Galatasaray teknik direktör krizini efsane oyuncusu Gheorghe Hagi'yi göreve getirerek çözerken, Başkan Adnan Polat ve yöneticilerin son dakikada neden Rumen çalıştırıcıya yöneldiği ortaya çıktı. Sarı-kırmızılılar, Fatih Terim'le iplerin kopmasından sonra B planı olarak belirlenen Hagi'yi oybirliğiyle takımın başına getirdi. İşte Hagi'nin tercih edilmesinin arkasındaki sebepler...
MARKA OLMASI
Galatasaray seyircisi tarafından çok seviliyor ve dünya çapında bir şöhrete sahip. Romanya'da genç futbolcu yetiştirmek için "Akademica Hagi" isimli futbol okulunu kuran Hagi'nin geçtiğimiz aylarda düzenlediği turnuvaya Real Madrid, Barcelona gibi devlerin genç takımlarının katılması bile etkinliğinin bir göstergesi. Ayrıca uluslararası alandaki yardım organizasyonlarında Hagi sürekli davet alıyor.
BAŞARIYA AÇ KALDI
Futbolculuk yılları başarılarla dolu olmasına karşın, 2001-2007 arasındaki teknik direktörlük kariyerinde aynı çizgiyi tutturamadı. Romanya Milli Takımı, Bursaspor, Galatasaray, Timişoara ve Steaua Bükreş'teki deneyiminden sonra antrenörlüğe ara veren Hagi, kendisine ait bir futbol takımının başında bulunuyordu.
ŞARTLAR DEĞİŞTİ
Gheorghe Hagi, 2004-2005 sezonunda takımın başında bulunduğunda kendisine sunulan olanaklar zayıftı. Buna karşın sarı-kırmızılılar, 76 puanla şampiyon Fenerbahçe'nin 4 puan gerisinde ligi 3. tamamladı. Türkiye Kupası'nda ise ezeli rakibine tarihi fark atıp mutlu sona ulaştı. O dönemki kadroda ikinci yarıda alınan Ribery hafızalara kazınan bir performans sergilemişti.
YILDIZLARLA UYUMLU
Karpatların Maradonası lakaplı Hagi'den sonra bir türlü aradığı 10 numarayı bulamayan Aslan'ın bu sezonki en önemli transferi Misimovic'in üzerindeki durgunluğu yapılan kan değişikliği ile atması bekleniyor. Sarı-kırmızılı yönetime göre Rijkaard'ın dilinden anlamadığı Misimovic'i, benzer lider özelliklerinden dolayı Hagi'nin kazanabileceği düşünülüyor.
DİSİPLİNİ SEVİYOR
Hagi'nin takımın başına gelmesiyle beraber Florya'da disiplinin sağlanması hedefleniyor. Eski bir subay olan Rumen hocanın, disiplin konusunda taviz vermemesi Adnan Polat ve ekibinin işini kolaylaştıracak.
GENÇLERE ÖNEM VERİYOR
Rumen teknik direktörün en önemli özelliği gençlere gözü kapalı şans vermesi. Arda Turan'ı 2005 yılında ilk kez A takıma çıkaran Hagi'nin, A2 ve diğer genç takımlardaki yetenekleri zaman içinde gün ışığına çıkarması bekleniyor.
PAZARLIK YAPMADI
Hagi'yi takımın başına getiren faktörlerin belki de en önemlisi pazarlık etmemesi ve şart sunmadan gelmeyi kabul etmesi oldu. Galatasaray sevgisi ve taraftarın gönlündeki özel yeri de, sarı-kırmızılı yönetimin 45 yaşındaki teknik adama güvenmesinde başrolü oynadı.
ESKİLER DESTEK VERDİ
Hakan Şükür:
Hagi, Galatasaray'ın çok sevdiği, değer verdiği unutamadığı bir insan. Böyle bir durumda Galatasaray'a gelmesi umarım çok faydalı olur. Şu anda futbol takımının antrenörü olarak geliyor. Kulübün yapısını iyi bilmesi, tanıması en büyük avantajı olacaktır.
Necati Ateş:
İnanılmaz hırslıdır. Böyle bir dönemde Galatasaray'ın başına daha önce benim de hocalığımı yapan Hagi'nin getirilmesi isabetli bir karar. Galatasaray'ın içinden olan bir insan ve Galatasaray ruhunu taşıyor. Çalışan, oyuncusuna hakkını veren bir yapıya sahip. Dürüst ve samimi olmasının yanı sıra disiplin konusunda da taviz vermez.
Dünya öğrendi
Galatasaray'ın, Gheorghe Hagi ile anlaşmasına dünya medyası da ilgi gösterdi. Uluslararası ajanslar, haberi abonelerine geçerken; İspanyol, Fransız ve İngiliz basını da Rumen hocanın, sarı-kırmızılı takımın başına getirilmesini okuyucularına duyurdu.
REUTERS: Galatasaray'ın yeni hocası Hagi oldu. Rijkaard'ı gönderen Galatasaray eski futbolcusu ve teknik direktörü Hagi'yi getirdi. Tugay Kerimoğlu ise Hagi'nin yardımcılığını yapacak.
AFP: Rumen futbolunun devi Gheorghe Hagi, Frank Rijkaard'ın görevinden ayrılmasının ardından Galatasaray'ın yeni teknik direktörü olarak koltuğa oturdu.
L'EQUIPE: Hagi işinin başına dönüyor. Eski Galatasaraylı futbolcu ve teknik direktör, 1.5 yıllık sözleşme imzalayacak.
DAILY MIRROR: Galatasaray, Hagi ile anlaştı. 5 yıl futbolcu olarak hizmet ettiği kulüpte 2004-05 sezonunda teknik direktörlük görevinde de bulunan Hagi, Galatasaray'dan ayrıldıktan sonra Timisoara ve Steaua Bükreş'te kısa süreli bir macera yaşamıştı.
MARCA: Rijkaard'ın yerine Hagi geldi. Türk futbolunun kulüpler düzeyindeki en büyük başarısına futbolcu olarak imza atan Hagi, 2. teknik direktörlük dönemi için geri döndü.
Daha defansif
Rijkaard geçen yılın ilk 7 haftasındaki ofansif 4-3-3 denemesinin ardından melez bir sisteme geçmiş, defansif sorunlar onu peşine düştüğü oyun mantalitesinden alıkoymuş, ama yerine de efektif alternatif koyamamıştı. Hagi'yle bu değişecektir. Galatasaray'ın daha dengeli hatta biraz defansif takıma dönüşme ihtimali fazla. Bu oyun yapısı sarı kırmızılıları büyük maçlarda daha etkili, sıradan maçlarda ise daha kısır yapacaktır. Dolayısıyla derbide Galatasaray'ın şansı artık daha fazla...
Muhtemelen 4-4-1-1, 4-3-1-2 ya da 4-3-2-1 ana temalı bir oyun tarzı izleyebiliriz. Bu tip oyunda Misimoviç'in daha iyi performans göstereceğine eminim.
Hagi'nin asıl farkı ise saha içi ve dışı disiplin anlamında ortaya çıkacak. Hagi özellikle antrenman disiplinine fazlasıyla önem veren bir teknik adam. Bunun etkisi sahaya çıkan 11'lerde ve ara transferde hemen görülür. Büyük dezavantaj ise Hagi'nin neredeyse bitmiş teknik adamlık kariyerini yeniden canlandırmak zorunluluğu. Bu iş de bir form meselesidir. Ve Hagi 3 yıldır çalışmıyor.
MEHMET DEMİRKOL
Futbolcu odaklı
Ben Houllier'ciyim, teknik adamlığın öğrenilen bir şey olduğunu düşünenlerdenim. Hagi bence Romanya ve Türkiye'deki çeşitli görevler sırasında bolca öğrenmiş, ciddi aşama kat etmiş değerli bir teknik adam. Ama Galatasaray'a geliş zamanlamasını göz önüne alınca, Florya'da bu teknik adamlık becerilerini gösterecek ortam olduğu konusunda şüpheliyim.
Hagi'nin birinci dezavantajı Polat yönetiminin altıncı hocası olması ve bu anlayışın ilk krizde yedinciyi getirmekte de sakınca görmeyecek sakat bir zihniyet oluşu... İkinci dezavantaj da Galatasaray'daki futbolcu odaklı düzeni kırmanın zorluğu... Servet, Ankaragücü maçı sonrası alenen faturayı hocaya kesebiliyor, yönetim de bu garip hadiseden sonra tavrını futbolcudan yana alıyorsa, Hagi'nin de (Mourinho gelse Mourinho'nun da) bu düzenle baş etmesi kolay iş değildir.
Futbolcu odaklı düzen Fenerbahçe'nin de büyük problemiydi, Kocaman birkaç aydır bununla baş etmeye çalışıyor. Şimdi sıra Hagi'de. Ve sezon ortası gelen Rumen'in işi hiç kolay değil.
UĞUR MELEKE