Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Başkanı Şemsi Bayraktar, "Birliğimizce 720 Ziraat Odamızdan alınan bilgilere göre yapılan çalışmanın sonucunda kuraklığın ülkemize maliyeti, çiftçilerimize zararı 5 milyar YTL olarak belirlenmiştir" dedi.
Bayraktar, birlik genel merkezinde düzenlediği basın toplantısında, hazırladıkları 'Kuraklık Raporu'nu açıkladı. Ülkeyi etkisine altına alan kuraklığın etkisiyle bir çok üründe önemli üretim azalmaları meydana geldiğini belirter Bayraktar, "Tarımsal ürünlerde meydana gelen zarar dikkate alındığında, kuraklığın bu yıl ülkemizde doğal afet niteliği kazandığı görülmektedir" dedi. Yağıştaki azalmasının, Ege Bölgesinde yüzde 43, Marmara Bölgesinde yüzde 34, İç Anadolu Bölgesinde yüzde 22, Akdeniz Bölgesinde yüzde 13, Karadeniz Bölgesinde yüzde 5 olarak gerçekleştiğine işaret eden Bayraktan, Güneydoğu Anadolu'da da bir miktar azalma olmasına rağmen bu bölgeden kuraklıktan kaynaklanan zarar olduğuna dair bilgi gelmediğini, Doğu Anadolu'da ise zaten yağış azalması olmadığını kaydetti.
Bayraktar, ziraat odalarından alınan bilgiler doğrultusunda TZOB gerçekleştirilen çalışma sonucunda, ülke genelinde tarla ürünlerinden yem bitkilerine, meyve ve sebze dahil olmak üzere tüm ürünlerde çeşitli zararlar meydana geldiği vurguladı. Kuru tarım alanlarında gerçekleştirilen tarla ürünlerinde dane oluşumunun yetersiz kaldığını ve verimde azalmaların ciddi boyutlara ulaştığına işaret eden Bayraktar, şunları kaydetti: "Hasadına bu aylarda başlanacak olan ayçiçeği, çeltik, pamuk, mısır, fındık gibi ürünlerde her geçen gün ürün kayıplarında artış görülmektedir. Akarsuların kuruması, yer altı sularının çekilmesi, barajların su seviyelerinin azalması üreticinin sulama yapmasına imkan vermemektedir. Ege Bölgesinden alınan bilgilere göre ikinci ürün ekilişlerine yasak getirilmiştir. Sıcaklardan kuruyan ürünler daha fazla su istemekte sulama yapılabilen alanlarda da sulama maliyetleri çiftçinin gücünü aşmaktadır. Ülkemizde kuraklıktan kaynaklanan zararları tespit etmek üzere Birliğimizce bir çalışma yapılmıştır. Birliğimizce 720 Ziraat Odamızdan alınan bilgilere göre yapılan çalışmanın sonucunda kuraklığın ülkemize maliyeti, çiftçilerimize zararı 5 milyar YTL olarak belirlenmiştir." Bayraktar, tarım bölgeleri bazında gerçekleştirilen çalışmaya göre, 5 milyar YTL'lik toplam zararın İç Anadolu Bölgesi illerini kapsayan birinci, sekizinci ve dokuzuncu tarım bölgelerinde yüzde 41.7'si, Ege Bölgesinde yüzde 27.7'si, Marmara Bölgesinde yüzde 15'i, Akdeniz Bölgesinde ise yüzde 14.3'ünün
gerçekleştiğini bildirdi. TZOB Başkanı Bayraktar, ürün bazında inceleme yapıldığında ise, üretim kaybının buğdayda yüzde 20, karpuzda yüzde 24, çekirdeksiz kuru üzümde yüzde 20, domateste yüzde 25, ayçiçeğinde yüzde 17 olduğu belirtti. Yaşanan bu durum dikkate alınarak kuraklıktan zarar gören üreticilere yardım yapılması amacıyla Bakanlar Kurulunca 4 Temmuz 2007 tarihinde yayınlanan 'Kuraklık Kararnamesi'nin 4 ürün ve 40 ille sınırlı tutulduğuna dikkat çeken Bayraktar, bu uygulamanın tüm illeri ve ürünleri kapsayacak şekilde genişletilmesi talebini yineledi. Bayraktar, kuraklıkla ilgili uzun vadede alınması gereken önlemleri içeren 'Tarımsal Kuraklıkla Mücadele' ile kuraklık yönetimi çalışmalarına ilişkin usul ve esaslar hakkında Bakanlar Kurulu kararını olumlu karşıladıklarını dile getirdi. 2090 sayılı Tabii Afetlerden Zarar Gören Çiftçilere Yapılacak Yardımlar Hakkında Kanunu çalışır hale getirilmelidir. Kuraklığı Devlet Destekli Tarım Sigortaları kapsamına alabilmek için çalışmalara hız kazandırılmalıdır.
"KURAKLIK İTHALATI ARTIRACAK"
Bir gazetecinin 'Bu sene 16 milyon ton mu olacak buğday üretimi?' sorusu üzerine Bayraktar, "Evet. Buğday üretiminde 4 milyon tonluk bir azalma bekliyoruz. Eğer bu azalma tahmin ettiğimiz gibi gerçekleşirse, gerçekleşecek olan üretim Türkiye'nin ihtiyacına karşılık vermeyecektir. Bu sene buğdayın dışında, pamuk, mısır, soya ve ayçiçeğinde maalesef ithalatımız artacak. Yani kuraklık ithalatımızı artıracak, bunu kabul etmemiz gerekir" diye konuştu. TZOB Başkanı Bayraktar, 'Sulama konusunda akarsuların özelleştirilmesi söz konusu. Bunu nasıl değerlendiriyor sunuz?' soruya ise, "Bunun ilgili çalışmamız devam ediyor. TZOB olarak bu konuya çok sıcak bakmıyoruz. Ancak bununla ilgili hükümetin gerekçelerini öğrenmemiz gerekir" karşılığını verdi. 'Yaşanan kuraklık nedeniyle sulama konusunda ek tedbirleriniz var mı?' sorusu üzerine Bayraktar, şunları kaydetti:
"Türkiye'de sulama yatırımlarının hızla bitirilmesi lazım. Türkiye'de 3.5 milyon hektar araziyi sulayamıyoruz. Aydın, Konya, Sakarya ovalarını ve GAP bölgesini sulayamayan bir Türkiye'nin üretimden ve verimlilikten bahsetmesi bundan sonra mümkün değildir. Bununla ilgili bütçeye para konulmasını defalarca ifade ettik. Muhakkak suretle teşvikleri destekliyoruz. Kapalı, basınçlı sulama sistemlerinin çiftçiye intikali konusunda çiftçilerin eğitilmesi gerekmektedir. Her vatandaş suyu tasarruflu kullanmak mecburiyetindedir. Suyun yüzde 75'ini Türk çiftçisi kullanıyor. Biz bu tasarrufu mutlaka yapacağız, yapmamız gerekiyor. Artık salma sulama sistemlerine bundan sonra elveda. Bu sistemle hem toprağımızı çorak hale getiriyoruz, tuzlandırıyoruz, verimliliği öldürüyoruz, hemde su kaynaklarımızı heba ediyoruz. Buna artık dur diyoruz. Aynı şekilde de büyükşehirlerde de su kullanımına dikkat etmeliyiz. Ankara'nın halini görüyorsunuz. Ben de yarın Sakarya'da annemin evine gidiyorum. Size de tavsiye ederim, Ankara'yı biran evvel terk edin."
Bayraktar, 'Seçim sonuçuların nasıl değerlendiriyor sunuz?' sorusuna da, "Seçim sonuçlarına herkes saygı duymak zorunda. Sadece çiftçi vermedi, hükümet bütün kesimlerden oy aldı" şeklinde konuştu.
İHA