Çin dünyanın en büyük teleskopunu yaparak neyi amaçlıyor?

Çin 5 yıldır üzerinde çalıştığı Pingtung County Bölgesi'nde dünyanın en büyük radyo teleskobu unvanına sahip teleskobun yapımını tamamlandı.

Selim Gerçeker / Mynet Haber

Çin, Guizhou Eyaleti'nin Güneybatısı'nda bulunan Tayvan Adası'ndaki PingTung County Bölgesi'nde 500 metrelik Diyafram Küresel Teleskobun yapım aşaması 180 milyon dolara mal oldu. Gökyüzünü mevcut cihazlardan 10 kata kadar daha hızlı görme performansını gösterecek FAST adı verilen gözlem aracı 5.600 ton çelikten oval kirişlere sahipken, 4.450 adet panel kullanıldı.

Peki dünyanın en büyük teleskobu ne amaçla yapıldı?

13 milyar 700 milyon ışık yılı uzaklıktaki sinyalleri alabilecek şekilde tasarlanan teleskobun, dünya dışındaki yaşamı araştırmak amacıyla Eylül'de hizmete girmesi planlanıyor. Ancak yetkililer ilk etapta teleskoptan verim beklemelerinin yanlış olacağını, 2019'a kadar teleskobun deneme sürümünde çalışacağını belirtiyor. The Next Web'in haberine göre aminoasitleri araştıracak. Evet, mikroskoplarla baktığımız aminoasitleri...

Reklam
Reklam

Projenin başındaki isim Nan Redong FAST'ı bu şekilde tanımlıyor;

"Radyo teleskop, evrenden gelen beyaz gürültü içindeki anlamlı radyo mesajlarını dinleyen hassas bir kulağa benzetilebilir. Bu, bir fırtına sırasında ateş böceğinin çıkardığı sesi ayırt etmek gibi. İyi olan bir şey ise daha tuhaf astronomik fenomenleri keşfedebileceğiniz örnekleri gözlemleme imkanına sahip olacağız.''

Eylül ayında kullanıma açılması planlanan teleskop, FAST'tan önce en büyük gözlemevi olan Porto Riko Aerocibo Gözlemevi'nden 3 kata kadar daha fazla uzayın derinliklerini araştırabilecek. Ayrıca çevre uzunluğu 1,6 km olan 500 metre çapındaki teleskop yaklaşık 30 futbol stadyumu büyüklüğünde.

Reklam
Reklam

Çin'in bilim ve teknoloji anlamında son yıllarda adından bahsettirdiği ilk gelişme bu değil

Yine geçtiğimiz aylarda bu kez tıp alanında bir ilke imza atılan Çin'de gerçekleştirilen kornea transplantasyonunda 14 yaşında görme engelli bir hasta görme yetisini yeniden kazandı. Arz -talep dengesizliğinden dolayı organ bulmada zorluk çekilen ülkede ilk kez domuz korneası insan gözüne yerleştirildi ve olumlu sonuçlar alındı. Zhongshan Üniversitesi bu olayın ardından insan gözünün domuz korneasıyla uyum sağladığını belirterek ülkedeki birçok hastayı bu şekilde tedavi edebilecekelrini açıkladı.

2015'de ise Çin, Pekin'in kuzey doğusunda bulunan Qinhuangdao kentinde CERN benzeri bir tesis inşa ediyor. Büyük Hadron Çarpıştırıcısı'nı kendi başına yapmayı planlayan Çin, İsviçre'de bulunan 27 km uzunluğundaki çarpıştırıcının 7 kat büyüğünü yapmak için çalışmalara başladı.Bu da yaklaşık 8 tane bol tünelinin uzunluğu demek oluyor. Yetkililerece çarpıştırıcının kesin bitiş tarihi 2020 olarak belirlendi.

Geçtiğimiz yıllardaysa Çin bu kez elektrikli itiş gücüyle çalışan dünyanın en büyük su altı araştırma gemisini denemişti. Su kalitesinden, atmosferik keşiflere, derin sulardaki keşiflerden uzaktan algılama bilgi sistemine sahip gemi diğer gemilere göre daha iyi araştırma ve daha derinlere inebilme gibi birçok gelişmiş özelliğe sahip.

Reklam
Reklam

Mobil teknolojilerde de büyük yol alan Çin'in son yıllarda teknoloji hakkında yapmış olduğu gelişmeler ve yatırımlara uzay araştırmalarını da ekleyebiliriz. 1970'lerde uzay araştırmalarına merak salan Çin, 1993'de Çin Ulusal Uzay İdaresi (China National Space Administration) CNSA'yı kurarak uzay konusunda da dünyanın diğer gelişmiş ülkelerine kafa tutmayı hedefledi.aradan geçen 11 yılın ardından yani 2012'de 8 astronotunu uzaya göndererek bu yarışta ben de varım sinyalini açıkça vermiş oldu. Uzay çalışmalarında ne kadar ciddi oldukları da FAST radyo teleskobundan da anlayabiliriz.

Çin, İkinci Dünya Savaşı'nın ardından yakın tarihte büyük ve kanlı bir kültür devrimi geçirdi. Yoğun nüfusuyla ilgili, geliş eşitsizliği ve nüfusun tamamına sosyal hizmet yetiştirme gibi sorunlar yaşayan Çin neden bilime ve teknolojiye bu kadar yatırım yapıyor?

Çin'in eğitim politikaları ezberciliği nedeniyle yaratıcı ve inovatif bireyler yetiştirme konusundaki yetersizliğiyle eleştiriliyor. Çinli öğrenciler Uluslararası Öğrenci Programı Değerlendirmesi (PISA)'nde sürekli 1 numaraya oynuyor. Bazı akademisyenler Çin'deki test odaklı eğitim sisteminden dolayı bu tür değerlendirmelerde elde edilen başarıların pek bir şey ifade etmediğini söylüyor. Harvard, Oxford, Yale gibi dünyanın en iyi üniversitelerindeki Çinli öğrencilerin hazırladıkları projelerle, dünyanın farklı yerlerinden gelen birçok diğer öğrenciye göre Nobel Ödüllük fikirler üretmesi gözüne şüpheyle bakılıyor.

Reklam
Reklam

Ayrıca Çin devleti eğitime en az pay ayıran ülkeler arasında da yer alıyor. Bununla birlikte Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı'nın 2013 verilerine göre Ar-Ge yatırımları en fazla ülkeler arasında Çin'i ilk sıralarda görüyoruz.

Kapalı bir toplum olarak bilinen Çin'in bilime ve teknolojiye yaptığı yatırımlar bilginin üretimi ve kontrolü açısından ülkeye birçok avantaj sağlayabilir. Eğitime ve akademik bilgiye yapılan yatırımı arttırmadan, bilim ve teknoloji gibi yaratıcı düşünce ve inovasyonun önemli olduğu alanlarda yeterli donanıma sahip bireyler yetiştirememekle eleştirilen Çin'in bu alanlardaki kazanımları ne olacak, zamanla göreceğiz.