Ekonomisinin yavaşladığından endişelenen Çin, talep ve yatırımları arttırmak için bir dizi tedbir alacağını açıkladı.
Hükümet Çarşamba günü yaptığı açıklamada, enerji, demiryolu ve telekomünikasyon gibi sektörlerde özel şirketlerin yatırım yapmasını teşvik edeceğini belirtti.
Hükümetin bu kararı, normalde ekonominin büyümenin motorlarından biri olan ihracat sektörünün, azalan küresel talep nedeniyle zarar görmesini takip ediyor.
Ekonomi kurmayları ayrıca, yurt içi tüketimi ihracattaki düşüşü telafi edecek düzeyde arttırmada zorlanıyor.
Başbakan Wen Jiabao başkanlığında toplanan hükümet, yaptığı açıklamada ekonomi üzerindeki baskının arttığını söyledi.
Açıklamasında hükümet "Sabit ve nispeten hızlı ekonomik büyümenin gerçekleşebileceği bir hava yaratılabilmesi için arz arttırıcı önlem ve politikalar konusunda harekete geçmeliyiz" dedi.
Çin'in büyüme hızı son zamanlarda düşüyor.
Ekonominin yılın ilk çeyreğinde kaydettiği % 8,1 oranlık büyüme, neredeyse son üç yılın en düşük büyüme hızı.
Hükümetin 2012 yılı için hedeflediği % 7,5'lik büyüme, 2004'den bu yana en düşük oran.
Dahası, Çin ekonomisinin yakın zamanda tahminlerden daha da yavaşlaması endişeleri bulunmakta.
Yunanistan halkının kemer sıkma politikalarına karşı çıkan politikacılara oy vermesiyle yeniden ortaya çıkan Euro bölgesi borç krizi, bu endişelere son günlerde ivme katmakta.
Borç krizinin derinleşmesinin bu bölgede tüketimi azaltması ve dolayısıyla Çin'in ihracatına zarar vermesi endişeleri de bulunmakta.
Credit Agricole CIB'den Dariusz Kowalczyk "Kendi büyümesinde yavaşlamadan ve Avrupa'daki krizin getirdiği risklerden gayet endişeli olan Çin, tedbir amaçlı bile olsa ekonomisini canlandırmak için daha fazlasını yapacaktır" dedi.
Ekonomisinin yavaşlayacağı endişelerinin tetiklemesiyle Çin, ekonomi politikalarını, büyümeyi arttıracak yönde gevşetiyor.
Çin merkez bankası, bankaların rezervlerinde tutmaları gereken para miktarı olan zorunlu ihtiyat oranını son altı ay içinde üç kez kesti.
Kesintilerle bankalara borç verebilmeleri için daha fazla kaynak sağlanıyor.
Verilen kredilerin de tüketimi ve dolayısıyla iç talebi canlandırması hedefleniyor.
Kowalczyk, hükümetin son bildirisinin, bankaları kredi musluklarını açmaya zorlayarak, ekonomi politikalarında gevşemeye gidileceğinin göstergesi olduğunu söyledi.
Kendisi ayrıca merkez bankasının gelecek aylarda ihtiyat oranını daha da azaltabileceğini; faiz oranlarını da düşürebileceğini ekliyor.