Cin çıkarma seansında ölüm için şok rapor!

'Cin çıkarma’ sırasında ölen Mesut Kılıç adlı gencin kaldırıldığı hastanenin hazırladığı raporda, “Darp sonucu oluşacak izlere rastlandı” denildi.

Ancak Adli Tıp ‘darp izi yok’ şeklinde rapor verdi. Bu rapor üzerine de ‘Cinci Hoca’ İsa Şahin serbest kaldı. Aile tepkili...

Bağcılar’da Mesut Kılıç (23) adlı gencin, cin çıkarma seansı sırasında fenalaşarak kaldırıldığı hastanenin hazırladığı adli raporda, “Vücudunda darp sonucu oluşabilecek izlere rastlandığı” şeklinde ifadelere yer verildi.

“Cinci hoca” İsa Şahin’in serbest bırakılmasına tepki gösteren ailenin avukatı Oktay Keskin, “Bana göre normal değil, tutuklanması gerekiyordu. Savcı belki de olayı iyi okuyamadı” diye konuştu.

Reklam
Reklam

Mesut Kılıç, 3 yıldır panik atak tedavisi görüyordu. İki ay sonra askere gitmeye hazırlanan Kılıç’ın ailesi tıbbi tedaviden bir sonuç alınamadığını düşünerek, genci bir yakınlarının tavsiyesi üzerine muska yazdığı ve üfürükçülük yaptığı öne sürülen İsa Şahin’e götürdü.

İsa Şahin’in 366 lira aldığı aileden, ilk olarak doktorların tedavi için verdiği ilaçları kesmesini istediği belirtildi.

Şahin’in “Bu çocuğun 7 cini var, 7’si de kadın” dediği ifade edildi. Şahin, geçtiğimiz Perşembe günü aileyi, ikinci seans için sahibi olduğu Bağcılar Köyiçi Mahallesi, Şahin Sokak’ta bulunan saz imalathanesine çağırdı. Ancak, ne olduysa bundan sonra oldu. Mesut Kılıç, fenalaştı ve kaldırıldığı Özel Gelişim Hastanesi’nde hayatını kaybetti. Olaydan sonra İsa Şahin gözaltına alındı ancak, Adli Tıp Kurumu’nun “Darp izi yok” raporu verdiği öne sürüldü ve Şahin serbest bırakıldı.

‘Darbe almış gibiydi’

Kılıç’ın fenalaştıktan sonra götürüldüğü Özel Gelişim Hastanesi’nin Acil Servisi’nde düzenlenen adli raporda, darp belirtisi olabilecek tespitlerin yer aldığı ortaya çıktı.

Reklam
Reklam

Raporda, Kılıç’ın hastaneye getirildiğinde nabzının atmadığı belirtilirken, “Sağ frontal bölgede (alın kemiği) ekimoz (deri altında bir kanamadan meydana gelen cilt morarması ve çürük), mental bölgede (boğaz) hiperemi (aşırı kan birikimi), sol omuzda ekimoz görülmüştür” ifadesi yer aldı.

Kılıç’ın hastaneye getirildiği sırada acil serviste görevli olan bir sağlık teknisyeni de “Başına darbe almış gibiydi. Sol omuzunda morartı vardı. Çene altında da bant şeklinde ciddi bir kızarıklık gördüm” diye konuştu.

Ölen çocuğun babası: ‘Hocayla boğuşmuşlar’

Baba Nusret Kılıç, o gün yaşananları Milliyet’e şöyle anlattı:

“Olay günü İsa Şahin’in evine geldik. Biraz sıra bekledik. Yardımcısı, ‘Hoca bugünlerde çok yoruluyor’ dedi. ‘Dün bir bayan gelmiş de onu kurtarmak için kendisini çok hırpalamış’ diye anlatıyordu.

Hoca, Mesut’u karşısına oturttu ve bizi dışarı çıkardı. O arada hoca ne yaptıysa, çocukla boğuşmuşlar. Hocanın elinde büyük gümüş bir yüzük vardı. Alnına yüzükle vurmuş. O sırada yardımcısı koşup hocaya yardım etmiş. Çocuğu yıkmışlar yere. 10-15 dakika sonra eve yaklaşırken, Mesut’un sesini duydum, ‘Baba beni kurtar’ diye. İçeri koştuğumda hoca Mesut’un sırtında oturmuştu. Yardımcısı da ayaklarına sarılmıştı.

Reklam
Reklam

Hoca ona diyordu ki, ‘Benim okuduklarımı tekrarla. Bitirene kadar seni bırakmayacağım’. Mesut da ona ‘Allah belanı versin. Nefesim kesiliyor’ dedi. Hoca bunu duyunca yine yüzüklü eliyle vurdu ve ‘Sen ne diyorsam onu oku. Okuyana kadar bırakmayacağım’ dedi.

Mesut bana da ‘Sen ne biçim babasın, bu hoca falan değil. Beni kurtar. Öldürecek beni” diye bağırıyordu. Bu sırada annesi bana, ‘Gel dışarı çıkıp bekleyelim, hoca Kuran okuyacak. Ne yapacak çocuğa’ deyince çıktık. Bir süre sonra sesler kesilince içeri girdim. Baktım Mesut yüzükoyun yerde yatıyor. Hocaya ne olduğunu sordum. ‘Tamam, Mesut’u kurtardık. Biraz sonra uyanır, eski haline döner’ dedi. Birden yüzünü çevirdim baktım ki yüzü kan içinde, nabzı atmıyor. ‘Hoca sen ne yaptın çocuk ölmüş’ dedim. Sonra hastaneye götürdük.”

‘Saldırınca üzerine çullandık’

İsa Şahin, emniyetteki ifadesinde, şunları söyledi: “Ben cinci hoca değilim ama bazı insanlara bazı dualar okurum. Ben ve yardımcım ona dua okumaya başladık. Bir süre sonra bize saldırmaya başladı. Onu etkisiz hale getirmek için üzerine çullandık. Çocuk dışarıya ‘Kurtarın beni’ diye seslenmesine rağmen anne baba gelmedi. Mesut’un evden çıkarken koltuk altına girerek yürümesine yardımcı olduk. Biz ailesine sağ olarak teslim ettik.”

Reklam
Reklam