Mesela birden fazla kızı olan aileler bir erkek çocuk isteyebilirken, tam tersi olarak birden fazla erkek çocuğu olanlar da kız çocuğu isteyebilirler. Bunun için geleneksel bir çok yönteme başvurabilirler. Ülkemizde önceki yıllarda olan erkek çocuk istemi kısmi azalırken, kız çocuk isteyen aileler de artmaya başladı. İki çocuk isteyenler için ise sanki bir kız bir erkek bebek ideal istenen cinsiyetler olmuştur. Çoğu toplumda kız ve erkek bebek oranları dengeli iken dünyada bakıldığı zaman erkek bebek sayısı çok az oranda fazladır. Erkek bebek oranı %51 iken; kız bebek oranı da %49 seviyesinde olduğu bilinmektedir.
Bebeğin cinsiyetini babasından gelen Y kromozom içeren sperm belirler. Annesinden gelen X kromozomu içeren yumurta ile döllendiğinde 46-XY kromozom içeren erkek bebek olur; X kromozom içeren sperm ile de X kromozomu içeren yumurta döllenirse 46-XX kromozom içeren kız bebek olur.
**Diyet ile cinsiyet seçimi halk arasında ye ekşiyi doğur Ayşe’yi; ye tatlıyı doğur Hakkı’yı diye bilinen inanışa dayalı yöntemler olsa da pek çalışması yapılmamıştır ve yanılma payı yüksektir.
Kız bebek şansı artırmak için kalsiyum ve magnezyumdan zengin beslenme önerilir. Kalsiyumdan zengin gıdalar: yoğurt, peynir, süt, somon, mercimek, fasülye, haşhaş, susam, badem, susam ve chia tohumlarıdır. Magnezyumdan zengin gıdalar ise uskumru, avokado, kabak çekirdeği, kaju, ıspanak, çam fıstığı, muz, ceviz, muz, kuru meyveler, pırasadır.
Erkek bebek şansını artırmak için ise sodyum ve potasyumdan zengin beslenme önerilir. Sodyumdan zengin gıdalar; sofra tuzu, peynir, zeytin, işlenmiş et ürünleri, kavrulmuş kuruyemişler, turşu, ev yapımı salça, salamura gıdalar, konserveler, ekmek iken;
Potasyumdan zengin gıdalar: kayısı, muz, kivi, süt, fındıki fıstık, portakal, patates, erik, domates, sebze suları.
Ancak bu yöntemin geçerliliği kesin değildir.
İlişkinin yumurtlama tarihinden 2-3 gün öncesinde sağlanmasıyla kız cinsiyet daha fazla görülürken ve ilişkinin ovulasyon yani yumurtlamanın 1 gün önce ve ovulasyon zamanında sağlanmasıyla da erkek cinsiyet daha fazla görülmektedir. Ancak bu konuda da henüz yeterli kanıt yoktur.
PGT (preimplantasyon genetik tanı) ile cinsiyete bağlı bebeğin cinsiyet seçimi mümkün olsa de; kanuni olarak da ülkemizde yapılması mümkün değildir.
Flow sitometri ile cinsiyete bağlı sperm ayrılması ile de cinsiyet seçimi de teoride olsa bile yöntem sırasında kullanılan ultraviyole ışığın ve kullanılan kimyasalların bebeğe zaralı etki edebilmekte ve üstelik %7-18 yanılma payı vardır. Yani henüz bebek sağlığı açısından yeterli bilgi olmayan bu metod da henüz uygulanabilir değildir.
Sonuç olarak , PGT yöntemi etik, kanuni açıdan ülkemizde yapılamamakla birlikte yurtdışında yapılabilirken; geleneksel yöntemlerin ise denenmesi sağlık açısından bir problem oluşturmaz ve ailenin isteğine bağlı olarak güvenle denenebilir. PGT yöntemiyle cinsiyet seçimi yüzde 99 istenilen cinsiyet olurken, geleneksel yöntemler ile cinsiyet seçimi başarı oranının düşük olduğu bilinmelidir.