Vajinismus, cinsel ilişki sırasında vajen girişini çevreleyen kasların istem dışı kasılması ve cinsel ilişkinin gerçekleşemediği veya oldukça ağrılı olduğu bir bozukluk halidir. Kadının yaşadığı bilinçdışı bir anlamı olan, vajen kasının kasılma reaksiyonudur. Bilinçaltına yerleşmiş bir takım korkular ve yanlış cinsel bilgilendirilmeler sonucunda vajinal kanalın 1/3 dış kısmındaki pelvik kaslar, vücudun adeta bir “kendini koruma mekanizması” sonucunda istem dışı olarak kasılır ve bu şekilde cinsel birleşme olanaksız hale gelir.
Vajinismus sorunu özellikle ülkemizde birçok kişinin yaşadığı bir problemdir. Dünya ülkelerinde bu oran % 2-5 arası iken ülkemizde %10 lara ulaşmakta yani her 10 kadından bir tanesinin geçici de olsa bu sorunu yaşadığı görülmektedir.
Vajinismus kendisini yalnızca cinsel ilişki sırasında göstermez. Bir takım başka belirtileri de olabilir. Bunlar; partneri ile cinsel ilişkiden korkma ve hiç birleşmeyi dahi deneyememe, cinsel birleşmenin ağrılı ve zor gerçekleşmesi, cinsel ilişkinin yarım olarak gerçekleşmesi (vajina içine penisin ancak bir kısmının girebilmesi), vajinaya tampon yerleştirememe, Vajinal ultrasonografiye girememe, jinekolojik muayenelerden korkma ve çekinme, masaya çıkamama,gibi belirtilerdir.
Vajinismus aslında bir hastalık değil bir “semptom”dur ve genelde içsel bir takım sıkıntıların dışsal yansıması olarak yorumlanmaktadır.
Vajinismus psikolojik ve organik nedenlere bağlı olarak gelişmektedir. % 90’nında psikolojik kaygılar yer alırken, % 10’unda organik (psikolojik olmayan) nedenler bulunmaktadır. Dolayısıyla, ağrılı cinsel ilişkinin nedeninin vajinusmus mu ya da diğer nedenler mi olduğu, tedaviye başlamadan önce yapılacak bir jinekolojik muayene ile mutlaka tanımlanmalıdır. Böylelikle en uygun tedavi yaklaşımı da seçilebilecektir.
Vajinismusa neden olan organik nedenler; Vajinal enfeksiyonlar, Vulvar Vestibulit, Pelvik inflamatuar Hastalık, Bartholin absesi ve kisti, doğuştan gelen anatomik engeller, kısa ve kör vajina, vajina duvarında septum, kalın ve geniş yapıda kızlık zarı.
Vajinismusa neden olan psikolojik nedenler; Geçmişte yaşanmış kötü cinsel tecrübe ya da bilinç altına kazınmış anlamsız korkular, çocukluktan kalma korkular, aşırı katı bir toplum düzeni içinde yaşama, katı ahlak kuralları ve tabular, suçluluk, ayıp, günah gibi kavramların bilinç altına yerleşmesi, cinsellik ve ilk cinsel deneyim konusunda yerleşmiş yanlış bilgi ve ön yargılar, bilinç altında penisin vücuda girişine karşı bir korkunun olması gibi nedenler, genç kızlara küçüklüklerinden beri öğretilen "kızlık zarının çok değerli ve mutlaka korunması gereken bir yapı olduğu" düşünceleri ile cinsellik hakkında verilen katı öğretiler, çocukluk döneminde yaşanan kötü tecrübe ve anılar (taciz veya tecavüzler, ev içi şiddet, katı ebeveyn tutumları), daha önce hiç vajinismus problemi olmadığı halde yaşanmış kötü tecrübeler (doğum, düşük, kürtaj, hoyratça yapılan jinekolojik muayene gibi), çiftlerin cinsellikle ilgili bilgi eksiklikleri, ilk ilişki ile ilgili yanlış inanış ve önyargılar beraberinde gelen korku ve panik.
Pek çok kadında yukarıda sayılan nedenlerin hiçbiri olmayabilir de. Bunun tanımı ise, nedeni bilinmeyen Vajinismus. Tedavi olmayan veya olamamış olan çiftler ya kendilerini bu şekilde kabul ederek evliliklerine ilişki olmaksızın devam edebilmekte ya da maalesef boşanmalara gidebilmektedirler. Nedeni ne olursa olsun eğer çiftler işbirliğine istekliyse vajinismus her zaman tedavi edilebilir. Önemli olan tedaviyi istemek ve bunun için bir doktora yada seksüel terapi merkezlerine başvurmaktır. Bu tip sıkıntılardan basit düzeyde olanları 1-2 seansta, ileri derecede olanlarını ise en fazla 4-5 seansta çözülmektedir. Önemli olan "pelvik kas hafızasının yeniden oluşturulmasını" sağlamak ve cinsellikle ilgili gereksiz-yanlış korkuları yenmektir. Vajinismus gibi yoğun kaygı ve endişenin olduğu ve tedavinin hastanın kişilik özelliklerine, ona ait kaygı ve korkularına göre düzenlendiği bir problemde, tedavi süresi çok değişkenlik gösterebilecektir. Tedavi yöntemi hastanın ihtiyacına göre belirlenir; bazı hastalarda sadece bilgi yeterli olurken, bazılarında davranışsal tedavi uygulanır, bazılarında çocukluk dönemi ve anne baba ile ilişkileri içeren dinamik denilen tedavi yöntemi uygulanır, bazılarında ise hipnoz ve telkin yeterli olabilmekte, bazı hastalarda ise karma bir tedavi yöntemi uygulanır. Yani tedavi yöntemi hastaya göre belirlenir ve şekillendirilir.Evli kişilerde terapi; terapist, kadın ve kocanın da birlikte olacağı bir birliktelik ile yürütülmelidir. Eşlerin katılımı, destek ve anlayışı iyileşmeye olumlu bir katkı sağlar.
Terapi ile cinsel bilgilendirme yapılır. Kadının cinsel anatomisiyle ilgili eğitim verilir. Kadın vajinismustan kurtulmayı istediği, yapabileceğini inandığı ve bilgilendiği bir hazırlanma safhasını hisseder. Sorunun üzerine giderek, emek göstererek çözebilme gücünü hisseder. Duygusal olarak hissettiği korku yüzünden, kadın olarak cinselliği yaşamamanın üzerine gidecek güveni ve gücü içerisinde hisseder.Uygun cinsel terapi metodları, içerisinde cinsel bilgilendirme, gevşeme egzersizleri, parmak egzersizleri, kegel egzersizleri ve hipnoterapi
metodları bulunan bir protokol dahilinde uygulanır.
Do. Dr. Tolga Ergin
Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı
Femical Klinik