Bu durumu engellemek soğuk havalarla birlikte cildin kaybettiği nem oranını tekrar kazandırmak ise bizim elimizde. Avrasya Hastanesi’nden Dermotoloji Uzmanı Deniz Yardımcı, 4 adımda cildinizi kışa hazırlayacak ipuçlarını sizler için sıraladı.
Kuruyan ciltlere ve soğuk havaya savaş açın
Soğuk havalar kan dolaşımını yavaşlatarak cildin gereksinim duyduğu antioksidanları ve besleyici maddelerin alınmasını zorlaştırır. Domino etkisi yaratan bu zincir cildin yağ kaybetmesine de sebep olur. Sonuç; cilt hassaslaşır, kurur ve kızararak dökülmeler başlar. Tam bu noktada uygulamanız gereken bir şey var. O da kaybolan nemi geri kazanmak. Bunun için sabah ve akşam olmak üzere iki nem oranı yüksek bir günlük bakım kremi kullanmalısınız. Ayrıca kremininiz seyahat boyundan edinebilir ve gün içinde kuruyan cildinize uygulayabilirsiniz. Duştan sonra da mutlaka cildinizi nemlendirmelisiniz. Burada dikkat etmeniz gereken, kullandığınız ürünlerin anti paraben ve parfüm içermeyen, anti alerjik olmasıdır.
Günlük cilt temizliğini aksatmayın
Kuruyan cildinizin her zamankinden daha temiz olmaya, makyaj ve dış etkenlerden arınmaya ihtiyacı vardır. Bu yüzden ne olursa olsun günlük cilt temizliğinizi aksatmayın. Burada yapmanız gereken kuru cildin temizliğinde yumuşak, aşındırmayan ve yağ tabakasına zarar vermeyen temizleyicilerle cildinizi temizlemektir.
Peeling için tam zamanı
Sağlıklı bir cildin anahtarı tüm ölü hücerelerden temizlenmiş olmasıdır. Kış ayları ise cildin ölü hücrelerden arınması ve temilenmesi için en uygun zamandır. Bu sayede besleyici bakım ürünlerinden maksimum fayda sağlayabilirsiniz. Yapacağınız peeling cildinizi yenileyebilir, kan akışını hızlandırarak hücre yenilenmesini harekete geçirebilir.
Suyun gücüne inanın
Yalnızca cilt üstünde değil, vücudun tüm dengesini korumak için de yapılması en temel şeylerin başında yeterli miktarda su içmek geliyor. Çünkü gün içinde içeceğiniz en az 2.5 litre su kış aylarında kaybolan nemin geri kazanılmasını sağladığı gibi cildin daha parlak ve canlı görünmesini sağlayacak.