Ciliv: Başkaları makineli tüfekle savaşırken biz kılıç kalkanla savaşamayız.

Turkcell Genel Müdürü Süreyya Ciliv, teknolojide İnovasyonun önemine dikkat çekerek, “Artık Türkiye’nin hedefi kapalı bir pazarda hedefini yakalamak değil, dünya pazarlarıyla rekabet etmek olmalı. Bunun için teknolojiyi çok iyi kullanan şirketlere ihtiyacımız var. Yani başkaları makineli tüfekle savaşırken biz kılıç kalkanla savaşamayız.” dedi.
Turkcell, şirketlerin iş yapış biçimlerine katkı sağlamak ve karlılıklarını artırmak amacıyla başlattığı ‘MobilŞirket’ vizyonun Anadolu turunda anlatmayı sürdürüyor. Bu kapsamda, Kocaeli’deki Emex Otel’de düzenlenen toplantıya, Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı İbrahim Karaosmanoğlu, Kocaeli Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Sezer Şener Komsuoğlu, Kocaeli Sanayi Odası Başkanı Ayhan Zeytinoğlu, Turkcell Genel Müdürü Süreyya Ciliv ve davetliler katıldı.
Ciliv, toplantıda yaptığı konuşmada, Turkcell olarak MobilŞirket’i hayata geçirdiklerini belirterek, “1 yıldır şirketlerimize mobil iletişimin sağladığı imkanları tanıtmak ve danışmanlık vererek yaşayacakları teknolojik dönüşümü kolaylaştırmak için yoğun bir çaba içerisindeyiz. Anadolu’yu gezerek, binlerce şirketimize bu vizyonu anlatıyoruz.” dedi.
Ciliv, iş dünyasında, kurum ve kuruluşlardaki başarı stratejisinin diğer rakiplere ve alternatiflere karşı farklılaşma yolundan geçtiğini söyledi. Ciliv, “Farklı bir hizmet götüren kamuda da özel sektörde de kazanıyor. Esasında iş dünyasının bir yerde püf noktası sihri burada. Müşterilerine odaklanacaksınız, onlara farklı, rakiplerinden daha üstün ürünleri, servisleri sunacaksınız.” görüşünü dile getirdi.
İnovasyonun toplumsal faydaya dönüşmesi gerektiğine vurgu yapan Ciliv, şöyle devam etti: “Esas büyük halka fayda, yeni fikirleri, Ar-Ge'lerin toplumsal faydaya dönüştüğü, fark oluşturduğu zaman ortaya çıkıyor. Burada teknoloji bizim için büyük bir kaynak. Niye teknoloji? Çünkü teknoloji 18 ayda performansını ikiye katlıyor. Bugün bilgisayarın içindeki beyin her 18 ayda gücünü ikiye katlıyor. 2G ile 3G arasında 150 misli hız farkı var. Yani inovasyonu kahve satmada da, simit satmada da yapabilirsiniz. Fakat en büyük fırsat teknoloji konusunda İinovasyon konusundan geçiyor.”
Önümüzdeki dönemin tekrar bir kırılma dönemi olacağını belirten Ciliv, şunları aktardı: “1960–1970 yıllar PC dönemi başladı, şimdi mobil internet zamanı. Bugün Türkiye’deki cep telefonlarından sadece yüzde 13’ünde internete bağlanılıyor. Yüzde 87’sinde henüz bu kapasite yok. Buda daha gidilecek mesafeyi gösteriyor. Bu dönemi iyi kullanırsak, bu fırsatı iyi değerlendirirsek, inovasyona dönüştürürsek, işimizde farklılaşma fırsatımız olacak. Mobil internette trafik hızla artıyor. Video artan trafikte yeni data formatı. İnsanlar şirketler, kamu yöneticileri vatandaşlara videoyla ulaşıyor olabilecekler. Video aynı zamanda sağlık bilgilerini ulaştıracak, eğitim bilgilerini ulaştırabilecek. Şunu farkında mısınız? Bilgiye ulaşmak için 1970’li yıllarda Türkiye’den kalkıp ABD’ye gitmek gerekiyordu. Fakat artık bugün fırsat eşitliği ülkemize gelmiş durumda. Bilgiye ulaşmak istiyorsanız internete girip bütün bilgilere anında ulaşabiliyorsunuz. Dünyaya artık fırsat eşitliği gelmiş durumda.”
Ciliv, bugün Diyarbakır, Rize, İstanbul ve İzmit’teki mobil internet hızının Paris’in 3.5 katı olduğunu dile getirdi. Artık Türkiye’nin hedefinin kapalı bir pazarda hedefini yakalamak olmadığını, dünya pazarlarında rekabet etmek olduğunu aktardı. “Hem daha çok ürünü yurtdışına satmalıyız, hem de daha çok katma değeri Türkiye’de kalacak şekilde satmalıyız. Ki ticaret açığımız azalsın. Bunun için teknolojiyi çok iyi kullanan şirketlere ihtiyacımız var. Yani başkaları makineli tüfekle savaşırken biz kılıç kalkanla savaşamayız. Bizimde en iyi teknolojileri iş hayatında uygulamamız lazım. Ekonomik mücadelede uygulamamız lazım.” ifadelerini kullandı.