Samanyolu Haber TV'de katıldığı bir programda değerlendiren Meclis Başkanı Çiçek, dershanelerin kapatılabilmesi için, eğitim sisteminin, böyle bir ihtiyaç kalmayacak şekilde iyileşmesi gerektiğinin altını çizdi. Çiçek, Türkiye'de eğitim meselesini tam yerli yerine oturtamadıklarını, 80-90 yıllık süre içerisinde eğitimde çok defa model değişikliği olduğunu belirterek, "Dershaneler neden ortaya çıktı, demek ki bir ihtiyaçtan doğdu. Durup dururken hiçbir konu kendiliğinden olmaz. Devletin eğitim sistemi, insanların eğitimi öğretimi bakımından.. İşte merkezi sistem getirdiniz. Sınava girilecek, bütün öğretmenleri olan bir okulda yetiştirilen öğrenciyle, senesinin yarısı boş geçen, bütün dersleri alamamış bir öğrenci aynı sorularla sınava girince, birisi kazanıyor diğeri kazanamıyor. Eğitim sisteminde taşlar yerli yerine oturtulamadığı için bu ve benzeri müesseseler çıktı. Bu gerekçe ortadan kalktıysa bu türlü düzenlemeler bir şey ifade eder, kalkmadıysa ya da alternatifi konulamadıysa o zaman başkaca sorunlar çıkar. Buna iyice bir bakmak lazım. " diye konuştu. Türkiye'de eğitim sisteminde yapılan değişiklikler sonucunda bir kalite sıkıntısı ortaya çıktığını, imtihan sisteminden kaynaklanan birtakım sıkıntılar olduğunu belirten Çiçek, "O işleri bir ölçüde dışarıdan telafi edebilmek bakımından da, devletin kendi örgütü dışında da dershaneler falan bu ihtiyaçtan kaynaklandı. Bu ihtiyaç mevcut uygulama ya da alternatif düzenleme ile ortadan kaldırılıyorsa mesele yok. Değilse, insanoğlu benzer şekilde formülle, benzer yöntemlere başvurabilir." dedi.“AZAMİ İSTİFADE ETMEK LAZIM”Cemil Çiçek, eğitim eksikliğinin ciddi sorunlara yol açacağını söyleyerek şöyle devam etti: "Eğitim meselesi önemli. İnsanlar yanlış iş yapmasın diyorsak, bu ister terör ister başka bir şey. Yani terör olmazsa alkol olur, uyuşturucu olur. en önemli faktörlerden bir tanesi eğitimsizliktir. Eğer kurulan müesseseler, ister devletin kurduğu, ister gönüllerin yaptığı bu dershaneler, kurumlar buna olumlu tesir ediyorsa bunları desteklemek lazım. Bu yol ve yöntemlerden de azami ölçüde istifade etmek gerekir diye düşünüyorum."ANAYASA ÇALIŞMALARIYeni Anayasa çalışmalarına da değinen Çiçek, şu anda partilerin 60 maddede mutabık olduklarını, ancak daha mutabık olunması gereken 112 madde bulunduğunu ve bu maddelerin çok daha zor uzlaşılacak maddeler olduğunu belirtti. Bu yola çıktıklarında çalışmaları 2012 yılının sonunda tamamlamayı amaçladıklarını ancak 2013'ün sonuna gelindiği halde hala tamamlanamadığını belirten Çiçek, meselenin çalışmalara devam etme meselesi değil, ürün verebilme meselesi olduğunu söyleyerek, önlerinde seçim süreçlerinin olduğunu bu sebeple de çok sıkıntılı bir zaman sürecine girildiğini ifade etti.ÖĞRENCİ EVLERİ TARTIŞMASIÇiçek, "Türkiye'nin tartıştığı bazı konular var; öğrenci evleri ve yurt meselesi. Bu tartışma Adana Valisi'nin açıklamalarına kilitlendi. Siz nasıl değerlendiriyorsunuz?" sorusu üzerine, bu açıklamanın hiçbir şekilde tasvip edilemeyeceğini söyledi. Valilerin sıradan kişi olmadığını, devleti ve hükümeti temsil ettiklerini belirten Çiçek, "Bu temsile uygun davranmaları gerekir; halkın önünde olan insanların, yaptıklarıyla, söyledikleriyle. Halk ona farklı bir tavır içinde olur. Yoldan geçerken saygıda kusur etmez. Kaldı ki devletin taşradaki eli, ayağı, yüzüdür. Bir vali ne kadar vatandaşla gönül bağı kurarsa, çünkü bizim vatandaş ile devlet arasında halen makas açığı vardır. Devleti sempatik hale getirecek, 'bu devlet benim devletimdir' diyecek, kaynaşmayı temin edecek ve bu makası kapatacak bürokratların başında valiler gelir. Onların buna uygun davranması lazım, bu nitelikleri taşıması lazım. Bunlar olmadığı takdirde bunca sıkıntının içerisine bir de vali sıkıntısı yaşarız. Bana hiçbir valinin hakkı yoktur. Herkes görevini hak, hukuk çerçevesinde, adalet ölçüleri içinde yapacak. Konuşmalarına, tavırlarına, her şeyine de dikkat edecek. Etmiyorsa bunca sıkıntımız var, bir de bu sıkıntıları yaşarız" diye konuştu. KADIN VEKİLLERİN PANTOLON GİYMESİKadın milletvekillerinin pantolon giymesinin serbest olduğunu, uzun zamandır tartışılan ve kronik hale gelmiş başka konular olup olmadığı sorusuna Çiçek, "İçtüzüğün kendisi var. Bugün fiili bir İçtüzük var. Herkesin kendine göre bir içtüzüğü var. Her Meclis Başkanvekilinin farklı uygulaması var, her grup başkanvekilinin başka içtüzük talebi var. İçtüzüğün kendisi problem, 1973 yılında yapılmış. Sene 2013... İhtiyaca cevap vermiyor. Onun için ciddi sıkıntılar var; bunu dört siyasi parti de kabul ettiği için geçen dönem bir komisyon kurdular. Oradan netice çıkmadı, ben de kurdum. 21 maddeye kadar da getirdik. Bu içtüzük verimli Meclis faaliyetine imkan vermiyor. Bir sürü tartışmalar, sıkıntılar var. Bunlar siyaset kurumuna da ciddi zararlar veriyor. Özellikle konuşmalar...Batıda böyle şeyler yok" diye konuştu. Kılık kıyafet konusuna değinen Çiçek, 20 ülkenin uyulamalarına bakıldığını, orada demokrasi kültürü en üst noktada olduğu için ayrıntılı tarife gerek duyulmadığını söyledi. Çiçek, "Kılık kıyafet konusunda 'parlamenterlere yakışır kıyafet giyer' diyor. Bunu takdirini de büyük ölçüde parlamento başkanına bırakmışlar. Parlamenterliğe yakışan kıyafet nedir? Çünkü zaman içinde bu anlayış değişiyor. Bugün gelir gömleği kısa kollu giyebilir, giymeyebilir, kot pantolon giyebilir giymeyebilir. Bunu her defasında yazmak yerine, onu esnek ifadeyle yazmış ve herkes de buna saygı göstermiş. Uygun olmayan kıyafet varsa, Başkan demiş ki 'bu kıyafet çok uygun değil, giymesen iyi olur.' Öbürleri hiç itiraz etmemiş... Onun için biz maalesef her işi çok teferruatlı düzenliyoruz. Sonuçta da işin içinde boğulup kalıyoruz" dedi. "KOT PANTOLON GİYİLMESİNE İZİN"Çiçek, "Bizde de böyle olsa siz zaman zaman kot pantolon giyilmesine onay verir misiniz?" sorusu üzerine "Toplumun belli seviyesi var. Tek başınıza da karar vermiyorsunuz. Toplum neyi, nasıl görüyor? Geriye dönüp bakın, eskiden saçı uzun olanlar, soğuk savaş döneminde uzattığı zaman saçını başını, insanlar nasıl bakıyordu, şimdi nasıl bakıyor? Eskiden kot pantolon giyilmesine nasıl bakıyordu, şimdi nasıl bakıyor. Kısa kollu gömlek giyene nasıl bakıyor, şimdi nasıl bakıyor. 'Kısa kollu gömlekle namaz olur muydu, olmaz mıydı' tartışmalarını ben biliyorum ülkemizde. Ama bugün bunlar tartışma konusu olmaktan çıktı. Toplum da giderek belli bir anlayışa doğru gidiyor. Parlamentolar toplumun ortalamasıdır; toplumun anlayışına uygun olması lazım, onun gerisinde kalamaz. O anlayışa uygun bir işlem yapılabilir" diye konuştu. Çiçek, "Olabilir diyorsunuz yani?" sorusuna, "Onu zamana bakarak yorumlamak lazım" karşılığını verdi.

Reklam
Reklam

Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz

Anahtar Kelimeler: