Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Başkanı Cemil Çiçek, anayasalar ve yasaların bir dilin en güzel metinleri olduğunu söyledi. Anayasanın dilinin kötü olduğunu herkesin bildiğini belirten Çiçek, “Zaman zaman şartlar zorlaşsa da daha modern toplumun anayasası olabilecek bir anayasayı hem dil hem de içerik açısından yapmak zorunda olduğumuzun farkındayız.” dedi.
Bilkent Otel ve Konferans Merkezi’nde düzenlenen 7.Uluslararası Türk Dili Kurultayı’nın açılışına katılan TBMM Başkanı Çiçek, yeni anayasa ile ilgili önemli açıklamalarda bulundu. Anayasa metninin kötü olduğunu, yemin metnini düzgün okuyabilen milletvekili sayısının fevkalade az olduğunu ifade eden Çiçek şunları söyledi; “Eski vekillerde dahil hepimiz bu metni okurken büyük zorluklar çekiyoruz. Anayasalar ve yasalar o dilin mükemmel örnekleridir. Bir dilin en güzel metinleri denildiğinde anayasalar gösterilir. Hem kelime zenginliği, hem de gramer yönünden anayasalar örnek metinlerdir. Bu dönem yeni bir anayasa yapmaya gayret ediyoruz. Bunun dili daha iyi olacaktır. Hem dil hem de içerik açısından daha iyi toplumsal beklentileri karşılayabilecek ve sorunlara çözüm üretebilecek bir anayasa yapmak istiyoruz.”
Yasama çalışmalarının daha kaliteli, dil ve teknik açıdan daha özenli olması için bir yasama enstitüsü kurmak için çalışmalara başladıklarını anlatan Çiçek, “Gazi üniversitesi ile işbirliği protokolü imzaladık. Ümit ediyorum yeni seçilen rektörde bu konuya gerekli hassasiyeti gösterir. YÖK’ten de gerekli izin alındıktan sonra bu enstitü faaliyeti geçecektir.” şeklinde konuştu.
24-28 Eylül tarihlerini kapsayacak kurultayda yurt içinden 127 bilim adamı katılıyor. Kurultay, 25 ülkeden 80 bilim adamını da konuk ediyor. Ankara Bilkent Otel Konferans Merkezi'nde düzenlenen kurultayın açılış törenine, Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Türk Dil Kurumu (TDK) Başkanı Prof.Dr. Mustafa Kaçalin, Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu Başkan Vekili Dr. Nazif Öztürk ve birçok ülkeden davetli katıldı.
Program, 'Dünden Bugüne Türk Dil Kurultay’ları başlıklı barkavizyon gösterimi ile başladı. Programın açılış konuşmasını yapan TDK Başkanı Prof.Dr. Mustafa Kaçalin, ilki Atatürk'ün öncülüğünde 26 Eylül 1932 yılında yapılan kurultayın, 1988 yılından bu yana dört yılda bir ve uluslararası düzeyde gerçekleştirildiğini söyledi. Kurultayda Türk dil bilgisi ve dil bilimi araştırmaları, karşılaştırmalı Türk dili araştırmaları, köken bilgisi, ağız araştırmaları, Türk sözlükçülüğü, terimler, bilgisayarlı dil bilimi, Türk işaret dili, Türkçenin yabancı dil olarak öğretimi, farklı disiplinler açısından Türk dili, dil ilişkileri, edebi metinler, metinlerin dili,Türk Dil Kurumu ve Türkoloji tarihçesiyle ilgili araştırmalara, yazım ve anlatım sorunları,Türk dili araştırmalarında yöntem sorunları gibi konular ile ilgili sunumlar yapılacağını vurgulayan Kaçalin, “Kurultaya 25 ülkeden 80 yabancı ve ülkemizden 127 bilim adamı katılıyor. Kurultaya 469 kişi bildiri sunumu için başvuru yapıldı. Tek tek incelenen başvurular arasından bilim kurulumuz tarafından kabul edilen 206 bildiri 4 günlük program kapsamında ele alınacak.” diye konuştu.
Eğitim kurumlarındaki gençlerin kaç kelime ile konuştuğunun tespit edilmesi gerektiğini vurgulayan Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu Başkan Vekili Dr. Nazif Öztürk ise “Gelişmiş ülkelerde temel eğitime başlayan bir kişi 2 bin kelime konuşabiliyor. Ülkemizde ise temel eğitime başlayan bir çocuk bin 30 kelime ile konuşuyor.” dedi.
"KURULTAYDA İŞARET DİLİ İLE İLGİLİ SADECE 2 BİLDİRİNİN YER ALMASINA ÜZÜLDÜM"
Hükümetin desteği ile kısa süre önce çıkarılan Türk işaret dili sözlüğünün içerik ve hazırlanış bakımından bir ilk olduğunu vurgulayan Arınç, “İşitme engelli vatandaşlarımızın sorunları bugüne kadar göz ardı edilmişti. Bugün bu ayıptan dönmemizi sağlayan Milli Eğitim Bakanlığı ve Türk Dil Kurumu’na teşekkür ediyorum. Bu alanda yapmamız gereken daha çok şey var. “ açıklamasında bulundu.
"SİYASETTE DİLİMİZİ İYİ KULLANMIYORUZ"
“Bozuk Türkçemle ve sınırlı sayıdaki kelime dağarcığımla düşüncelerimi sizlere kısaca ifade etmek istiyorum.” diyen Çiçek, “Dil sorunumuzun olduğu konulardan biride hukuk ve hukuki terimlerdir. Bu konuda çok kötü durumdayız. Kanunlarımızda hem gramer hem de anlam itibariyle dili çok kötü kullandığımız bir vakadır. Aynı metnin farklı yorumlanmasından kaynaklanan sıkıntılar ve kargaşalara şahit oluyoruz.” ifadelerini kullandı.
Dünya üzerinde 6 bin 912 yaşayan dil bulunduğunu anlatan Çiçek, “Türkçe dünyada konuşulan beşinci dil olarak kullanılıyor. Bir medeniyet, kültür ve sanat dili olan dilimizi eğitimde, edebiyatta, sanatta, siyasette ve sokakta çok göremiyoruz. Bu olmayınca da ifade gücümüz sınırlı iletişimlerimiz eksik kalıyor. Siyasette dilimizi iyi kullanmadığımız bir gerçek. Bunun sonucunda konuşamayan sadece polemik yapan birbiri ile kavga eden siyasetçiler görüyoruz. Çözüm üretmeyen sürekli kaos ve gerginlik doğuran kaba bir dil ve siyasete şahit oluyoruz. Konuşmak yerine kavga etmeyi, gerginliği meşru zeminleri tahrip etmeyi ve kavga etmeyi tercih ediyoruz. Ardından da demokrasi eksikliğinden siyasi üslup özensizliğinden siyasette kabalık ve kavgadan şikayet ediyoruz.” diye konuştu.
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz