Ankara’da güvenlik görevlisi olarak çalışan A.K. 2002 yılında evlendiği eşi S.K. ile evlendiklerinden bu yana cinsel ilişki kuramadıklarını ve eşinin sürekli "canımı acıtacaksın” diyerek, ilişkiyi ret ettiği gerekçesiyle eşine boşanma davası açtı.
A.K. ayrıca, kendisine ait olduğunu öne sürdüğü 600 euro parayı da eşinin alarak evden ayrıldığını ifade etti ve maddi-manevi tazminat isteğinde de bulundu.
Bu arada S.K.’da eşinin psikolojik sorunları nedeniyle “ereksiyon” olamadığını ve ilişkiye giremediğini, rahatsızlığını bildiği halde doktora da gitmeyi kabul etmediğini ileri sürerek, kendini savundu ve eşinden maddi-manevi tazminat ile yoksulluk nafakası talebinde bulundu.
Bunun üzerine kararı görüşen yerel mahkeme, tarafların evlenmelerinden itibaren cinsel ilişkiye girememeleri nedeniyle aralarında sürekli tartışmaların yaşandığı kanaatine vardı. Tarafların sağlık raporlarından da normal bir şekilde cinsel ilişkiye girebileceklerinin anlaşıldığını da ifade eden mahkeme, çift için “evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına ve davalının evden ayrılmasına sebep olan olgunun evlenmelerinden bu tarafa cinsel ilişkiye girememeleri” olduğunu belitti ve çiftin boşanmasını hükmetti.
Ayrıca, mahkeme S.K.’nin, eşinin kişilik haklarına bir saldırı teşkil eden bir eyleminin bulunmaması sebebiyle kocanın maddi- manevi tazminat talebinin ve S.K'nın kusurlu olması nedeniyle de S.K.'nın maddi, manevi ve yoksulluk nafakası talebinin reddine karar verdi.
Bunun üzerine yerel mahkemenin kararı taraflarca temyiz edildi. Temyizi görüşen Yargıtay 2. Hukuk Dairesi yerel mahkemenin kararını bozdu. Daire, kocanın manevi tazminata yönelik temyiz itirazının yersiz olduğu görüşünü savundu. Ayrıca Daire, “boşanma yüzünden haleldar olan kusursuz yada daha az kusurlu tarafın, kusurlu taraftan uygun bir maddi tazminat isteyebileceğini” ifade etti. Kadının boşanma sonunda yoksulluğa düşeceğini de belirten Daire, kocanın, eşine maddi tazminat ödemesi gerektiğinin altını çizdi.
Bunun üzerine yerel mahkemenin eski kararında direnmesi nedeniyle, dava Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun gündeminde görüşüldü. Kurul, yerel mahkemenin direnmesini bozdu ve Dairenin kararı yönünde görüş bildirdi.
ANKA