Cilt tipinize göre güneş ürün seçin

Kısa olan tatili en iyi değerlendirmek uğruna ultraviyole (UV) ışınlarına gereğinden fazla maruz kalmak ve cilt korunmasında küçük ihmaller, uzun vadede istenmedik sorunlara yol açabiliyor. Bu sebeple cilt tipinin bilinmesi, güneş ürünlerinin bilinçli seçimi ve kullanımı büyük önem taşıyor.

Cilt Analiz Merkezi Skin Laboratuarı Dermatoloğu Betül Şengör, İHA muhabirine yaptığı açıklamada, kişinin cildinin güneş ve UV ışınlarıyla nasıl bir ilişkiyle gireceğini, cilt analizlerinin belirlediğini vurgulayarak, "Bu analizler cildinizin güneşe karşı hassasiyetini ortaya çıkarıyor, bu sonuca göre de hangi ve kaç koruma faktörlü güneş ürünü kullanacağınızı ve nasıl güneşleneceğinizi bilerek tatile çıkıyorsunuz" dedi.

EN HASSAS CİLT TİPİ ONLARDA

Cildin güneş ışınlarına karşı dayanıklılığının, genetik miras ten rengiyle ilişkili olduğunu ifade eden Dermatolog Şengör, en hassas cilt tipine sahip grubu, 'Çok açık tenlilerle kızıl saçlı mavi gözlü kişiler' olarak açıkladı. Dermatolog Şengör, "Bu gruptakiler kesinlikle güneşten uzak durmalı ve yansıyan ışınlara karşı bile, SPF 60 ve üzeri yüksek koruma faktörlü ürünlerle korunmalılar" diye konuştu.

Reklam
Reklam

Kumral ve güneşe karşı korunmamaları sakınca doğuran kişilerin de, belirli saatlerde güneşlenmeleri ve orta derecede (SPF 30-45) koruma faktörlü ürünler kullanmaları gereğine dikkat çeken Şengör, esmer tenliler ve kızarmadan bronzlaşan ciltleri olanların da güneşe karşı 15 koruma faktörlü ürünler kullanmalarını önerdi. Dermatolog Betül Şengör, ayrıca kadınların, hormonal bakımdan cilt lekelerine yatkın bulundukları (hamilelik veya doğum kontrol hapları kullanımı) dönemlerinde güneşlenme konusunda daha titiz olmaları gerektiğini de kaydetti.

Sivilce, kılcal damarlar, lekeler, güneş duyarlılığı gibi dermatolojik sorunu olanların, tatile çıkmadan önce bir uzmana görünmeleri gerektiğinin altını çizen Şengör, "Böylece tatillerini uzmanlarının önerilerine göre programlayarak sağlıklı şekilde geçirebilirler" dedi.

'ÜRÜN ETİKETİNİ OKUYUN'

Dermatolog Betül Şengör, güneşten koruyan ürünlerin, yüksek miktarda güneş ışınlarını süzen Ultraviyole A ve Ultraviyole B (UVA/UVB) filtresi içermesi gerektiğini hatırlatarak, "Serbest radikal oluşumunu engellemeli, deriye yüksek oranda emilim sağlamalı, nemlendirmeli, suya, denize, terlemeye, buharlaşmaya dayanıklı, kokusuz ve renksiz etki süresi uzun, kullanımı kolay olmalıdır" diye konuştu.

Reklam
Reklam

"Geniş Spektrum" uyarısının her zaman tam UVA ve UVB bloku anlamına gelmediğini de vurgulayan Şengör, ürün üzerindeki etikette, gerçekten tam koruma sağladığını gösteren 'UVA/UVB' ibaresinin aranmasını istedi.

Dermatolog Şengör, SPF'nin (Güneşten Koruma Faktörü) kişinin yanmadan güneşte kalabilme süresini belirlediğini ifade ederek, "Bu, bir insanın koruyucu ürün sürerek yandığı süre ile koruyucu sürmeden yandığı sürenin birbirine oranlaması ile ortaya çıkan bir güvenlik rakamıdır. Ancak, elbette bu hesap yapılırken aynı oranda yanma göz önüne alınıyor" dedi.

Şengör, mesela, 10 dakikada çıplak koruma gerçekleşiyorsa, 10 dakika x SPF 15 = 150 dakika koruma sağlayacağını bildirdi.

GÜNEŞ FİLTRELERİ

Dermatolog Betül Şengör, güneşten koruyucuların formülünde 'Fiziksel' ve 'Kimyasal' olmak üzere iki filtre bulunduğunu bildirdi. Fiziksel koruyucuların, UV radyasyonunu yansıttığını veya dağıttığını belirten Şengör, "Genellikle UVB ışınlarına karşı etkilidirler. Özellikle güneşin yoğunlaştığı yerlerde, sahillerde veya yüksek yerlerde bu tür filtreleri içeren ürünler öneriliyor. Fiziksel filtrelerin en bilinenleri çinko oksit (ZnO) ve titanyum dioksit (TiO2)" diye konuştu.

Reklam
Reklam

Kimyasal koruyucuların, güneş ürünlerinde özellikle deri kanserini tetikleyen, kırışık ve leke oluşumuna sebep olan UVA ışınlarına karşı koruma amaçlı kullanıldığını anlatan Şengör, "Bu filtrelerden en bilineni Parson 1789. Bazı güneş ürünlerinde Parson 1789'a ek olarak Mexoryl XL ve Mexoryl SX adıyla bilinen filtreler de kullanılıyor. Bu filtre kombinasyonu sayesinde güneş ürünleri UV ışınlarının tamamına karşı tam koruma sağlıyor" dedi.

Dermatolog Şengör, Amerika Gıda ve İlaç Dairesi FDA'ya göre bir ürünün suya dayanıklılık testinin, 'Ürünün güneşten koruma etkisi hem su içinde belli bir süre kalındıktan sonra hem de yüzme sonrasında kalan güneşten koruma etkisi ölçülerek' yapıldığını kaydederek, "Ciltte 80 dakika sonra kalan SPF, yüzme öncesindeki SPF'ye yakınsa, ürün suya çok dayanıklı, 40 dakika yüzdükten sonra kalan SPF, yüzme öncesindekine yakınsa suya dayanıklıdır" diye konuştu.

Anahtar Kelimeler: