ANKARA (İHA) - Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, çiftçiye mazot ve gübre desteği konusunda bir söz verdiklerini hatırlatarak, bu desteğin ne olabileceğinin birkaç hafta içinde açıklanacağını söyledi.
AK Parti TBMM Grup Toplantısı'nda konuşan Başbakan Erdoğan, konuşmasının büyük bölümünü tarım sektörünün sorunlarına ve izlenecek politikalara ayırdı. Sorunları tek tek, çöze çöze hedefe doğru ilerlediklerini kaydeden Başbakan Erdoğan, demokratik siyasetin, çözümlerin tek ve gerçek zemini olduğunu ifade etti. Hükümetin temel sorumluluğunun, bu siyaseti savunmak olduğunu belirten Erdoğan, Türkiye'de demokratik süreçlerin sağlıklı olarak işletilmesinden yana olan, toplumsal müzakereyi esas alan herkesin, demokratik siyaseti savunmakla mükellef olduğunu vurguladı. Siyasetin merkezini yeniden dizayn etme arzusuyla ortalıkta dolaşanların asıl maksatlarının, toplumla bütünleşen demokratik siyaseti aşındırmak olduğunu ifade eden Başbakan Erdoğan, kimsenin bu tür heveslere kapılmamasını istedi. Bundan önce olduğu gibi bundan sonra da siyasetin merkezini milletin tayin edeceğini dile getiren Erdoğan, siyasetin merkezinin, milletin talepleri olduğunu bildirdi. Erdoğan, "Toplumun siyasetteki rolünü yeniden figüran seviyesine indirme arzusundakilere, Türkiye'nin herhangi ciddi bir meselesi hakkında 3-5 cümleye sahip olmayanlara bu milletin prim vereceğini zannetmek ancak safdillikle izah edilebilir. Türkiye'de siyaset, her alanda insanımızın önünü tıkayan problemlerin çözümlerini üretecek kalite ve anlayışa adım adım ulaşmaktadır. Birilerinin, kendilerini yenilemeye yanaşmamaları bu gerçeği asla değiştirmez" diye konuştu.
Türkiye'de hala bazı sıkıntıların bulunduğuna işaret eden Erdoğan, problemleri yıllarca ertelenmiş bir tarım kesimiyle karşı karşıya olduklarını belirtti. Türkiye'nin 3 Kasım 2002'den bu yana her geçen gün nasıl ileri gittiğini görmemek için insaf dışı hareketler içinde olmak gerektiğini kaydeden Erdoğan, tarımı, Türkiye'nin olmazsa olmazı olarak niteledi. Ürettiğiyle ayakta durabilmenin önemli bir meziyet olduğunu vurgulayan Erdoğan, Hükümet olarak tarım kesiminin sorunlarına, Cumhuriyet tarihinin hiçbir döneminde olmadığı kadar özen gösterdiklerini açıkladı. Erdoğan şöyle konuştu:
"Günü kurma peşinde, siyasi rant peşinde hiçbir zaman olmadık, olmayacağız. Biz tarımdan ekmeğini kazanan insanlarımız için kalıcı çözümler üretme gayreti içindeyiz. Hiçbir zaman siyasi heveslerimizin esiri olmadık, olmayacağız. Hiçbir kesimi aldatmadık, aldatmayacağız. Akılcı ve doğru politikalarla bu kesimin sorunlarını çözeceğiz. Ama bir günde bu problemleri çözemeyiz. Biz toprağı seven, toprakla haşır neşir olmuş bir milletiz."
TÜRK ÇİFTÇİSİNE DESTEK İktidara geldiklerinde karşılarında itibarını kaybetmiş bir Türk çiftçisi gördüklerini hatırlatan Erdoğan, bir zamanlar Türkiye'de çiftçiyi, köylüyü hor görmenin moda haline geldiğini kaydetti. Türk çiftçisini ekonomi içinde vazgeçilmez önemde bir aktör olarak gördüklerini dile getiren Erdoğan, Türk çiftçisinin, Türk ekonomisinin hayırlı evladı olduğunu söyledi. Erdoğan, "Bu insanlara gönül borcumuz vardır. Bunu ödemenin azmi ve kararlılığı içindeyiz" dedi. Türkiye'nin Avrupa Birliği'ne adım adım yaklaştığı bir dönemde tarım sektörünün de kendisini yenilemesi gerektiğini bildiren Erdoğan, Yüksek Planlama Kurulu'nun 2004-2006 Tarım Stratejisi'ni hazırladığını hatırlatarak, önümüzdeki dönemde Tarım Çerçeve Kanunu'nun çıkartarak bu planların altyapısını hazırlamış olacaklarını belirtti. Türkiye'nin aşama aşama yeni bir tarım dönemini başlattığını kaydeden Erdoğan, bu planların hayata geçirilmesinin sadece tarım sektörü için değil, Türk ekonomisinin bütünü için hayati öneme sahip olduğunu ifade etti. Türkiye nüfusunun yarısından fazlasının hala geçimini tarımdan kazandığını hatırlatan Erdoğan, muhalif çevrelerin ve ana muhalefet partisinin "siz çiftçiyi yeteri kadar desteklemiyorsunuz" şeklinde söylemler içine girebileceklerini bildirdi.
Türkiye'nin şu anda bir ABD, ya da gelişmiş bir AB üyesi ülke seviyesinde olmadığına dikkat çeken Erdoğan, onların sağladığı sübvansiyonları sağlamalarının mümkün olmadığına dikkat çekti. Türkiye'nin parayı ve bilgiyi iyi yönetememesi halinde geleceğinin karanlık olduğunu, parayı ve bilgiyi iyi yönetmesi halinde ise geleceğinin aydınlık olacağını vurgulayan Erdoğan, parayı ve bilgiyi iyi yöneten bir iktidarın işbaşında olduğunu kaydetti. Erdoğan sözlerini, "Kimse bize 'neden hala şunu yapmıyorsunuz' diyemez. Biz dersimizi iyi çalışıyoruz. Nerede ne eksik var farkındayız. Meydanlarda 'dar gelirli 3 yıl bizden bir şey beklemesin, 3 yılın sonunda cebinde bir şeyler olduğunu görecek' demiştik. Bunu yakalıyoruz. Küçük esnafın sıkıntıları var. Neden? Türkiye bir yapısal değişi yaşıyor. Gayrimenkul alımları, otomobil alımları arttı. Vatandaşımız küçük esnafa yönelik alımlarda bir kısıtlamaya gitmiştir. Bir dairem olsun, bir arabam olsun diyor. Bu öncelikler sıralamasının değişmesi olarak algılanabilir" şeklinde sürdürdü.
Bundan sonra tarım politikalarını belirlerken siyasi menfaatleri memleket menfaatlerinin önüne koyarak hareket etme lükslerinin olmadığını belirten Erdoğan, Türkiye'nin tüm bireyleriyle sağduyu ve dikkati elden bırakmaması gereken bir dönemden geçtiğini bildirdi. Bugün zamanı ve kaynağı suiistimal ederek geleceği kaybetmeyi göze alamayacaklarını ifade eden Erdoğan, doğrudan gelir desteği uygulamasından aşama aşama vazgeçileceğini açıkladı. Erdoğan, buradan ayrılan kaynaklarla daha fonksiyonel olan yeni destek ve ödeme sistemleri uygulamaya koyacaklarını dile getirdi. Erdoğan, 2005 yılının tarım sektörü için parlak bir d aldatmayacağız. Akılcı veönemin başlangıcı olacağını söyledi. Bundan böyle araziye destek döneminin bittiğini belirten Erdoğan, ürüne destek dönemini başlattıklarını kaydetti. Tarım Şurası'nda gübre ve mazot konusunda çiftçilere bir söz verdiklerini ancak bunun zamanlaması konusunda bir şey söylemediklerini hatırlatan Erdoğan, uzmanların bu konuda çalışmalarını sürdürdüklerini, bir kaç hafta içinde gübre ve mazottaki desteğin ne olabileceğinin çiftçilere açıklanacağını bildirdi.