İngiltere'de Middlesex Üniversitesi'nde nöropsikolog olan Dr. Neil Martin'in yaptığı araştırmanın sonuçları, çikolatanın kokusunun bile insanı baştan çıkarttığını gösteriyor. Çikolata, beyni rahatlatıp gevşetiyor, mutluluk veriyor. Çikolata, beynin, 'Endorfin' salgılamasına sebep oluyor. Bu salgı, mutluluk duygusu duymamızı sağlıyor.
Dr. Neil Martin, bir çikolatanın, adı bile bilinmeyen bazı önemli kimyasal maddeler içerdiğini vurgulayarak, "Çikolatayı koklamak bile insanı rahatlatır" diyor. Dr. Martin, yaptıkları deneyler sonucu, hiçbir kokunun, insanı çikolata kokusu kadar etkilemediğini tespit ettiklerini de bildiriyor.
Son araştırmalar, çikolatanın farklı bir özelliğini daha ortaya çıkarttı. ABD Kaliforniya Üniversitesi'nin yaptığı araştırmaya göre, çikolata kalp krizi veya beyin kanamasını önlüyor. Üniversite doktorları, çikolatadan başka meyve ve sebzelerde de bulunan 'Procyanidin' maddesinin, koroner kalp rahatsızlıklarına karşı koruyucu bir görevi olduğunu belirtiyor.
Araştırma için, 10 sağlıklı deneğe değişik zamanlarda, içinde hem yüksek hem de düşük oranda 'Procyanidin' bulunan birkaç türde çikolatalar yedirildi. Çikolatayı yedikten iki saat sonra deneklerin metabolizmalarında yapılan araştırmalar, 'Procyanidin' maddesinin 20 kattan daha fazla olduğunu ortaya çıkardı.
Araştırma, çikolatayı yiyen kişilerin kanlarında 'serum leukotriene' maddesinde ciddi düşük olduğunu da gösteriyor. Böylece kanda bulunan plaketler yapışarak kan pıhtılaşmasını da önlüyor.
Ayrıca, kakaonun içinde bulunan ve bir çeşit doymamış yağ olan 'stearic asit', vücuda girince, 'oleic asite' dönüşüyor. Bu yağ türü de kalbe çok faydalı.
Bilim adamlarına göre, çikolatada bulunan ve 'Catechin' adıyla bilinen antioksidanlar, kansere ve kalp hastalıklarına karşı korunmayı sağlıyor. Antioksidan maddeler aynı zamanda da çayda da bulunuyor. Ulusal Halk ve Çevre Sağlığı Enstitüsü tarafından yapılan ve Avrupa Birliği tarafından desteklenen araştırmalarda, bu maddenin çikolatada çayınkinden dört kat daha fazla olduğu, en fazla da siyah çikolatada bulunduğu kaydediliyor.
Harvard Üniversitesi'nde 8 bin erkek üzerinde yapılan araştırma, çikolatanın ömrü uzattığını da ortaya koydu. Çikolata yiyenlerin ömürlerinin en az bir yıl uzadığını belirten uzmanlar, bunu içindeki antioksidan maddelere bağlıyor.
Çikolata aynı zamanda çok besleyici. İçinde büyük oranlarda magnezyum, demir ve kalsiyum var. Küçük bir parça çikolata, almamız gereken bu maddelerin en az 5'te birini içeriyor.
'Çikolatanın dişleri çürüttüğü' peşin hükmü vardır. Oysa araştırmalar tam tersini gösteriyor. Kakao içinde bulunan bir bileşim, diş çürümesini engelliyor. Kakao içindeki bu bileşim dişi kaplıyor ve dışarıdan gelecek bakterileri engelliyor.
Japon araştırmacılar, çikolatanın diş çürümelerini engelleyebileceği ve dişte oyukların açılmasının önüne geçilebileceğini savunuyor. New Scientist dergisinde yayınlanan araştırmada, çikolata karışımının ana maddesi olan kakao tohumunun bazı kısımlarının ağızdaki bakterilerle mücadele ettiği bildirildi.
Japonya'nın Osaka Üniversitesi'nden Takashi Ooshima ve araştırma ekibi, (çikolata üretiminde genellikle kullanılmayan) kakao tohumu kabuğunun (CBH) güçlü bir anti-bakteriyel kaynak olduğunu ortaya çıkardı. Ooshima, 'Gargara ve diş macunlarında CBH özünü kullanmanın mümkün olabileceğini ifade ederken, bu tohum kabuğunun, çikolatanın dişler için faydalı hale getirilmesine yönelik kullanılabileceğini kaydetti.
Japon araştırmacılar, sularına CBH eklenen kobay farelerin dişlerinin daha sağlıklı olduğunu vurgulayarak, elde ettikleri bulguları insan dişinde denemeyi planladıklarını bildirdi.