Cihantimur'un avukatından 'tahliye' hamlesi! Şartların kötülüğüne vurgu yaptı: Nemlendirici istedi, su iç dediler

Kemerburgaz'daki kazanına ardından önce Mısır'a oradan da ABD'ye kaçan Eylem Tok'un oğlu Timur Cihantimur tahliye alabilmek için her yolu deniyor. Cihantimur'un avukatı Victoria Kelleher şartların kötü olduğuyla ilgili bir rapor hazırlayıp hakimliğe sundu. Dilekçe'de Cihatimur'un nemlendirici istediği, cevap olarak ise 'bol su iç' karşılığını aldığı belirtildi.

İstanbul'da ehliyetsiz kullandığı araçla Oğuz Murat Aci'nin ölümüne neden olan Timur Cihantimur, ABD'de ikinci kez hakim karşısına çıktı. Mahkemede Cihantimur'un tutukluk halinin devamına karar verildi. Cihantimur'un avukatı Victoria Kelleher'ın müvekkilinin tutuksuz yargılanması için yaptıkları başvuruya ek bir dilekçeyi hakime yazılı olarak sunduğu öğrenildi.

NEMLENDİRİCİ İSTEDİ, 'BOL SU İÇ' DEDİLER

VOA Türkçe'de yer alan habere göre Kelleher, o dilekçede Cihantimur'un görünüşünün endişe verici olduğunu dile getirerek, "Dudakları kanamış, yüzü yara bere içinde perişan bir haldeydi" dedi. Cezaevi şartlarından şikayet eden Cihantimur'un cilt sorunlarıyla ilgili ilaçlarını istediğinde kendisine bol su içmesinin tavsiye edildiğinin belirtildiği öğrenildi.

Reklam
Reklam

2 MİLYON DOLARLIK EV

Öte yandan Cihantimur’un avukatlarının müvekkillerinin kefaletle serbest kalması için baba Bülent Cihantimur'un 2 milyon dolar değerindeki bir gayrimenkulünü teminat olarak göstermeye hazır olduğunu ifade ettiği ortaya çıktı.

"ODADA ÇIPLAK TUTULDUĞUNU..."

Avukat Kelleher, görüşmeyi şu sözlerle anlattı:

"Ziyaretçi bölümündeki küçük bir odada görüştük. Cihantimur, gardiyan tarafından avukat odasına getirildi. Görünüşü endişe vericiydi. Yüzünün büyük bir kısmı kırmızıydı. Dudakları kanamış, yüzü yara bere içindeydi. Cihantimur'un bir cilt hastalığı olduğunu, normalde tedavisinin nemlendirici kremler ve reçeteli ilaçlarla yapıldığını ancak sağlık durumuyla ilgili yetkililerden yardım istemesine rağmen kendisine herhangi bir tıbbi yardım sağlanmadığını, bunun yerine kendisine su içmesinin söylendiğini ifade etti. Bana yaşadığı gözaltı koşullarını anlattı.

İlk girdiğinde tıbbi bölümde tamamen tecrit altına alındığını, yastıksız bir yatakta yattığını, oda ışığının 24 saat açık kaldığını, odada çıplak tutulduğunu, okuması için hiçbir kitap bulunmadığını, sekiz saatte bir telefonla konuşmasına izin verildiğini söyledi. Yaptığım ziyaret boyunca Timur'u yaşadığı izolasyon yüzünden sıkıntılı ve duygusal olarak perişan bir halde gördüm"

Reklam
Reklam
Anahtar Kelimeler: