Kakaodan çikolata elde edilmesi için, ilk olarak kakao ağacının tohumları mayalandırılıp sonra da kurutulmaktadır. Böylece kakaonun kendine has acı tadının kaybolması sağlanmaktadır. Daha sonra bu kurutulmuş olan tohumlar kavrularak un haline getirilmektedir ve yağı çıkarılmaktadır.
Yağı çıkarılan tohumlara tekrardan öğütme işlemi uygulanmaktadır ve bu şekilde kakao tozu elde edilmektedir. Kakaonun, şeker ve süt ile karıştırılmasından da çikolata meydana gelmektedir. Kakaonun içeriğinde yağ, azot, lif ve bir takım faydalı minerallerin bulunmasından dolayı çikolata, uygun miktarda tüketildiğinde sağlık açısından son derece faydalı bir lezzettir.
Çikolatanın ham maddesini oluşturan kakaonun içeriğinde, suda çözünebilen bitkisel bir pigment olan ve flavonoid adı verilen bileşen bulunmaktadır. Bu bileşen, beyne daha fazla ve etkili şekilde oksijen gitmesini sağlamaktadır. Ayrıca kakaonun güçlü antioksidan etkisi sayesinde çikolata, kanser gibi kötü huylu hücrelerin çoğalmasını ve yayılmasını önleyebilmektedir.
Uygun dozajlarda tüketilen çikolatanın faydası elbette ki vardır. Fakat yüksek kalori değerinden dolayı, aşırı çikolata tüketimi, kilo alınmasına neden olabilmektedir. Bundan dolayı, sütlü çikolatadan ziyade, bitter çikolata tüketilmesi daha sağlıklı olacaktır. Buna göre, sütlü çikolatanın besin bileşenleri ve değerleri şu şekildedir;
100 gram sütlü çikolatanın kalorisi yani enerjisi 540 kcal’dir. 100 gram sütlü çikolatanın 59 gramı karbonhidrattan ve 30 gramı da yağdan oluşmaktadır. Yaklaşık olarak 8 gram protein ve 3,5 gram da lif içeren 100 gramlık sütlü çikolata bunlara ek olarak, çoktan aza doğru, potasyum, fosfor, kalsiyum, sodyum, magnezyum, demir, çinko, manganez ve bakır içermektedir. Ayrıca, kolesterol ile A vitamini, E vitamini ve K vitamini de içermektedir.
Sağlığa faydalı ve lezzetli bir besin olan çikolata, zihinsel ve ruhsal açıdan modun yükselmesini sağlamaktadır. Bundan dolayı çikolata strese de iyi gelmektedir ve daha mutlu hissedilmesine yardımcı olmaktadır. Peki ya kalbiniz? Kalp işlevleri de dahil olmak üzere, beyin ve sinir sistemi fonksiyonlarını desteklemektedir. Ayrıca çikolata,
Antioksidan flavonoidler içeren çikolata bu sayede, beyin ve sinir sisteminin yaşa bağlı olarak körelmesini önlemekte ve serbest radikallerin vereceği hasara karşı korumaktadır. Ayrıca çikolata, beyindeki serotonin seviyesinin yükselmesine yardımcı olarak, beynin aktifliğini ve algılama gücünü artırmaktadır. Çikolatanın, Alzheimer gibi sinir sistemi bozukluğu hastalıklarının tedavisine yardımcı olduğu da düşünülmektedir.
Epikateşin ve gallik asit gibi flavonoidler, kalp sağlığının özellikle de stres ve yaşa bağlı olarak gelişen durumlara karşı korunmasını sağlamaktadırlar. Kakaoda bulunan stearik asit, doymuş yağ asidi olmasına rağmen, kolesterol katkısı olmayan, hatta kalp krizi olasılığını azaltan bir bileşendir. Antioksidan özelliği sayesinde çikolata, kalbi serbest radikallerin zararlı etkisine karşı korumaktadır.
Bir alkaloit olan kafein de içeren kakao, doğal bir uyarıcı ve canlandırıcıdır. Bundan dolayı çikolata çok iyi bir stres gidericidir ve anti-depresan etki göstermektedir. Rahatlatıcı etki gösteren ve triptofan adı verilen bir amino asit içeren kakao, stresin yatıştırılmasına da yardımcı olmaktadır.
Çikolatanın hammaddesi olan kakaoda bulunan flavonoidler, kandaki nitrik oksit seviyesinin artırılmasına yardımcı olarak, uygun kan basıncının korunmasını sağlamaktadır. Nitrik asit ise, kanın damarlar içinde pıhtılaşmasını ve yoğunluğunun artmasını önleyerek, kanın uygun şekilde akmasını sağlamaktadır. Bundan dolayı da, kan basıncının yani tansiyonun düzenlenmesine yardımcı olmaktadır. Ayrıca çikolata, doğal bir diüretik yani idrar söktürücüdür. Bu özelliği sayesinde, yüksek tansiyonun düşürülmesini sağlamaktadır. Kakaonun içeriğinde bulunan potasyum da, tansiyonun düşürülmesinde etkilidir.
Siyah ve şekersiz bir çikolata türü olan bitter, içeriğinde bulunan kafein sayesinde, kandaki şeker seviyesinin nötralize edilmesine yardımcı olmaktadır. Doğal bir uyaran olan kafein, safra salgısının ve insülinin uyarılmasını sağlamaktadır. Böylece kandaki şeker seviyesi dengelenmiş olmaktadır.
Çikolatanın ve kakaonun diğer faydaları ise aşağıda belirtildiği şekildedir;
İshale iyi gelir (özellikle de kakao).
Kanser hücrelerinin çoğalmasını önler.
Doğal bir afrodizyak etkisi vardır (cinsel istek uyarıcı).
Öksürük, boğaz ağrısı ve soğuk algınlığına iyi gelir.
Enerji verir.
Kan sağlığı için önemli olan, demir minerali içerir.
Kemikler için faydalı olan kalsiyum içerir.
Magnezyum içerdiği için, vücuttaki asitlik seviyesini düzenler ve sindirime yardımcı olur.
Bakır içeriği sayesinde, dezenfektan ve antiseptik özellikler gösterir.
Çikolata, içeriğinde bulunan potasyum yardımı ile, kan basıncının düzenlenmesini sağlar.
Sütlü, yağlı ve şekerli çikolata, obezite ve diyabet hastaların tüketimi için uygun değildir, hatta zararlı bile olabilmektedir. Öte yandan, aşırı miktarda bitter çikolata (şekersiz ve kakao oranı yüksek çikolata) tüketilmesi ise, kan şekerinin düşmesine ve bundan dolayı da halsizliğe neden olabilmektedir. Bazı insanların ise çikolataya karşı alerjisi olabilmektedir. Bu gibi durumu olan insanlar ise çikolata tüketirken dikkatli olmalıdırlar. Aşırı miktarda çikolata tüketilmesi sonucu, baş ağrısı, migren, nevrotik bozukluklar ve kabızlık gibi sağlık sorunları ortaya çıkabilmektedir.
Evde çikolata yaparken dikkat edilmesi gerekenler nelerdir?