Cinayete kurban giden Milli Piyango İdaresi Genel Müdürü İhya Balak ile katil zanlısı Müfettiş Ahmet Öztürk arasında, Öztürk'ün Milli Piyango Vakfı'na fazla ve haksız para aktarıldığı iddiasıyla hazırladığı rapor ve bazı bürokratları görevden aldırma girişimi nedeniyle uzun süredir bir husumet yaşandığı öğrenildi. Cinayetin arkasında 30 trilyonluk haksız kazanç iddiası ve bununla ilgili hazırlanan raporun yattığı öne sürüldü.
Katil zanlısı Cinayet Büro Amirliği'nde
CİNAYET 7.65 MM KALİBRELİ BARETTA İLE İŞLENDİ
Öte yandan, Ahmet Öztürk'ün cinayeti 7.65 mm kalibreli Baretta marka tabanca ile işlediği, cinayet anında üzerinde fazladan iki adet dolu şarjör bulunduğu öğrenildi.
Emniyet yetkililerinden alınan bilgiye göre, Öztürk, cinayeti işlemeden önce yanına çok sayıda mermi aldı. 7.65'lik Baretta marka taşıma ruhsatlı silahın içinde bulunan şarjörün yanı sıra Öztük, fazladan iki dolu şarjör ile Genel Müdürlük binasına girdi. Öztürk, Makam odasında Balak'a yakın mesafeden iki el ateş etti. Balak, başına ve boynuna isabet eden kurşunlar nedeniyle olay yerinde hayatını kaybetti.
Katil zanlısı Cinayet Büro Amirliği'nde
Alınan bilgiye göre, geçmiş 20 yıllık dönemi kapsayan bir soruşturma yürüten Müfettiş Öztürk, bu dönemde milli piyango hasılatından Vakf'a fazla ve haksız para aktarıldığı iddiasıyla, bir rapor hazırladı ve ilgili birim amirlerinin görevden alınmasına çalıştı. Bu talebinde ısrarlı olan Öztürk'ün buna karşı direnç gösteren Genel Müdür Balak'a yönelik husumetinin giderek büyüdüğü iddia ediliyor.
Ahmet Öztürk'ün fazla para aktarma iddiasını Başbakanlık Teftiş Kurulu'na taşıdığı, Kurul'un iddiayı incelemeye aldığı da öğrenildi.
Türkiye Milli Piyango İdaresi Genel Müdürü İhya Balak'ın makamında öldürülmesi olayıyla sarsılırken, zanlı olarak adı geçen Başmüfettiş Ahmet Öztürk'ün iki yıl önce Milli Piyango İdaresi Mensupları Vakfı'nın devlete ödemesi gereken parayı geciktirerek 20 yılda 30 trilyon lira haksız kazanç elde ettiği iddiasını gündeme getirdiği ortaya çıktı. İddiaları yersiz bulunan Ahmet Öztürk, bir dizi hukuksal inceleme sonucu görevinden uzaklaştırılmıştı. Maliye Bakanı Kemal Unakıtan, Ahmet Öztürk ve iddialarıyla ilgili verilen bir soru önergesini yanıtlarken Öztürk'ün "eylemleri ile mensubu olduğu kariyer, mesleğe duyulan güven ve saygınlığı sarstığı gerekçesiyle" kademe ilerlemesinin durdurulması cezası verildiğini, Milli Piyango İdaresi Yönetim Kurulu kararı üzerine APK uzmanlığı kadrosuna atandığını bildirmişti.
İki yıl önce basına yansıyan iddialara göre, Milli Piyango İdaresi Mensupları Vakfı'nın kuruma bilet satışlarından ödemesi gereken paraları faize yatırarak, 30 trilyon lira dolayında haksız kazanç elde etmesine ilişkin rapor hazırlandı. Raporu zanlı MP Başmüfettişi Ahmet Öztürk hazırladı. Raporda Milli Piyango personelinin kurduğu ve piyango biletlerinin baş bayisi olan Milli Piyango İdaresi Mensupları Vakfı'nın (Mil-Vak), kurumun hesaplarında bulunması gereken paraları kullanarak yaklaşık 30 trilyon liralık haksız kazanç elde ettiği öne sürüldü.
Rapordaki iddialara göre, vakıf, sattığı bilet paralarını ödediği ikramiye tutarını düştükten sonra her ay sonunda kuruma ödemesi gerekirken 3 aya varan gecikmelerle parayı faizde nemalandırdı. Paraların Milli Piyango'ya gecikmeli olarak ödendiği, faizin ise vakıf tarafından alıkonulup bazı kişilere yılbaşı ve bayramlarda hediyeler, faizsiz ihtiyaç ve konut kredisi, emekli olanlara da yüksek emekli ikramiyesi verilmesi şeklinde dağıtıldığı öne sürüldü.
Katil zanlısı Cinayet Büro Amirliği'nde
RAPORDA ŞU İDDİALAR YER ALMIŞTI:
"11 yıl boyunca kurumun hesabından yüzlerce milyar lira avans olarak dağıtıldı. Bu avansların büyük bölümü geri alınamadı. Avans sisteminin Türkiye'de piyango denince akla gelen İstanbul Bahçekapı Şubesi'nde en yüksek meblağda işletildi ve 600 milyar lira avans verilen iki personelden sadece yaklaşık 150 milyar lira geri alındı.
-Vakfın bilet satış bürolarında çalışan personelin maaşlarını ödemesi gerekiyordu, ancak bu paralar da devlete ödettirildi.
-Paralar Mil-Vak tarafından zimmete geçirildi ve irtikaplara rastlandı.
-Mil-Vak yönetiminde bulunan personel aynı zamanda Milli Piyango'da daire başkanı, şube başkanı gibi görevlerde bulunup ek kazanç alıyor.
-Yaşananlardan en üst düzeydeki yöneticilerin de haberi ve gayri resmi onayları bulunmaktadır."
Ahmet Öztürk, kesin bilgiye dayanmamakla birlikte avansların ve ay sonlarında ödenmeyen bilet bedellerinin bir kısmının, vakfın yönetiminde bulunan MP personeliyle şube müdürlerinin, vakfın büro personeli adına açtırılan hesaplarda, yüksek oranlardaki faizlerden yararlandırılarak kişisel hesaplara aktarıldığı şüphesi bulunduğunu da iddia etmişti.
Kanlı saldırının perde arkasından bir başka ayrıntı da basına şöyle yansımıştı: Ahmet Öztürk rapor çalışmasını başlattığı sırada genel müdürlük tarafından incelemeyi derhal bırakmasının istendiğini öne sürdü. Ahmet Öztürk, Milli Piyango Teftiş Kurulu Başkanı Kadir Akmeşe'ye "Gizli ve ivedi" damgalı bir resmi yazı da gönderdi ve zanlı olduğunu belirterek görevini bırakmasını istedi. Akmeşe'nin görevini bırakmaması üzerine Ahmet Öztürk Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'na başvurdu. "Görevden alma" yazısı hakkında takipsizlik kararı verilen Ahmet Öztürk bu kez de Sincan Ağır Ceza Mahkemesi'ne itiraz başvurusunda bulunmuştu. Ancak oradan da itirazın reddi kararı çıktı.
Katil zanlısı Cinayet Büro Amirliği'nde
-TBMM GÜNDEMİNE GELMİŞTİ
CHP Şanlı Urfa Milletvekili Turan Tüysüz de konuyu soru önergesi olarak TBMM'ye taşımıştı. Maliye Bakanı Kemal Unakıtan'ın soru önergesine yazılı olarak cevap verdiği açıklamada şu ifadeler yer alıyordu:
"Talimatları dikkate almayan müfettiş tek başına soruşturma yapmaya yetkili olduğunda ısrar ederek, Teftiş Kurulu Başkanı'nı görevden uzaklaştırmaya teşebbüs etmiştir. Konunun yeniden incelenmesi, gerekirse soruşturulması talimatı verilmişir"
Unakıtan, Öztürk'ün bu işlemler sırasında 3628 sayılı Mal Bildiriminde Bulunulması, Rüşvet ve Yolsuzluklarla Mücadele Kanunu kapsamına giren suçlar tespit ettiği iddasıyla resmen soruşturma başlattığını söylediğini ifade etmiş, "MİP Genel Müdürlüğü'nce adı geçen müfettişe bu iddiaların ciddi suçlamalar içerdiği, önemli sonuçlar doğuracağı, bu nedenle incelemenin ekip halinde yapılarak somut delillere dayandırılması talimatı verilmiştir" demişti.
Katil zanlısı Cinayet Büro Amirliği'nde
ÖZTÜRK'ÜN İDDİALARI YERSİZ BULUNDU
Öztürk'ün tüm ikazlara rağmen Teftiş Kurulu Başkanı hakkında 'makam ve gasp suçu' işlendiği iddiasıyla adli makamlara suç duyurusunda bulunduğunu belirten Unakıtan, bu konuda Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'nca 'işleme konulmama', Sincan Ağır Ceza Mahkemesi ve Ankara Bölge İdare Mahkemesi'nce itirazın reddine karar verildiğini, böylelikle Teftiş Kurulu Başkanı'nın bir müfetiş tarafından görevden uzaklaştırılması işleminin kanunsuzluğunun da adli mercilerin kararıyla ortaya konduğunu ifade etmişti.
Öztürk'e, bu eylemleri ile mensubu olduğu kariyer, mesleğe duyulan güven ve saygınlığı sarstığı gerekçesiyle kademe ilerlemesinin durdurulması cezası verildi.
Öztürk'ün daha sonra, soruşturma raporunda yer alan müfettişlik görevinden alınma önerisinin uygun bulunmasıyla, MPİ Yönetim Kurulu kararı üzerine APK uzmanlığı kadrosuna ataması yapıldı.
Katil zanlısı Cinayet Büro Amirliği'nde
ANKA