"Cinayetlerin arkasında dış güçler var"

ANKARA (İHA) - İstihbarat Dairesi eski Başkanı Bülent Orakoğlu, Türkiye'de son dönemde yaşanan cinayetlerin ardında dış güçler ve gizli servislerin olduğunu belirterek, "Bence bu cinayetler MGK siyaset belgesine karşı yapılan karşı harekattır" dedi.

İstihbarat Dairesi eski Başkanı Bülent Orakoğlu, Malatya'da yaşanan olayların perde arkasıyla ilgili İHA muhabirine açıklamalarda bulundu. Söz konusu cinayetlerin dış güçlerin parmağı ve onların Türkiye'deki taşeronları vasıtasıyla yapıldığını belirten Orakoğlu, son dönemde Türkiye'de gerçekleşen şiddet olaylarının provokasyon olduğunu söyledi.

Reklam
Reklam

Malatya'da yaşanan olayın, Rahip Santaro, Hrant Dink ve Danıştay cinayetlerinin provokasyonları zincirinin bir halkası olduğunu belirterek, buradaki en büyük hedefin Türkiye'nin huzur ve dış politikasını bozmak olduğunu ifade etti. "Yüzyıllardır huzur ve barış içinde yaşamış farklı dinler kaşınıyor" diyen Orakoğlu, bu tür kaşımaların da sadece güvenlik güçleri ile engellenmesinin zor olduğunu vurguladı.

Bu tür cinayetlerde uygulanan provokasyonu toplumu katmanlara bölmek amacı taşıdığını dile getirenrakoğlu, "En uç hedef toplumda düşman kardeşler, alevi-Sünni, Müslüman-Hıristiyan , laik-anti laik gibi kamplaşmalar yaratılarak ülkeyi bölmek isteyen birtakım güçler var" diye konuştu. Türkiye'nin konumu itibariyle uzun yıllardır birçok ülkenin psikolojik harekat kapsamı içerisinde olduğunu anlatan Orakoğlu, bu harekatların Türk toplumunu direk hedef aldığını söyledi. Psikolojik harekatların kısa, orta ve uzun vadeli olduğuna dikkat çeken Orakoğlu şunları kaydetti:

"Türkiye'de uzun vadeli psikolojik harekatın devreye sokulduğunu görüyoruz.. Uzun süredir dünya, bölge ve Türkiye'nin iç konjektüründe bir şiddet eğilimi var. ABD, İsrail ve koalisyon güçlerinin yeni dünya düzeni ile başlattıkları harekat ve buna bağlı Ortadoğu'da her gün bir sürü insan ölüyor. Bunlar Müslüman oldukları için öldürülüyor. Neden işgal ettiklerinin sorusuna cevap veremiyorlar, öne sürdükleri tüm argümanlar boşa çıktı. Böylelikle dünyada ve bölgede şiddet kültürü artırdı.
Türkiye'de son dönemde yaşanan cinayetlerin aynı noktada birleştiğini görüyoruz. Cinayetlerin ön hazırlığı internet üzerinden yapıldığı ortaya çıktı. Bu tür cinayetler Türkiye'nin kozmopolitik kentlerinde meydana geliyor. Bu bir provokasyondur. Bunun tohumları çok uzun seneler öncesi dış güçler tarafından ve bunların içerdeki taşeronları tarafından ekilmiştir. Şimdi bunlar biçilmektedir".

Reklam
Reklam

TELEVOLE GENÇLİĞİ DIŞ GÜÇLER TARAFINDAN KULLANILIYOR

İstihbarat Dairesi eski Başkanı Orakoğlu, dış güçler tarafından gerçekleştirilen provokatif olaylarda özellikle televole kültürü ile yetişmiş gençlerin kullanıldığını söyledi. Orakoğlu, gençlerin, ne tarihini ve ne dinini ne de Türk değerlerini bilmediği için yabancı güçlerin psikolojik harekatlarında çok rahat avlandıklarına dikkat çekti.

Orakoğlu, Türkiye'nin iç ve dış tehditlerinin belirlendiği geçen yılki Milli Güvenlik Kurulu toplantısında misyonerlik faaliyetlerinin üniter yapıyı tehdit eden unsur olarak ele alındığını hatırlatarak, Rahip, Hrant Dink ve Malatya'daki cinayetlerin MGK raporunun açıklanmasının ardından yaşandığının altını çizdi. "Bence bu cinayetler MGK siyaset belgesine karşı yapılan karşı harekattır" diyen Orakoğlu, dünya kamuoyunda cinayetleri ardından Türkiye'de Müslümanlar dışında Hıristiyan Türk vatandaşların
yaşamasına izin verilmediği izleniminin yaratılmaya çalışıldığını söyledi. MGK Siyaset belgesinde misyonerlik faaliyetlerinin sıkıntı yarattığını söylemek ve tehdit olarak algılamanın cinayetlerin önünü açtığı ya da kışkırttığı eleştirilerine katılmadığını dile getiren Orakoğlu, "Aslında olay şudur.

Reklam
Reklam

Bu cinayet tam amacının tersine hizmet ediyor. Milliyetçilik ya da dindarlık adına işlenen cinayetler milliyetçiliği ve dindarlığı baltalıyor. Ben şuna inanıyorum ki 2003'te kurulmuş olan Malatya'daki Kayra Yayınevi, kurulanlar tarafından ortadan kaldırılmıştır. Bunu yayınevinin alt kademesinde çalışanlar bilmez ama yayın evinin başındaki kişinin bir Alman emekli polisi olduğu ortaya çıktı. Tüm bunları değerlendirdiğimiz zaman bu ülkedeki huzur, güven ortamı çok ciddi anlamda bozulmaya başlıyor. Biz kimsenin dini ile uğraşmak istemiyoruz ama siz din yayma adına bu ülkenin üniter yapısını bozma faaliyetlerinde bulunursanız tabi ki devlet de bununla ilgili yaptırımlar uygular. Türkiye'de MGK kararına rağmenşuanda kiliseler birliği, Hıristiyan birlikleri açıklama yaparak Türkiye'de Hıristiyanların üzerine gidildiği, tehdit edildikleri, dinlerini yaşayamadıklarını iddia ediyorlar.

"ULUSLARARASI İSTİHBARAT ÖRGÜTLERİNİN PARMAĞI VAR"

Orakoğlu, Türkiye'de son dönemde yaşanan cinayetlerin perde arkasında Türkiye'de hedef ve emelleri olan dış güçler olduğunu belirterek, dış güçlerin gizli servislerinin Türkiye'deki taşeronları vasıtasıyla söz konusu eylemlerin hazırlandığına inandığını söyledi. Orakoğlu, cinayeti işleyen gençlerin motiflerinin hiçbir önemi olmadığının altını çizerek, "Dinci, milliyetçi hangi motif olursa olsun hiç önemli değil bu cinayetler tam ters amaca hizmet etmektedir. Bu tür cinayetler milliyetçi ya da dini
kesimlere darbe vurmaktadır. Bundan sonraki süreçte misyonerlik faaliyetlerinin daha da rahatladığını göreceksiniz" dedi.

Reklam
Reklam