Çifte tehlike

İstanbul kanadı, Gümüşhanespor'un başarısı için adeta gecesini gündüzüne katıyor. Tribünde sadece maçı izlerken gördüğümüz Gümüşhane kanadı ise hiç bir şey yokmuş gibi öylece yerinde sayıyor.

Her sezon mükemmel bir mücadele, şampiyonluk isteği ile yola çıkılıyor. Sezon başı hiç bir sorun yokmuş gibi görünen hava sanki aysberg misali ortada öylece duruyor. Gümüşhanesporun bir İstanbul kanadı var, ne yalan söyleyelim bu takımın olmazsa olmazı adeta. Her yıl olduğu gibi koca yük onların sırtında. Gümüşhanesporu sırtlayan kim sorusunun yanıtını bulmak zor değil, değil olmasına da Gümüşhane kanadından bir türlü gelmeyen destek, şimdilik belli edilmiyor ancak rahatsızlıklarında başını çekiyor

Şampiyonluk istemiyor muyuz?
Basın hemen hemen Gümüşhanesporla ilgili olarak tek bir satır yazmazken, her yıl yapılan transferlerin taraftarı yeni bir umuda taşıdığı belli ediyor kendini. Ya taraftar? Maçı izlemeyi mi geliyor yoksa Gümüşhanespora köstek olmaya mı? Taraftarın maç boyunca istinai bir kaç sözü hariç, sanki kendi içerisinde bölünmüş bir hava imajı veriyor.

Hemen Suçlu Aramak

Takımın başarısızlığında herkes üzülmeli. Bir başarısızlık varsa oturup düşünülmeli. O düşünce kısa ve net, Yola devam edelim mi yoksa etmeyelim mi? Yoksa hiç bir şey yapmadan, hemen suçlu aramak taşın altına elini sokana ayıp oluyor. İstanbul kanadının sağladığı ekonomik ve manevi desteğin yüzde kaçı Gümüşhane kesiminde geliyor oda ayrıca sorgulanması gereken bir soru.

Gümüşhanesporun amacı ne?
Bizim amacımız başarılı olmak ve başarıyı yakalamak. Bunun tek çaresi birlik ve beraberlikten geçiyor. Ne taraftar arasındaki çekişme ne de ayrımcılık. Gümüşhanespor ayakta kalacaksa yöneticiler aklını başına alsın. Giden her sezonun arkasından hayıflanmak kimseye bir şey kazandırmıyor. Her sezon, son şans dediğimiz sözcük belki kursağımızda kalan tek gerçek oluyor.