Çanakkale’de oturan ve 19 yaşındayken evlendirilen A.D. adlı kadın, evliliklerinin ilk üç ayında cinsel birliktelik olmayınca evini terk etti. Kocası R.D. terk nedeniyle karısına boşanma davası açtı. Çanakkale Aile Mahkemesi’ndeki davada, fiziksel sorunu olmadığına dair doktor raporu sunan R.D., karısının sürekli kendisinden kaçtığını savunarak, boşanmak istediğini söyledi. Mahkemede dinlenen doktor, davacı kocanın fiziksel sorunu olmadığını, psikolojik nedenlerin sözkonusu olabileceğini ancak R.D.’nin önerilen danışmana gitmediğini belirtti.
Mahkeme: Cinsellik için kadını bekletmek haksızlıktır
Mahkeme kocayı kusurlu buldu ve dava bitene kadar eşine tedbir nafakası ödemesine karar verdi: “Evlenmenin sosyal amacı yanında daha önemli olarak nesli devam ettirme ve cinsel arzuları tatmin etme gayesi de vardır. Kocanın fiziksel sorunu olmadığı belgelenmiştir. Cinselliği beklemek için kadını zorlamak açık bir haksızlıktır. Bu koşullar altında evliliğini devam ettirmesi beklenemez.”
Yargıtay: Doktor raporu var, koca cinsel yönden yeterli
R.D. tedbir nafakasına itiraz etti. Yargıtay 2’nci Hukuk Dairesi temyizde, kocanın cinsel yönden yeterliliği doktor raporuyla anlaşıldığından, ileride beraber olabilecekleri gerekçesiyle kararı bozdu. Yerel mahkeme, “Kadından taraflar arasında ne zaman kurulacağı belli olmayan cinsel ilişkiyi beklemesini istemek haksızlıktır” diyerek bozma kararına direndi. Davanın taşındığı Yargıtay Hukuk Genel Kurulu direnme kararını bozdu. Terk nedeniyle boşanma koşulu oluşmadığına hükmeden Kurul, boşanma davası sonuçlanana kadar hükmedilen tedbir nafakasını da bozdu.