Cinayeti DNA testi çözecek

Siirt'te şiddet gördüğü iddiasıyla eşine açtığı boşanma davası sürerken, 2010'da Tillo Kalesi'ndeki uçurumun dibinde cesedi...

Siirt'te şiddet gördüğü iddiasıyla eşine açtığı boşanma davası sürerken, 2010'da Tillo Kalesi'ndeki uçurumun dibinde cesedi bulunan, kazayla düşüp öldüğü ileri sürülen Esin Güneş ile ilgili Siirt Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davaya dün de devam edildi. Esin öğretmenin ailesinin avukatlarının sanıklar için tutuklama ve adli kontrol talepleri reddedilirken, mahkeme daha önce Esin öğretmen'in tırnakları arasında bulunan dokunun DNA testi için yeniden Jandarma Kriminal Laboratuvarına yazı yazılmasına karar verdi.

Reklam
Reklam

Siirt Ağır Ceza Mahkemesi’nde bugün görülen davada, tutuksuz yargılanan sanıklar Esin öğretmenin eşi Güven Güneş ile Beşir Üzüm, avukatları, Esin Güneş’in ailesinin avukatları, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığının avukatı ve CHP İstanbul Milletvekili Melda Onur ile Türkiye Kadın Cinayetleri Platformu üyesi bir grup kadın hazır bulundu.

Duruşmada söz alan Esin öğretmenin ailesinin avukatı Selçuk Kozağaçlı, Adli Tıp uzmanları Derneği ve Kocaeli Üniversitesinden bilimsel mütaala talep ettiklerini, ancak henüz mütaalanın ellerine ulaşamadığını belirtti.

Avukat Kozağaçlı, "Yine profesör seviyesinde fizikçi bilirkişilerden mütaala talebimiz oldu. Bu talebimiz zaman sıkıntısından henüz elimize ulaşmadı. Mahkemenize raporlarımızı sunmak üzere süre verilsin. Ayrıca önceki celdese beyan ettiğimiz üzere uzmanlık raporunda C ile kodlanan kişinin tırnak örneklerinin erkek bir şahsa ait olduğu, bu erkek şahsın ise sanıklar dışında bir kişi olduğu yönünde mataalaya yer verilmiştir. Aynı raporda maktulün kanı olarak gönderilen 10 cc kadar kanın uygun olarak alınmadığı için kullanılamadığı yönünde bir mütaalada bulunulmuştur. Bizce bu konuda bir karışıklık vardır, bu karışıklığın giderilmesini talep ediyoruz" dedi. Avukatlar, tutuksuz sanıklar için tutuklama talebinde de bulundu.

Reklam
Reklam

SAVCI, SANIKLAR İÇİN YURTDIŞINA ÇIKIŞ YASAĞI İSTEDİ

Duruşmada Cumhuriyet savcısı sanıklara Esin Güneş’in ilk düştüğü yere inip inmediklerini sorarken, her iki sanık inmediklerini söyledi. Savcı, Jandarma Kiriminal laboratuvarı uzmanlık uzmanlık raporunun sonuç bölümünün 3 numaralı bendinde, "C kodlu şahıstan alınan tırnak numunelerinde A ve B kodlu şahıslardan farklı bir erkek bireye ait DNA profili elde edilmiştir" ibaresinin açıklanması ve karışıklığın giderilmesi amacıyla aynı kuruma müzekkere yazılmasını talep etti. Savcı ayrıca, sanıklar hakkında yurt dışına çıkış yasağına ilişkin adli kontrol kararı verilmesini talep etti.

Mahkeme, toplanmayan her hangi bir delilin olmadığını, sanıkların delilleri karartamayacağı bu nedenle tutuklama taleplerini reddederken, sanıklardan Beşir Üzüm’ün duruşmalardan vareste tutulmasına karar verdi. Mahkeme ayrıca, Jandarma Kriminal Laboratuvarına müzekkere yazılarak daha önceki uzmanlık raporunda C kodlu şahıstan elde edildiği söylenen DNA profilinin tırnaktan mı, yoksa tırnak arasından mı, tespit edilen dokudan mı elde edildiği hususunun sorulmasına karar vererek duruşmayı erteledi.

Reklam
Reklam

ANNE IŞIK, "KURAN’A EL BASIP KAZA DİYE YEMİN ETSİNLER DAVADAN VAZGEÇERİM"

Duruşma öncesi adliye girişinde Esin Güneş’in annesi Fahriye Işık, yanında CHP Milletvekili Melda Onur bulunduğu halde adliyeden çıkan Bağımsız Siirt Belediye Başkanı Selim Sadak ile Kürtçe konuştu. Anne Işık, Sadak’a, davada sanık olarak yargılanan Güneş ailesi ile ortak olduğunu; ölen kızının da Sadak’ın da kızı gibi olduğunu belirterek kendilerine yardımcı olmasını istedi. Bunun üzerine Sadak, "Ben Güneş ailesi ile ortak değilim. Onlar da bana gelip, olayın kaza olduğunu söylüyorlar. Mahkeme sürüyor, yargılamanın sonunu bekleyelim. Şimdiden peşin hüküm vermeyelim. Senin kızın benim kızımdır. Gerçeğin ortaya çıkmasını ben de istiyorum" diye karşılık verdi. Anne Fahriye Işık da, "Gelsinler Kuran’a el basıp yemin etsinler, ’kaza’ diye, ben de davadan vazgeçeceğim" dedi.

Duruşmayı takip eden CHP İstanbul Milletvekili Melda Onur da, adliye önünde yaptığı açıklamada, yargının her iki ailenin de vicdanını rahatlatacak bir karar alması gerektiğini belirterek, "Karar duruşması diye bekleniyor, bilemiyorum ne çıkar? Ama yargının geldiği şu noktada eğer bütün deliller doğru incelenmiyorsa, bilirkişi raporlarına dikkat edilmiyorsa, alınan kararlar da toplumun vicdanı rahat olmuyor" dedi.

Reklam
Reklam

Başbakan Erdoğan’ın, "Resmi nikah ve 3 çocuk yapın" sözüne atıfta bulunan CHP’li Onur, "Kanaat önderlerine ve siyasetçilere ve özellikle hükümet üyelerine buradan bir çağrıda bulunmak istiyorum; Gittikleri yerde resmi nikah kıyılmasını isteyerek çocuk yapılmasını öneriyorlar. Ama hiç bir zaman, ’aman eşlerinize şiddet uygulamayın’ diye bir tembihte bulunmuyorlar" diye konuştu.

DHA

Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz

Anahtar Kelimeler: