Çınar’la Gülşen, Bir Kez Daha Karşı Karşıya Geldi

Kastamonu Damızlık Koyun Keçi Yetiştiricileri Birliği Olağan Genel Kurulunda bir kez da MHP Milletvekili ile AK Parti Milletvekili karşı karşıya geldi. MHP Kastamonu Milletvekili Emin Çınar’ın eleştirilerine AK Parti Kastamonu Milletvekili Mustafa Gökhan Gülşen cevap verdi. Çınar, köylü vatandaşa artık kız bile vermediklerini iddia ederken Gülşen ise, artık köydeki ağalara bile kız verilmediğini söyledi.

Kastamonu Damızlık Koyun Keçi Yetiştiricileri Birliği Olağan Genel Kurulu Kastamonu Ticaret ve Sanayi Odasında yapıldı. Genel Kurul, Saygı duruşunda bulunulmasının ardından okunan İstiklal Marşıyla başladı.

Daha sonra ilk olarak kürsüye MHP Kastamonu Milletvekili Emin Çınar geldi. Çınar, Kastamonu’nun yüzde 74’lük bölümünün dağlık ve ormanlık bir alandan oluştuğunu hatırlatarak, “Bölgemizin kalkınması yarınlarımız için gerek büyükbaş gerekse küçükbaş dediğimiz hayvancılığın önemi bir kademe daha öne çıkmaktadır” dedi.

TARIM SEKTÖRÜ CAN ÇEKİŞİYOR

Tarım sektörüne neresinden bakarsanız bakın son 11 yılda ciddi manada can çekiştiğini ileri süren Çınar, “Belki ben yanlış görüyor olabilirim, tarım sektörü ciddi manada can çekişmenin içersindedir. Devletin yardımlaşma veya dayanışma fonlarına ayrılan miktarla tarıma ayırdığı miktar eşdeğerdir. Kastamonu bölgesine bakıldığında çiftçinin en büyük destekçisi olan tohum, mazot, gübre gibi bu noktalarda desteğini temin etmede piyasada tüccarın elinde ezilmesini engelleyen bu noktada hizmet veren tarım satış kooperatifi 2002’de 50 civarında iken bugün maalesef 19’dur” diye konuştu.

KASTAMONU’DA HAYVANCILIK ACİLEN DESTEKLENMELİDİR

Kastamonu’da hayvancılığın acilen desteklenmesi gerektiğini ifade eden Çınar, şöyle konuştu: “Şuanda izlenen tarım politikaları özellikle ithal et değiştirilmeli, hayvancılığa ciddi manada destek verilmelidir. Spekülatör tüccar dediğimiz sektörün eline çiftçilerimiz itilmemelidir. Çiftçilerimiz eskiden kullandığı kredileri şuanda banka kapılarında bekleyerek yeni çekeceği kredilerle kapatmayı hedefliyor. Çektiği krediyle aldığı hayvanı aynı şekilde şuanda hayvanını satıp borcunu ödemeye çalışan çiftçilerimiz var. Buna rağmen elinde hala borcu bulunan vatandaşımız var. Yalansa yalan diyin. Bu sizin yaşantınız sonuç itibariyle. Onun için bu politikalar gözden geçirilmelidir. Önce çiftçi üretecek, sonra isteyecek daha sonra büyütecek ve ülke ekonomisine katkı sağlayacak”

SAMANA MÜDAHALEDE GEÇ KALDIK

AK Parti Kastamonu Milletvekili Mustafa Gökhan Gülşen, buğday fiyatlarının dünyaya entegre olduğu bir dönemdi bu fiyatların hükümetin belirleme gibi bir şansının bulunmadığını belirterek, “Dünyanın her yerinden her ürünün artık bir fiyatı var. Dolayısıyla mazot fiyatlarında bir takım desteklemeler yapmamıza rağmen burada sorunumuz var. Yine bu sene özellikle hayvancılıkla ilgili saman konusunda kuraklıktan doğan problemlerden dolayı tüm çiftçilerimiz sıkıntısı var. Buna müdahale edilmesine rağmen buna bende katılıyorum biraz geç kaldık. Samana daha önce müdahale edebilmeliydik, daha önceden çiftçilerimiz rahatlatabilmeliydik” dedi.

KÜÇÜKBAŞ HAYVANCILIKTA ÇOK GERİYİZ

Türkiye’de hem desteklemelerin arttığını hem de organize olunduğunu belirten Gülşen, artık çiftçilerin profesyonelleştiğini ifade ederek, “Kastamonu’da çok ciddi küçükbaş hayvan tüketimimize rağmen aynı oranda küçükbaş üretimimiz yok. Hayvancılık bölgesinde olmamıza rağmen küçükbaş hayvancılıkta ne yazık ki çok gerideyiz. Coğrafya olarak küçükbaş hayvancılık yetiştirme konusunda ileri olmamıza rağmen yetiştiricilikte çok geriyiz. Bunu daha ilerilere götürmemiz gerekiyor. Kastamonu her bakımdan küçükbaş hayvancılık için müsait. İşletmelerin profesyonel olması gerekiyor” diye konuştu.

KARADENİZ BÖLGESİ DESTEKLENMELİDİR

Gülşen, 3-5 hayvanla bu işin yürümeyeceğini belirterek, şöyle konuştu: “50x50 işletmeler gerçekten doğru değil” dedi. Karadeniz bölgesindeki hayvancılığın farklı alanlarda desteklenmesi gerektiğini anlatan Gülşen, şöyle devam etti: “Bununla ilgili girişimleri başlattık ama bu uzun bir süreç. Benim verdiğim örnekleri masaya yatırmamız gerekiyor. Bu teşviklerin verildiği bölgelerde üreticiler 3 defa ürün alabiliyor. Biz desteklere karşı değiliz ama destek konusunda teraziyi doğru kurmamız gerekiyor. Onlar 3 ürün alırken biz 1 ürün alıyoruz. Bu bizim için dezavantaj. İkinci dezavantajımız aynı oranda verimde alamıyoruz. Buğdayda 1/12 verim oranı, pancarda dönümüne 5 ton gibi yani topraklarımız, coğrafyamız çok verimli değil bizim. Diğer bölgelerde verim avantajı var. Bunları üst üste koyduğumuz zaman asıl desteklenmesi gereken bölge Karadeniz Bölgesidir”

Ardından Genel Kurula geçildi. Gündem maddeleri okunarak oy birliğiyle kabul edildi.