İntiharla ilgili savcılık kovuşturmaya yer olmadığına karar verdi. Anne Habibe K. ise kızının uğradığı cinsel istismar nedeniyle psikolojisinin bozulduğunu, bu nedenle yaşamına son verdiğini iddia etti.
24 Ekim 2000 doğumlu Rüya Duman’ın annesiyle babası, kendisi daha küçük yaştayken ayrıldı. Velayeti babasına verilen küçük kız, daha sonra yurda yerleştirildi. İkinci evliliğini yapan anne Habibe K., Rüya 8 yaşına geldiğinde yanına aldı.
ÇOCUK BAYRAMININ KUTLANDIĞI GÜN
2014 yılının 23 Nisan günü Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı etkinliklerine katıldıktan sonra annesi, Rüya’yı üvey babası Cihan K.’ın çalıştığı Karaalioğlu Parkı’nın yanındaki oto yıkamacıya gönderdi. Burada işyeri sahibinden sigara isteyen kızına kızan üvey babası, eve gitmesi için otobüse bindirdi. Annesinin kızmasından endişe eden Rüya, bir durak sonra inip Kaleiçi’nde metruk bir alana gitti.
’SENİ GÖZALTINA ALDIM’ DİYEREK EVİNE GÖTÜRDÜ
Burada küçük kızı gören 32 yaşındaki Cevher A.P., polis olduğunu iddia edip "Uyuşturucu şüphelisi olarak seni gözaltına alıyorum. Karakola gideceğiz" dedi. Cevher A.P., daha sonra Rüya Duman ile birlikte kent içi ulaşımını sağlayan otobüse bindi. Cevher A.P. ile kızın durumundan şüphelenen bir kadın yolcu, Güzeloba Mahallesi’nde otobüsten inen ikiliyi takip etti. Küçük kızın bir sitenin zemin katındaki daireye götürüldüğünü gören kadın, polise haber verdi.
’BENİ OKŞAMAYA ÇALIŞTI’
Olay yerine gelen polis tarafından gözaltına alınan Cevher A.P., kızın bağış toplamak için eve geldiğini iddia etti, ardından 300 lirasını çaldığı iddiasında bulundu. Rüya Duman ise Cevher A.P.’nin kendisini polis olarak tanıtıp ’karakola gidiyoruz’ diyerek evine getirdiğini, sonra da kendisini okşamaya başladığını, ancak buna izin vermediğini anlattı.
ÖNCE ’RUH SAĞLIĞI BOZULMUŞ’ DENİLDİ
Antalya eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde 24 Nisan 2014 tarihinde hazırlanan raporda küçük kızın ruh sağlığının bozulduğu tespitine yer verildi. Bunun üzerine tutuklanan Cevher A.P. hakkında 13 yıla kadar hapis istemiyle Antalya 4’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’nde dava açıldı. Cevher A.P., geçen yıl nisan ayında tahliye edildi. Tahliye kararı üzerine bu kişinin tekrar kendisini kaçırmasından endişe eden Rüya Duman, eve kapandı.
İKİNCİ RAPOR: RUH SAĞLIĞI ETKİLENMİŞ AMA BOZULMAMIŞ
Mahkeme talep üzerine küçük kızın ruh sağlığının bozulup bozulmadığının tespiti için Rüya Duman’ın bir de Adli Tıp 6’ncı İhtisas Kurulu’na gönderilmesine karar verdi. Geçen yıl 8 Temmuz’da Rüya Duman hakkında düzenlenen raporda, mağdurede stres bozukluğu tespit edildiği, bu tablonun ruh sağlığını etkilediği, ancak ruh sağlığını bozacak mahiyet ve derecede olmadığı belirtildi.
KENDİNİ EVİN KAPISINA ASTI
Rüya Duman, rapordan 10 gün sonra kendisini evin kapısına asarak yaşamına son verdi.
KOVUŞTURMAYA YER YOK
Rüya Duman’ın ölümüyle ilgili başlatılan soruşturmadan sonuç çıkmadı. Savcılık, maktulü intihara yönlendiren veya ölümünde kusur bulunan kimse bulunmadığı anlaşıldığından şüpheli olarak görülen Rüya’nın annesi Habibe K. ile çocuğa istismardan yargılanan Cevher A.P. hakkında kovuşturmaya yer olmadığına karar verdi.
ANNE MAHKEMEDE TEKRAR İFADE VERDİ
Kızının uğradığı istismarla ilgili devam eden davanın 11’inci duruşmasına katılan Habibe K., şunları söyledi:
&autoplay=1" Kızım bana sanığın göğüslerini ellediğini söyleyerek ağladı. Okula gitmek istemedi. Bu olaydan sonra kızım tekrar yurda alındı. 5 ay yurtta kaldı. Camları kırmış, kendisini kesmeye çalışmış. Bu nedenle yeniden bana verdiler. Bu olaydan önce kızım benimle yemek yapar, ev işlerine yardım eder, gezmelere giderdi. Daha sonra odasına kapandı. Geceleri uykudan çığlık atarak kalkmaya başladı. Psikolojik tedavi görmeye başlamıştı, ilaç kullanıyordu. Buna rağmen İstanbul6’ncı Adli Tıp İhtisas Kurulu’nun ruh sağlığının bozulmadığına ilişkin nasıl rapor verdiğini bilemiyorum."
SANIĞIN AVUKATINDAN SAVUNMA
Tutuksuz sanık Cevher A.P.’nin avukatı Rüya Ünal ise Rüya Duman’ın geçmişte de intihara meyilli biri olduğunu iddia etti. Avukat Ünal, "Adli Tıp Kurumu raporunda iddia edilen mağdurun ruh sağlığını etkilediği hususuna katılmıyoruz. 23 Nisan 2013 tarihinden iki ay önce de mağdure bileklerini keserek intihara teşebbüs etmiştir. Yine yurttan kaçarak kollarını kesmiştir. Ruh sağlığı bu olay öncesinde bozuktur" dedi.
Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürlüğü’nden mağdureyle ilgili dosyanın istenmesine karar veren mahkeme, duruşmayı erteledi. Anne Habibe K., duruşma sonrası sanık avukatının beyanlarına tepki gösterdi. Habibe K., kızının uğradığı cinsel istismar nedeniyle yaşamına son verdiğini söyledi. (DHA)
_
İnsan Neden İntihar Eder?_
Klinik Psikolog Barış Gürkaş: Dünyada 40 saniyede 1 kişi intihar yüzünden ölüyor. Peki bu intihar girişimlerinin altında yatan şey nedir? Bazen bir intihar haberi alırız ve bu adam hiç bir şey yokken neden intihar etti şimdi deriz.
Öncelikle bilmek gerekir ki intihar bir yardım çığlığıdır. Öncesinde birçok davranışı ile birçok konuşması ile birey bunu belli eder “kendime zarar vermekten korkuyorum” “yaşamak anlamsız geliyor” “intihar dışında başka çare kalmadı” gibi. Bu gibi ipuçların göz ardı edilmemesi gerekir.İntiharın çözüm yolu olduğu bilince hakim olmuştur. Ancak harekete geçilemediği durumlar da olabilmektedir.
Danışanlarımızdan birçok zaman onları hayata bağlayan şeylerin çocukları ve dini inançları olduğunu duymaktayız. "çocuğum olmasa intihar ederdim" , "dini inancım gereği intihar edemem" gibi.
İntihar girişimde bulunanların büyük bir kısmı bunu aslında ölmek için yapmazlar. Kendilerini affettirmek, sevdirmek, öç almak, borçlarını ötelettirmek gibi insani sebeplerden yaparlar. Binaların üzerine, köprülere çıkmış kendini atmak üzere olan insanlar ile karşılaşıyoruz bu insanları bu durum için iyi bir örnek olduğunu söyleyebiliriz. Bir de intihar girişimi esnasında izleyici bir ekip var ki intiharların bir kısmı da bunlar yüzünden olmaktadır. Bu tehlikeli izleyici ekip uzaktan izlediği şova aklınca çözüm bulur ona iyilik yapar ve bağırır “at kendini, atacaksan at artık, milletin işi var atlayacaksan atla” sadece bu kişiler yüzünden bile kendini atan birçok kişi olduğu düşünülmektedir.
Rakamlara bakıldığında kadınlar erkeklere oranla daha çok intiharı denerken erkekler sonuca ulaşmak konusunda daha kararlıdır. Bunun yanında intihar girişimleri sırasında erkekler daha sert yöntemler uygulamaktadır bunlar kendini asma, kendini silahla vurma iken kadınlar ise gaz ile zehirlenme, yüksek doz ilaç alma gibi yöntemler kullanmaktadır.
Bu cinsiyet farlılığı kişilerin evde intihara kalkıştıkları yerler açısından da gözlenmektedir. Erkekler intihar yerleri olarak evde daha çok göze çarpacak yerleri (koridor, salon) seçerken kadınlar ise kendileri için daha duygusal alanları (yatak odası, mutfak) seçmektedirler.
Bırakılan notlar incelendiğinde ise çok farklı durumlar ortaya çıkmaktadır. Kadınlar daha çok duygusal notlar(size çok seviyorum, size haketmedim) bırakırken. Erkekler ise daha çok geride bıraktığı borçlar ile ilgili listeler bırakmaktadır. Erkekler daha çok borçları yüzünden, şirketlerinin batması yüzünden, maddi başarısızlık yüzünden intihara kalkışması bunu destekler niteliktedir.
Araştırmalar intiharı bir kere denemiş bir kişinin bir daha deneme ihtimalinin çok yüksek olduğunu göstermektedir.